Gülten ABACI


İNSANLIK NEREYE GİDİYOR?

Yaşam içinde bazen çok kötü ve korkunç haberlerle uyanıyoruz, birkaç sitem edip hiçbir olmamış gibi hayatımıza devam ediyoruz.


Yaşam içinde bazen çok kötü ve korkunç haberlerle uyanıyoruz, birkaç sitem edip hiçbir olmamış gibi hayatımıza devam ediyoruz. 

Yaşadığımız teknoloji çağında, kentsel dönüşüm ile küreselleşen ve gelişen dünyamızda doğanın, havanın, suların ve toprağın dengesini ve işlevini bozan insanoğlunun, eskiden beri var olan sorunlarının başında seçim, geçim, yoksulluk ve fakirlik geliyor. Sonuçta hırsızlık, sahtekârlık, ahlak dışı suçlar, vurdumduymazlık, bencillik, topluma saygısızlık, çevreye saygısızlık, “Bana ne.” yaklaşımı, sorumsuzluk, zulümler, siyasi suçlar, yolsuzluklar, kavgalar ve ırkçılık gibi olumsuz tutumlar sayesinde bizi biz yapan insani değerlerimizi hemen hemen kaybetmiş durumdayız. 

İnsanların gözünde yaş, kalbinde sevgi, bedeninde sağlık, ruhunda mutluluk ve yüreğinde vicdan kayboldu. İnsanlık öldü, çoktan gömüldü. Bu nedenle çöken toplumsal ve millî değerlerimizle birlikte çürümeye terk edilen biz bilincinin hışmına uğramış birçok insan yalnızlaştı, tekleşti, ben merkezileşti. 

Yokluk ve yoksulluk ayrı bir dert olarak almış başını gidiyor. İnsanların tarihinde eskiden de sorun, şiddet, kavga hep vardı. İnsanlar eskiden bir karış toprak için birbirini öldürürken şimdi kentsel dönüşümde evleri küçülecek diye kavga ediyor çünkü kendi çıkarları söz konusu olunca yetinemiyor, tam aksine istekleri daha da çoğalıyor. Bazı şeyler değişse de insanın tutumu maalesef değişmiyor. Oysaki hiçbir savaşın, terörün, şiddetin ve bütün bu olumsuz davranışların kazananı olmamıştır. 

Bugün dünyanın birçok bölgesinde savaşlar, katliamlar, çatışmalar, işkenceler, açlıklar, yoksulluk, sefalet ve terör devam etmektedir. Bu olgular ister istemez ve toplumun ve bizim psikolojimizi olumsuz yönde etkiliyor. 

Teknoloji ilerledikçe insanlık geriye gidiyor. Oysa yaratılanların en mükemmeli insandır. İnsanların hayata karşı farklı bakış açıları, hayalleri, beklentileri, mutlulukları çok farklıdır. Yüzümüzü gökyüzünde kaldırdığımız zaman mavi gökyüzü altında güzel bir dünyada insan olmak ve insanca yaşamak Allah'ın bize sunduğu büyük bir mertebedir. Yaşarken mutlu olmak yerine her türlü bahaneyle kendimizi avutur olduk. Bu dünya hepimizin. Kimseye kalmaz. 

HAYAT KISA, ÖLÜM GERÇEK

Hayat kısa, ölüm gerçek. En güzel insanlık görevimiz, sorun çıkarmak yerine çözüm bulmak, tüketmek yerine üretmeye geçmek, şikâyet etmek yerine memnun olmak, nefret etmek yerine takdir ve teşekkür etmeyi bilmek. 

Sevmeye, sevilmeye odaklanmalıyız. Kendimizi keşfetmeliyiz. İç dünyamızda hiç huzurumuzu sağlamalıyız. İnsanlık adına kardeşçe milletçe barış ve huzur içinde yaşamak için ne gerekiyorsa onu yapmalıyız.

Adıyaman

02.05.2024

  • İMSAK 03:51
  • GÜNEŞ 05:23
  • ÖĞLE 12:29
  • İKİNDİ 16:16
  • AKŞAM 19:25
  • YATSI 20:51

O YAZIYOR, İNSANLAR YAŞIYOR: Barbaros Uzunöner'in Tiyatro Dünyasındaki Başarısı

Hamburg'da Yeşiller, İşçi Bayramında Güçlü Taleplerle Ses Getirdi: 14 Euro Asgari Ücret ve İşçi Hakları İçin Çağrı

Bağımlı ve Evsiz Kişilere Yönelik Hizmet Yapıları Güçleniyor: Repsoldstraße 27 Binası Satın Alındı

"Kedi ve Köpek Mamaları Sektöründe Bir İlk: PETFA Derneği Kuruldu!"

"Hamburg Bezirks Yönetiminden Yeni İş Kampanyası: İnsanlara Yakın İşler!"

Zeugenaufruf nach Aussetzung eines Säuglings in Hamburg-Langenhorn