Tarih: 31.10.2022 20:48

“Yurt dışındaki vatandaşımızı yalnız bırakan anlayışı ortadan kaldıracağız”

Facebook Twitter Linked-in

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen torba yasada Gümrük Kanunu’nda değişiklik yapılarak yurt dışındaki Türklerin Türkiye’ye beraberinde getirdiği araçlara yönelik düzenleme yapıldı. Düzenlemeyle yurt dışından geçici ithalat rejimi kapsamında, Türkiye’ye araçla gelen fakat yurt dışına geri dönüşlerde araçlarını taahhütname vermeden yurt dışına çıkan vatandaşlara uygulanan cezalar indirilirdi. Torba yasada yurt dışındaki Türklerin araçlarına yönelik yapılan düzenlemede söz alan TBMM Yurtdışı Türkler Komisyonu Üyesi ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, düzenlemenin yurt dışındaki Türklerin sıkıntılarından birini çözmeye yönelik olduğunu ama yeterli olmadığını söyledi.
Çakırözer “Cumhuriyet Halk Partisi olarak yurt dışındaki vatandaşımızı yalnız bırakan, ayrımcılık yapan, ikinci sınıf gören anlayışı ortadan kaldıracağız. Onlar bizim yabancımız değil, bizim anamız, babamız. O yüzden ister Avrupa'da ister Türkiye'de her an yanlarında olduğumuzu, onların sorunlarıyla dertlendiğimizi, onların hakkını savunduğumuzu hissetmelerini mutlaka sağlayacağız.” diye konuştu.
Avrupalı Türklerin Türkiye’ye gelirken beraberinde getirdiği araçlarının Türkiye’de kalış sürelerinin iki yıldan en az beş yıla çıkarılmasını isteyen Çakırözer şunları söyledi: “Bu maddelerle ilgili komisyonda duyduklarımıza inanamadık. Sıla yolunu kullanarak otomobilleriyle ülkemize gelen 13 bin yurttaşımıza sadece bir yılda tam 400 bin lira ceza kesmiş bu ceberut devlet. Tam 400 milyon lira. Neden? Nedenleri saçma, yok, şu kadar gün içeride tuttun; çıktın, çıkmadın, çıkarken bildirdin, bildirmedin. Ortada çok büyük bir ayıp var. Biz şimdi sadece bin 100 kişinin 65 milyon lira cezasını affeden bu kısmi düzenlemeyle bu ayıptan kurtulmuyoruz. Cezaları ödemeyeni affettik. Peki, ödeyenlerin günahı ne? Bir kuru özür bile yok. Asıl sorun, miktarı düşse dahi hâlâ ceza kesiliyor olmasıdır. Avrupa'daki kardeşlerimiz ne diyor? Bir tane arabam var, bu arabayı Türkiye'ye sokarken bu kadar yasağa, bu kadar koşula tabi olmak, ceza tehdidi görmek bizi üzüyor, diyor. Ceza falan değil, asıl kendilerine bu suçlu damgası vurulması onları üzüyor. 50 yıl, 60 yıl çalışmış, didinmiş, tüm kazandığını bu vatana yatırmış ama bu ülkede bir arabası fazla görülüyor. İşte bu duygu yurt dışındaki kardeşimize ağır geliyor! Haksızlar mı? Yerden göğe haklılar. Peki, ne yapılmalı? Bu devlet onları potansiyel suçlu gibi görmekten vazgeçmeli. Şimdi, bu maddeleri müjde diye anlatıyorsunuz. O zaman niye araçlar için iki yıl sınırını hâlâ koruyoruz? İşte biz kanun teklifi verdik! İki yılı kaldıralım, beş yıl olsun, on yıl olsun hatta süre koymayalım, diyoruz. Avrupalı Türkleri potansiyel suçlu görmekten vazgeçin artık! Çünkü değiller. Araçlarıyla ilgili ‘Satamazsın, devredemezsin.’ diye şart koyarız, olur biter. ‘Araban altı ay mutlaka yurt dışında kalacak yoksa cezayı yersin.’ yaklaşımı da yanlış. Kaldıralım bunları. Vatandaş arabasını ister orada ister burada kullansın. Mesele onları vatandaş gibi değil, birer ödeme makinesi gibi gören bu devlet zihniyetinde.”


Yurt dışındaki Türklerin talepleri

Yurt dışında yaşayan Türklerin birçok sorununa çözüm beklediğini hatırlatan Çakırözer, Avrupalı Türklerin taleplerini de şöyle sıraladı:
“Başta sağlık sorunu.  On yıllarca gurbette çalış, dişinden tırnağından biriktir, Türkiye'ye yatır ama ihtiyacın olunca bu ülkede hastanelerde bir doktor dahi göreme. Dört milyon Suriyeli kendi vatanımızda Avrupalı akrabalarımızdan daha iyi, daha ucuz sağlık hizmeti alıyorsa bir sorun var demektir. Suriyelileri ötekileştiremem ama öz vatandaşlarımız, kardeşlerimiz Avrupalı Türklerin kendi vatanlarında bu kadar itilip kakılması kabul edilemez.
Yine bu AKP iktidarı, bizim Almanya'daki, Fransa'daki, Hollanda'daki kardeşlerimizin üç kuruş emeklilik maaşına taktı. Önce maaşları kuşa çevirdi. Şimdi de ‘Yok, full-time çalışamazsın, çalışırsan keseriz, minijob olacak, yirmi saat olacak.’ koşulu getiriyorlar. Bize ne arkadaşlar. Bize ne. Türkiye'de emekliler geçinemediği için çalışmıyor mu? Çalışıyor. Öyleyse Almanya'daki emeklimiz çalışsa ne olacak? Zaten kazandığını getirip memleketimize yatırıyor. Öyleyse teşvik edeceğinize cezalandırmak niye?
Telefonlara yönelik kısıtlama da Avrupalı Türklere sorun yaratan bir başka mesele. Şu telefonla Almanya'ya, İngiltere'ye gidince kapanıyor mu? Hayır. O zaman, bizim canımız Avrupalı kardeşimiz telefonunu getirdiğinde niye kapatıyorsunuz? Dört ayda kapanıyor. Kapatmayın, zor mu? Bir cümlelik kanun ya da belki ona da gerek yok, bir genelgeye bakar. Kaldırın bu yasakları, bu cezaları.
Bu devlet, Almanya'daki yüz binlerce vatandaşımıza ‘Sen Alman vatandaşı ol, merak etme, sana mavi kart vereceğiz, vatandaştan hiçbir farkın olmayacak.’ dedi mi demedi mi? Dedi. O zaman, nedir bu çektikleri zulüm? Gidin, bakın, hiçbir kamu kurumunda o kartlar geçmiyor. Mavi kartlı kardeşlerimiz evlatlarını bile nüfusa kaydettiremediklerinden şikâyetçi. Şaka değil, bunlar gerçek.”
 
 

 

 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —