Cezmi Ancil


Koyma Beni Yalnız

"Bazı anlar vardır ki insan yalnız kalmak istemez... Hapishane, hastane ve askerlik; dostluk ve vefa burada belli olur. Bir selam, bir mektup, bir gülüş… Koyma beni yalnız."


Eskiden öyleydi. Şimdi bilmiyorum. Memleketimden bir süredir uzağım ya... Gelenek göreneklerimiz, yani şimdiki racon ya da yeni kültür jargonunda ne denir, onu da bilmiyorum. Ama bazı değerlerin insan üzerindeki psikolojik etkisinin ve dostluk ilişkilerinin devamında önemli rol oynadığına inanıyorum.

En barizi, üç olay bizde önemlidir ve hâlâ öyle olduğuna inanırım ya da inanmak isterim: hapishane, hastane ve askerlik...

Her toplumda bu üç mekân, ailenin devlet hâlini aldığı modern toplumlarda yaşanılması gerekli, mümkün ya da muhtemel yerlerdir. Hayatımızın yolunda bizi bekleyen kader çizgisi gibidirler. En azından biri ya da ikisiyle kaderlerimizin ve yaşantımızın kesişmesi mümkündür, hatta olasıdır.

Eskiler der ya: "Allah düşürmesin ama eksik de etmesin." İşte hastaneler, ilk ilkel toplumlardan günümüz modern toplumlarına kadar olmazsa olmazdır. Üstelik modernitesi ve tüm insanlığa sınıf ayrımı olmaksızın hizmet sunmasıyla övünç kaynağı ve propaganda malzemesi olması onu daha da önemli ve gerekli kılar.

Hastaneye düşen bir insanın sorulması, ziyaret edilmesi... Eskiden kolonya götürülürdü ya da bisküvi falan... Çiçek gönderme bizde alışık olunan bir kültür değildir. "Karizmayı çizer" diye pek rağbet görmeyen bir alışkanlık olsa da hastayı sormak, ziyaret etmek dostane ilişkinin en can alıcı noktasıdır.

Hafızamı zorladım... Aman yarabbim! Hiç hasta olan bir tanıdığım mı yoktu ki ben hiç hasta ziyareti hatırlamıyorum? Belki de bir nankörlüktür bu... Vay başıma gelen! Kendi ayağıma sıkmak gibi oldu ama gerçek gerçektir...

Mapusluk da öyledir... İnsanın hayatından, özgürlüğünden bir süre kopmasının sağlık, psikolojik ve ekonomik etkisi tarif edilemez. "Yatan bilir" derler ya... Sevdiklerin yanında olsun istersin. Bir gülüş, bir selam nelere değmez ki... Yatan bilir sahiden...

Eskiler demiş ya: "Hapishaneler erkek adam yeridir." Erkek yeri olması, yüreğiyle ezilmeden, bükülmeden yatan kadınların hayata karşı dik duruşunu da ifade eder. İte, çakala, yokluğa, yoksulluğa karşı içeri düşen kadınlara "Eyvallah!" denir ya... Yatan bilir...

Yine eskilerin affına sığınarak, "Allah düşürmesin ya da Allah kurtarsın" deyimi, darlığı ve zorluğu ifade ettiği için aynı zamanda bir gülüşü, bir selamı, özellikle iki satır bir mektubu özgürlük kadar değerli kılar. Selam verene, gönderene eyvallah der mapus... Sırtını duvara yaslayarak mektubu açması var ya... Yatan bilir... Yüzündeki ifadeyi görmek var ya... Vah ki vay...

Askerlik de öyledir. Dar yerdir, zor yerdir. Vatan borcu denir, Peygamber ocağı denir, "Askerliğini yapmayana kız verilmez" denir... Ne denirse densin, zor yerdir. Hele yoksula, garibana... Yapan bilir...

Mapus gibi bir mektup bekler asker. Bir selam, bir günlük izinde dostlarını, sevdiklerini görmek... Yoksulsan eğer, o izin bile bir yük... Yoksul olan bilir... Vah ki vah...

Şimdi paralı... Ve parası olana vatan borcu da Peygamber ocağı da... Yoksula kim kız verecek ki? Sevdası zengin olursa başka iş... Ona eyvallah...

Soran da, gelene gidene de eyvallah...

Koyma beni yalnız yoklukta, yalnızlıkta...

Bir mektup yeter... Bir gülüş... Bizden geçti. Bizden sonra...

 

Adıyaman

19.03.2025

  • İMSAK 05:05
  • GÜNEŞ 06:25
  • ÖĞLE 12:40
  • İKİNDİ 16:04
  • AKŞAM 18:44
  • YATSI 20:00

Hamburg’daki Tatil Dersleri Artık Uluslararası Hazırlık Sınıflarına da Açık

Bundesweite Mindestlohnsonderprüfung des Zolls: bisherige Ergebnisse des Hauptzollamts Braunschweig

Türkiye-Almanya film festivali sona erdi: 9 ödül sahiplerini buldu

Almanya'daki genel seçimin kesin sonuçları açıklandı

Hilmi Volkan: "Müziğimi Mühendis Gibi İnşa Ediyorum!"

HSV Magdeburg'u Deplasmanda Ezdi Geçti: 3-0!