Gülseren KAYA


UMUDA DAİR

UMUDA DAİR



Epeydir kendimle baş başaydım.
Ne bir yazı yazmak geldi içimden ne bir kitap okumak ne bir resim çizmek.

Yalnızlığın iyi yönleri de var.
Mesela kendinle yalnız kalmak istediğinde kimse seni rahatsız edemiyor ya da sen ruhunu, kalbini dinlerken sessizce derinlere indiğinde kimse arkandan “Nereye?” diye sormuyor.
İnerken yanında neyin olmasını istiyorsan sadece o var; kediyse kedi, çiçekse çiçek, böcekse böcek.
Kimse sen derinlerdeyken konsantrasyonunu bozamıyor.

Neyse.
Döndüm baktım da omuzlarıma ne kadar çok yük almışım.
Kaç zamandır bu yükleri taşıyorum, kimlerin yüklediğini bilmeden taşıyorum.
Yine böylesi bir andayım, kendimle kendimce sohbet ediyorum.
Yalnız kalmaya karar verdiğim o gün indirdim yüklüğümü, baktım içine.
İnceledim birer birer “Ne yüküymüş bunlar?” diye.
“Hangi amaç ve hangi zamana aitler? diye.
Benim için hiçbir önemi kalmamış olanları ayırdım hemencecik bir tarafa.
O, işin en kolayı.
Küskünlüklerimi, kırgınlıklarımı da kattım içine.
Benim bitirmeme gerek kalmadan onlar çabucak bitirdiler içinde barındırdığı önemlerini.
Boşuna taşımışım onca zaman.

BİR KUŞU UĞURLAR GİBİ
Bir kuşu uğurlar gibi uğurladım bazılarını gökyüzüne.
Bazılarını da sonsuzluğa uğurladım.
Ne kadar çok veda birikmiş heybemde gitmeyi bekleyen.
Acımadım, desem yalan olur, zavallılar kim bilir kaç zamandır benden minicik bir veda bekliyor. Gidebilmek için.

Yükte hafif olanları da çıkardım, tekrardan bir inceledim.
Gönül ağırlığının ne derece olduğunu kontrol ettim gönül tartısında.
Telafisi varsa diye tamire verdim amma velakin daha onlarla yüzleşemedim.
Eğer bir şansı hak ediyorsa hiç düşünmeden canı gönülden verdim.
Affetmenin inanılmaz hafifliğini hem yaşadım hem de gösterdim.
Elbette verdiğim şansı kullanıp kullanmama hakkını da yine kendilerine devrettim. Sonuçlarını beklerken fazla ortalarda dolaşmasın diye onları başka bir heybeye devrettim.

Kırgınlık, küskünlük, hasetlik benim harcım değil.
Benim hiç kimseyle bir alıp veremediğim yok hatta verip de alamadığım çok şey var.
Omzumdaki yüklüğümü epey bir hafiflettim.
İnanılmaz hafifledim.

TELAŞELERİM, İSTEKLERİM…
Şimdi sıra hayata dair telaşelerimde.
Onlara dair güzel planlarım var, bilirim, zihin ve beden telaşesi sağlığa en büyük zararı veriyor.
Ben “Hayata dair telaşelerime ne yapayım?” diye düşünürken benim afacanların ilk fırsatta kaçıp sahile uzandıklarını gördüm.
Hangi ara kaçtınız? Hangi ara kendinize bir sahil buldunuz?
Hay Allah! Hınzırlar nasıl da ıslanmış.
Tabii deniz de boş durmuyor, sahile uzanan kim varsa dalgalarıyla ya sevmeye ya da dövmeye hazır.
Vay afacan hınzırlar! Hemen onları birer birer topladım sahilden.
Telaşlarımı kurutmak için güneşe serdim, kuruyunca ayrı bir heybeye koyacağım.
Sakinleşsinler, o zaman bir şeyler düşünürüm artık.

Affetmek böylesi bir şey işte! İnsana küçük hesaplar yapmaya bile izin vermiyor.
Zaten bedenim ve ruhum küçük hesaplar yapamayacak kadar yorgun.
İşte tam da bu yüzden boş verdim gitti, bitti.
Ya isteklerim? Orada boynunu bükmüş umutlarına tutunup beni bekleyen isteklerim.
Ya hâlâ orada dimdik ayakta durmaya çalışan yemyeşil hayallerim?
İşte onlara kıyamadım, onları ömrümün sonuna kadar omuzumda taşımaya razıyım.
Tabii onlar da benden razıysa.

Yıldızlar sizin olsun, ay bana yeter.

 

Adıyaman

03.05.2024

  • İMSAK 03:49
  • GÜNEŞ 05:22
  • ÖĞLE 12:29
  • İKİNDİ 16:16
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:52

Öffentlichkeitsfahndung nach 15-Jährigem aus Hamburg-Rahlstedt

CHP Hamburg Birliği, Dayanışma Yemeği ve Seçim Değerlendirmesi Etkinliğiyle Başarıyı Kutladı

Franken'de Avcılık Gezisinde 18 Yaşındaki Genç Babasını Vurdu

Schura Hamburg, Hilafet Çağrılı Yürüyüşe Sert Tepki Verdi: "Demokratik Sürece Zarar Veriyor"

"Cinsel İstismar Yardım Hattı 10. Yılını Kutluyor: On Yıl Boyunca Dinlemek ve Yardım Etmek"

"Hamburg-Uhlenhorst'ta Irkçı Saldırı: Tanık Aranıyor!"