Songül Şahin


“AH NEREDE”LERDEN “YALI ÇAPKINI'NA

“AH NEREDE”LERDEN “YALI ÇAPKINI'NA



Televizyonda aşk bize ne güzel hissettirilirdi eskiden. İzledikten sonra resmen âşık olmak isterdik. Bir kişi ne kadar çapkın da olsa gerçek aşkı bulduğu an diğerlerinden vazgeçerdi. “Ah Nerede” filminin çapkını Ferit, babası zengin olmasına rağmen çalışan, saygısından kusur etmeyen bir çapkını oynardı. Çapkınlığın bile bir raconu vardı tabiri caizse. Şimdi ne oldu da çapkınlık sapkınlıkla eş değer oldu? Hangi ara kadınlar çapkınlık yapılan kişiler değil de kullanılan varlıklar durumuna geldi? Dizilerde sizce de şu an sadece erkeklerin sapkınlıkları ve kadınların değersizleştirilmeleri ön plana getirilmiyor mu? Sizi bilmem fakat ben şu an dizilerde aşk gibi gösterilen fakat aşkla alakası olmayan ahlak dışı konuları görüyorum. Umarım, çoğu kişi de bunun farkındadır.
Türkiye'de bir otelin resepsiyonunda çalışırken Ediz Hun gelmişti. Öyle bir beyefendi ki insan saygı duymaktan asla alıkoyamaz kendini. Eskiden filmlerde rol alanların karakterine bile bakılırmışçasına aktörler resmen filmlerindeki gibi asil insanlar. Hâlâ aşka, sevgiye, saygıya değer veren böyle insanların ön planda olduğunu düşünsenize. “Ah Nerede” karakteri ile Ferit ne kadar çapkın da olsa annesine, babasına yanındaki insanlara saygı ile konuşur, hareket ederdi.

ÇAPKINLIK MI SAPKINLIK MI?

Şimdikiler öyle mi? Sanmıyorum. Aynı evin içinde çok affedersiniz ama birbirine yan gözle bakanlara “Yalı Çapkını” diye dizi adı vermişler. Bunun adı bana göre “Yalı Çapkını” değil de “Yalı Sapkını”. En azından millet bilsin ne izlediğini. Biraz yakışıklı olmak, biraz zengin olmak çapkınlığa yeterli bir sebep olarak veriliyor. Çok yanlış!
Aile içindekilere ne kadar yakışıklı da ve ne kadar zengin de olunsa yan gözle bakmak çapkınlık değildir, bu bir. İkincisi bir insan âşık oldu mu ya karısına sahip çıkar ya da sevgilim dediği kişiyi karısı yapar. Bunu Türk filmlerinde yıllarca izledik. Hepimiz aradaki ayrımı çok iyi yapabiliriz. Yalı Çapkını dizisindeki tüm ayrıntıları burada dile getirmek istemediğim için ayrıntı vermiyorum. Ayrıntıları bana göre insanın terbiye anlayışı dışında kalıyor. Tabii bu bir örnek. Bu temalı çok dizi var maalesef.

KADINLARIN DEĞERSİZLEŞTİRİLMESİ

Bir kadın eş rolünde, diğeri sevgili. Ne o mutlu ne diğeri. Torun rolündeki zengin ucube, biraz zengin diye aklınca kendini her şeyi yapacak güçte ve hakta sanıyor. “Ah Nerede”nin Ferit’in babası bir köylüydü, yine de oğlunu şımarık büyütmedi, elinde imkân varken çocuğunun kendi ayakları üzerinde kalmasını sağladı yani biz televizyonu zaman öldürmek için izlemedik. Her şeyden bir ders aldık. Aşkı öğrendik. Aşk demek, gönlünün sahibini bulunca diğerlerinden vazgeçmekti. Saygı demek, ne kadar zengin de olsa edepsiz olmamaktı. “Al Yazmalım”da sevgiyi öğrendik. Kadir İnanır’ın çapkınlığının bedelini bir kadın ödemedi. Aşk da olsa kendini ezdirmeyen, gerçek sevgiyi seçen bir kadın gördük ve bu kadına ne kadar çapkın da olsa saygı duyan bir erkek. Aşk da bu, sevgi de bu, saygı da bu.

AŞK VE SAPKINLIK AYNI DEĞİLDİR

Televizyon kanallarında şu an izlediklerimizin beynimizde güzel yerleşen çoğu şeyi sildiğini söylemek mümkün. Lütfen, bundan sonra biraz bu gözle bakalım!

ESKİ TÜRK SİNEMASI USTALARINDAN NEDEN ELEŞTİRİ YOK?

Beni üzen bir başka durum da bu. Aslında kendilerinden fikir alınan programlar bizim için güzel bir yayım olacaktır.

RTÜK'E DE BİR ÖNERİ

RTÜK için televizyon kanallarını kontrol etmek, sadece öpüşme sahnelerinin kontrolü olarak düşünülmesin. Programın aile ve toplum hayatını çirkinleştirip çirkinleştirmediğine, basitleştirip basitleştirmediğine bakılsın. İki yabancının seks sahnesi ile aile içinde iki kişinin birbirine yan yan gözle bakması arasında bir toplum için bir asır kadar fark vardır.
Ahlakı bozan, birbirine sevgi gösteren iki yabancı insan değil, dine ve tüm değerlere karşı sapkınlık içeren yobaz düşüncelerdir.
RTÜK üyeleri, bu anlamda, televizyon kanallarını kontrol ederlerse çok daha mutlu ve huzurlu bir toplum oluruz.

 

Adıyaman

02.05.2024

  • İMSAK 03:51
  • GÜNEŞ 05:23
  • ÖĞLE 12:29
  • İKİNDİ 16:16
  • AKŞAM 19:25
  • YATSI 20:51

O YAZIYOR, İNSANLAR YAŞIYOR: Barbaros Uzunöner'in Tiyatro Dünyasındaki Başarısı

Hamburg'da Yeşiller, İşçi Bayramında Güçlü Taleplerle Ses Getirdi: 14 Euro Asgari Ücret ve İşçi Hakları İçin Çağrı

Bağımlı ve Evsiz Kişilere Yönelik Hizmet Yapıları Güçleniyor: Repsoldstraße 27 Binası Satın Alındı

"Kedi ve Köpek Mamaları Sektöründe Bir İlk: PETFA Derneği Kuruldu!"

"Hamburg Bezirks Yönetiminden Yeni İş Kampanyası: İnsanlara Yakın İşler!"

Zeugenaufruf nach Aussetzung eines Säuglings in Hamburg-Langenhorn