Emel Demir

Tarih: 09.07.2022 22:20

BİR MASUM KIZ ÇOCUĞU

Facebook Twitter Linked-in


Bir resim, beni benden alıp sanki zaman içinde bir yolculuğa çıkarttı. 25 yıl önceye ışınlandım.
Karşımda dünyadan bihaber, minik bir kız çocuğu. Bakışının derinliğinden yüzünün her kıvrımına kadar masumluk akan bir kız. 
İrkildim önce. 
Kimdi bu kız? 
Ben onu nerede, ne zaman, nereye saklamıştım? 
Aniden gelen bu yüzleşmeye hiç hazır değilmişim. Bir yerlere hapsetmişim onu. Sonra feci bir sızı nefesimi kesercesine sardı yüreğimi. Doyasıya uzun uzun baktım ona. Bakarken gözyaşlarım damladı. Damlalar art arda akarken ona hıçkırıklar eşlik etti. 
“Nasıl bu kadar acımasız olabildi sana hayat? Sen daha seni bulamadan soğuk suya atarcasına başkalarının hayatlarının ortasına nasıl attılar seni?” diye sordum ona.  
Susan, gözyaşını bile içine akıtan o çocuk alacaklıydı. Herkesten hatta benden bile.
 
ÖZÜR DİLERİM
 
“Sahip çıkamadım sana. Özür dilerim.” dedim, sımsıkı sarıldım ona. 
O kadar masumdu ve o kadar yüreğinin temizliğini bakışlarından yansıtıyordu ki. Sevgiyle bakıp, yumuşak sesinde kulağıma eğilip “Üzülme, bak geçti.” dedi. 
Evet, “Geçti.” dedim mahcup bir tebessümle gözyaşlarımı silerken.
Tekrar sarılıp veda ettim ona.
 
Bazen bakıp da göremedikleri, görüp de algılayamadıkları olur insanın. O masum gelin çocuğa herkes baktı ama görmedi, gördü ama algılamadı. Acılarında, savaşlarında sadece izleyici oldular. Ben dâhil koruyanı olmadı onun.
Masum kız çocuğunun ödediği bedeller şimdiki benin teminatıymış. 
O yıllarda sadece keşke diyerek kendime kızgınlığım vardı. 
Şimdiyse iyi ki diyorum. İyi ki acılardan geçip şimdiki bana yol almışım.  

Bakıp görmeniz, görüp de algılamanız dileğiyle. 
 

 
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —