Tarih: 17.04.2022 23:11

YİNE KAOS

Facebook Twitter Linked-in

 
Süper Lig’de bir sezonun daha sonuna gelinirken; her hafta ertelenen şampiyonluk, bir başarı olarak camialara sunulan ikincilikten beşinciliğe uzanan sıralama, gelecek yıl için hâlâ belirlenemeyen yayın ihalesi, başkanı istifa etmiş bir federasyon derken yine kaos, yine kaos…
Şair Hilmi Yavuz’un Nâzım Hikmet şiirinde dile getirdiği “hüzün ki en çok yakışandır bize/ belki de en çok anladığımız/biz ki sessiz ve yağız//bir yazın yumağını çözerek/ve ölümü bir kepenek gibi örtüp üstümüze/ovayı köpürte köpürte akan küheylan/ve günleri hoyrat bir mahmuz/ya da atlastan bir çarkıfelek/gibi döndüre döndüre bir mapustan bir mapusa yollandığımız” dizelerinde olduğu gibi kaostan kaosa yollanıyoruz ve bize en çok yakışan hüzünden uzaklaşamıyoruz.
Bu tabloda, Alp Murat Alper’in, şarkısında ifade ettiği gibi “Yetişir gönlüm, artık uslu dur! Tek isteğim, birazcık huzur.” arayışımız sürecek gibi görünüyor.
İlk yarıda ve ikinci yarının ilk haftalarında oynadığı futbolla coşkulu seyircisini daha da coşkulu hâle getiren Trabzonspor, Duraklama Devri’ni bir an önce atlatıp beklenen sonu gerçekleştirirse hüzün yerini en azından bir süre sevince bırakabilir.
TEKNİK DİREKTÖRLER
Futbol stratejisi, oyuncuların saha diziliminden teknik becerisine, form durumundan fiziki yeterliliğine uzanan çok karmaşık bir süreç. Bu çok katmanlı unsurları harmanlayarak mükemmele yakın bir yapı oluşturmak elbette çok önemli ama daha da önemli olan, bu yapının kurucusu ve sürdürücüsü konumundaki teknik direktörün kimliğidir.
Teknik direktör, bir senfoni grubu için maestro ne demekse futbol takımı için de odur. Tek tek müzisyenler ne kadar iyi olursa olsun maestronun hünerli yönlendirmesi yoksa bir sanat eseri yerine kakofoni (ses uyumsuzluğu) oluşur. Bu durumun futbola yansıması ise her oyuncunun kendi bildiğini okuduğu, kimin ne yapacağını bilemediği görüntüdür. Burada teknik direktör de yalnızca bir görüntü konumunda yer alır.
Bu nedenle her sezon yirmi teknik direktör değişir Süper Lig’de. Yalnızca teknik direktörlerin suçu değildir, görüntü kalmalarının nedeni. Futbolcuların kendisiyle bütünleşememesidir asıl neden. Araya giren yöneticiler, futbolcularla gizliden yapılan pazarlıklar vs. Sonuç, sürekli değişen teknik direktörler, huzursuz bir camia.
Süper Lig’de bu manzaraya çok rastlıyoruz değil mi?

 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —