Yaşadığımız dünya içinde hiçbirimiz hayatta başımıza neler geleceğini ve hayatın bizden neler götüreceğini bilemiyoruz çünkü dünyaya gelirken kimse bize pamuklar içinde dertsiz, tasasız bir yaşam süreceğimizin garantisini vermez. Ne işimizin ne sağlığımızın ne geleceğimizin garantisi var. Hayatın tek öğretmeni sadece hayattır. Biz de bu hayatın parçalarıyız. Yaşama anlam katan biziz. Yarınımızı farklı kılmak için yaptığımız ne varsa hayatın anlamı da odur. İnsanlar genelde dünyaya belirsizlikle gelir ve bu belirsizliğe doğru yol alır. Hayatta yaşadıklarımız ister acı olsun ister tatlı olsun bizim yoğrulmamız, en güzel şekli almamız içindir. Bazen acı çekeriz bazen üzülürüz. Bazen kırılırız, umutsuzluğa kapılırız bazen mutlu oluruz. Seviniriz, neşeleniriz, en güzel ve en iyi şekli alana kadar da onlarca deneyim kazanırız. Bu deneyimlerle var oluruz, sonunda bizi biz yapan değerlerle kendimizi buluruz.
Hayatta yaşadığımız hiçbir şey öylesine yaşanılmıyor. Bizi oluşturan her sevincin, acının ve üzüntünün sebebi vardır. Hayatın anlamı, öğrenmek, deneyimlemek ve kendini geliştirmekten ibarettir. Bizi hayatın zorluklarına karşı dayanıklı hâle getirebilecek birçok etken vardır: istemek, umut etmek, inanmak, mücadele etmek, başarmak.
BU DÜNYADA HERKESE YER VAR
Ne yaşarsak yaşayalım, ne kadar acı çekersek çekelim, eğer nefes alıyorsak her zaman bir umut ışığı vardır. İnancımız sayesinde tekrar ayağa kalkacağımıza, tekrar yüzümüzün güleceğine, tekrar sevineceğimize, tekrar bu hayatı inşa edeceğimize kendimizi inandırırsak, çaba harcayıp mücadele edersek ve tüm zorluklara ve acılara karşı koyarsak hayatımıza anlam katmış olacağız.
Belki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak fakat yaşamak, güçlenmek ve ayağa kalkmak için umudumuzu asla yitirmeyeceğiz. Yaşam bize ne getirir bilemeyiz fakat bizden ne götüreceğini sergileyeceğimiz davranışlar, tercih ve seçimlerimizle sadece kendimiz belirleyebiliriz. Hayat zaten zor.
Acılarımız da en az mutluluk kadar bizden ilgi bekliyor. Mutluluklar kadar acıların da içinde geçmemiz gerekiyor. Hayat kısa, ölümün olduğu bu dünyada herkese yer var, sadece yapmamız gereken, insanca yaşayarak herkese şefkat, sevgi ve saygı ile davranılan bir dünya yaratmaktır.
