Mustafa Remzi Özbadem

Tarih: 27.02.2024 02:38

Kaptan Öldü

Facebook Twitter Linked-in


Kaptan

Kaptan. İzmir-Karşıyaka'nın sembolik simalarından, kimilerine göre deli ama çoğunluğunun Ferhat'ı, Mecnun'u ya da Mem'i. Yaş yetmişinde ama hala yakışıklı, temiz denizci Kaptan kıyafeti ve beyaz kaptan şapkası, elindeki piposu ile bir ikon gibi oturuyor sahilde. Uzun uzun bakıyor açıklara. Gözleri martılara sırdaş, anlatıyor her şeyi.

HADİ KAPTAN! YELKENLER FORA!

Kaptan çok mutlu sevdiği kız ile. Yakışıklı bir genç. Tam bir Tarık Akan. Çevresinde sevilen, şen-şakrak sosyal bir insan. Sevdiği kız zengin bir ailenin güzel kızı olduğu kadar başarılı bir mühendis de aynı zamanda. Yok! Zenginliği engel değil birlikteliklerine. Aileler vermiş onaylarını. O iş tamam. Yaşadıkları aşkın tarifsiz güzelliği dillere destan. Birbirlerini o kadar çok seviyorlar ki ellerinde olsa hiç ayrılmayacaklar birbirlerinden. Evlilik de bir olsa cennete davetiye basacaklar. Herkes davetli. Allah şahit, melekler taşıyacak onları mutlu yuvalarına. Ama kaptanın son sınavlarını başarıp diplomasını almasına az kalmış. Yani önce diploması alınacak hayatın. Sonrası kolay. Zaten son sınava girilmiş, sonuçlar da bekleniyor. Mutluluğa çeyrek kalmış iken geçmiyor zaman.

- Ama yazın ardından gelen sonbahar, arkasından karı-borani, ayazı ile büyük ve uzun bir kışı saklar.

AYRILIK GELİR İSE...

İşi gereği şehir dışında bulunan mühendisini çok özleyen Kaptan, aşkını karşılamak için saçını, sakalını traşını olup en temiz kaptan kıyafetlerini giymiş, onu beklemekte. Uzun zaman olmuş görmeyeli. Kuş gibi çırpınıyor yüreği. Bir müjdesi var gelecek olana. Kesin duyunca bayılacağı bir haber. Bir evlenme teklifi sonra. Yüzük de cepte. Telefonda ne kadar saklasa da heyecanı ele vermiş midir diye de düşünüyor Kaptan. İçi içine sığmayan prenses son görüşmeden bir şeyler hissetmiş ki bitmek bilmeyen yolda, nefes bile alamaz hale geliyor heyecandan. Sahilde buluşulacak. Martılar bekleme. En güzel şarkılarını söylüyorlar.

AMA...

Ama o kalleş ölüm dönüş yolunda buluyor o güzelliği. Bir trafik kazası yıkıyor dağları, altında bırakıyor Ferhat'ı, çölde sele kapılıyor Mecnun boğuluyor, Fırat'ta, Dicle'de kayboluyor Mem. Karanlık çöküyor kırlara, çiçekler kuruyor, kuşlar ölüyor. Bir titreme geliyor kalplere...

VE KAPTAN DA GEMİYİ TERKEDİYOR...

O kazadan sonra hiç kimse ile konuşmadı Kaptan. Hayata kapılarını kapattı. Her gün buluşacakları o sahilde eskimiş kaptan giysisi, şapkası ve yanmayan piposu ile martılar ile konuşup o güzel sevgiliyi bekledi. Sanki daha ölmemiş, yolda, ona doğru geliyordu. Martılar sessiz.

- Ve bir gün Kaptan sahilde bir bankta oturur şekilde bulundu. O artık hayatının tamamını ateş tuğlaları ile ören aşkının yanındaydı. Gemiyi en son terk etmişti. Sessiz sedasız.

- Umarım hayat denen su acımasız denizde size kılavuz olacak o kaptanı ya da sahilde sizi bekleyen o sıcak yuvanın mimarını bulursunuz...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —