Yasemin Murat Arslan


İYİLERİN ÇOĞUNLUKTA OLDUĞU BU DÜNYAYA NEDEN HEP KÖTÜLER HÜKMEDİYOR?

Dünyada her zaman iyilerin sayıları, kötülerin sayılarından daha fazladır. Ama her ne hikmetse kötüler daha çok ön plana çıkıyorlar.


Dünyada her zaman iyilerin sayıları, kötülerin sayılarından daha fazladır. Ama her ne hikmetse kötüler daha çok ön plana çıkıyorlar. 

 Eski Türk filmlerinde bazı kabadayılar olurdu, evde ailesine karşı her türlü kaba kuvvet kullanan aynı zamanda mahallenin de kabadayısı. Herkesin şerrinden korktuğu bir kabadayı koskoca bir aileyi, bir mahalleyi huzursuz etmeye yeterdi. Köy ağaları olurdu, yaşına başına bakmadan köyün en genç ve en güzel kızına göz dikmiş, kızın gönlü başkasında mı değil mi demeden, kızın sevdiği biri varsa ona her türlü kötülüğü yapar en yüksek başlık parasını verir sonra o kızı alırdı. 

Hatırlarsınız bazı köy muhtarları toprak konusunda eline geçirdiği yetkiyi kötüye kullanır, köyün zayıf ve saf insanlarının elinden toprağını almaya çalışırdı. 

BİR YÖNETİCİ, YÖNETTİĞİ HALKIN’NIN EN FAKİRİ’NİN YİYEBİLDİĞİNİ YEMEDİKÇE, GİYEBİLDİĞİNİ GİYMEDİKÇE ZALİM’DİR

 Aslında dünyada iyi insanlar sayı olarak daha fazla olmasına rağmen, genellikle böyle yönetici konumuna gelmiş bazı kötü ruhlu insanlar vardır. Ne üzücü bir durum ki, bir avuç kötü insan, kimseye zararı olmayan binlerce, milyonlarca iyi insana hükmedecek pozisyona gelmişler ve bulundukları makamı, ellerindeki yetkileri kötüye kullanıyorlar. 

Üstelik çoğu zaman iyilerin onaylarıyla geliyorlar o pozisyona. Yani bizler veriyoruz onlara o yetkileri sonra kalkıp ilk önce bize yapıyorlar kötülüğü, bize veriyorlar en büyük zararı.

 Şu anda dünya genelinde olup bitenler, bana hep o kötü ruhlu insanlardan oluşan senaryoları hatırlatıyor. Bakıyorum da bir avuç kabadayı, bir avuç insafsız, kendini bilmezler küçük büyük, çocuk bebek, genç yaşlı demeden ezip geçiyorlar. Gücü elinde tutan kişi ya da kişiler, toprağına sahip çıkan insanların kızlarına, eşlerine, anne ve babalarına zarar vermekten çekinmiyorlar. 

Yukarıda verdiğim örnekteki gibi, topraklarını ve sevdiklerini korumaya çalışan insanlara gözlerini kırpmadan zarar verebiliyorlar, üstelik buna haklarının olduğunu söylüyorlar bir de utanmadan. 

Bir gün bir kahvehaneye bir kabadayı girer ve yüksek sesle “heyt, var mı bana yan bakan “der. Kahvede oturan kalabalığın içinden en korkak olanı kalkar gelir kabadayının yanına ve “ heyt, var mı ikimize yan bakan “ der. 

AZİMLİ OLMAK İLE HIRSLI OLMAK ARASINDAKİ FARK

Dünya genelinde de işler aynı bu şekilde yürüyor. Kabadayılar ortalığı kana buluyorlar. 

Bazı ödlekler de var. Dünyanın kabadayısının yanına durup var mı bize yan bakan diyebiliyorlar. Onlar sanıyorlar ki, eğer kötüyle iyi geçiniyormuş gibi görünürsek bize bulaşmaz. Ama o iş öyle olmuyor işte. Gidin bakın kabadayının ailesi bile yaka silker ondan. Çünkü en yakınlarına bile zararlıdır bu hastalıklı ruh halinde olanlar. Aile reisi ise aileye, köy ya da mahalle muhtarıysa o bölgeye, bakan, başbakan pozisyonuna gelmişse o ülke insanlarına zararlıdır. Çünkü onlar sadece hırslarının ve egolarının peşinden giderler. Gelişip, ilerlemek için çalışkan ve azimli olmak yeterlidir. Onlar azimli olmakla, hırslı olmak arasındaki farkı göremeyen kişilerdir. 

O yüzdendir ki yıkımlara, ölümlere zemin hazırlarlar. Anlaşarak değil zorbalıkla yaklaşırlar olaylara, zorbalıkla hedeflerine ulaşmaya çalışırlar. Bütün dünyanın nefretini kazanıyor olsalar bile. 

 

Adıyaman

30.04.2024

  • İMSAK 03:54
  • GÜNEŞ 05:25
  • ÖĞLE 12:29
  • İKİNDİ 16:15
  • AKŞAM 19:23
  • YATSI 20:48

"Bergedorfer Mezarlığı'ndaki Restorasyonla Yeniden Açılan Tarihî Kapel II"

Hollandalı İş İnsanı Kenan Avcı Uluslararası " Boiling Point Adlı" Filminde Oynadı

"Tiyatro Toplumun Aynası: Güngör Yılmaz'ın Çay Sohbetinde Yeşim Bahr'la Tiyatro ve Kültür Üzerine Derin Söyleşi"

"Yeşillerden Hamburg'da Radikal İslamcılığa Karşı Sert Tepki!"

Sol Parti İçinde Yaprak Dökümü

Murat Kanar Müziğinde İnci Taneleri Etkisi: Ankara Tarzı Şarkılarıyla Yeniden Çıkış Yakalıyor!