YAŞLANMANIN ŞİFRESİNİ ÇÖZEN ARAŞTIRMADA TÜRK İMZASI

ALMANYA Köln Üniversitesi CECAD Yaşlanma Araştırmaları Merkezi'nde doktora sonrası araştırmacı olarak yer alan Dr. Seda Koyuncu'nun 4 yıldır üzerinde çalıştığı proje ile yaşlanmanın en önemli şifrelerinden biri daha çözüldü.

Almanya 11.08.2021 22:47:30 0
YAŞLANMANIN ŞİFRESİNİ ÇÖZEN ARAŞTIRMADA TÜRK İMZASI
ALMANYA Köln Üniversitesi CECAD Yaşlanma Araştırmaları Merkezi'nde doktora sonrası araştırmacı olarak yer alan Dr. Seda Koyuncu'nun 4 yıldır üzerinde çalıştığı proje ile yaşlanmanın en önemli şifrelerinden biri daha çözüldü. Geçtiğimiz hafta dünyanın en saygın bilim dergisi Nature'da da yayınlanan araştırma ile dünyada ilk kez, bağırsak, kas ve nöron hücrelerinde sentezlenen belli tip proteinlerin vücutta birikmesiyle yaşlanmanın hızlandığı ortaya kondu. Dr. Koyuncu, yaklaşık 4 senedir süren bir çalışmaydı. En önemli özelliklerinden birisi, yaşlanma alanında bir ilk oluşuydu. Özel bir protein sinyalini araştırdık. Bu sinyalin proteinlerin yaşlanma süresini nasıl etkilediğini sistematik bir şekilde göstermiş olduk dedi.
Türkiye'de ODTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'nü bitirdikten sonra 2012'de master çalışmaları için Bilkent Üniversitesi'nde akademik hayatını sürdüren Dr. Seda Koyuncu, doktora öğrenimi için 2014'de Almanya'ya, Köln Üniversitesi'ne gitti. Doktora sonrası araştırmacı olarak CECAD Yaşlanma Araştırmaları Merkezi'nde Prof. Dr. David Vilches ile çalışmaya başlayan Dr. Koyuncu, 4 yıldır sürdürdüğü araştırmasının dünyanın en saygın bilim dergisi Nature'da yayınlanmasıyla bilim dünyasının dikkatlerini üzerine çekti. Dr. Koyuncu'nun yürütücülüğünde 5 kişilik bir ekiple yapılan çalışma ile yaşlanmanın en önemli şifrelerinden biri daha çözüldü ve dünyada ilk kez bağırsak, kas ve nöron hücrelerinde sentezlenen belli tip proteinlerin vücutta birikmesiyle yaşlanmanın hızlandığı ortaya kondu. Bu çalışma ile genetik manipülasyonla bu proteinlerin birikiminin durdurulması sonucu yaşlanmanın da geri döndürülebildiği ortaya çıkarıldı. Köln Üniversitesi'nin resmi sitesindeki 2021 yılı başarılı bilim kadınları listesinde yer almayı da başaran Dr. Koyuncu, araştırmasına dair tüm detayları Demirören Haber Ajansı'na anlattı.


ÇARESİ OLMAYAN NÖROLOJİK HASTALIKLAR İÇİN UMUT

Dr. Koyuncu, bu proteinlerin vücutta zamanla birikmesi ile kas ve nöron yani sinir sistemi hücrelerinde kayıplar yaşandığını söyleyerek Bu da ALS ya da Huntington gibi çaresi olmayan ilerleyici nörolojik hastalıkların yanı sıra, kalp damar hastalıkları ve diyabet gibi kronik hastalıklara davetiye çıkarıyor. Bu proteinlerin genetik olarak manipüle edilmesiyle yaşlanma etkilerinin de geri döndürülebildiğini gözlemledik dedi. Araştırma başta ALS ve Huntington gibi çaresi bulunmayan ilerleyici nörolojik hastalıkların tedavisi olmak üzere, dünyada ölüme en çok neden olan diyabet ve kalp damar hastalıklarının yarattığı tahribatın da giderilmesinde rol oynayacak.

NÜFUS YAŞLANDIKÇA BU HASTALIKLAR ARTACAK

Artan yaşam süresiyle beraber Dünya Sağlık Örgütü'nün tahminlerine göre 2050 yılında 65 yaş üstü nüfus, dünya genelinde üç katına çıkacak. Bu da kanser, diyabet, kalp damar hastalıkları ve nörodejeneratif (yani nöron kaybına bağlı ortaya çıkan ilerleyici nörolojik hastalıklar) hastalıkların daha çok görülmesine yol açacak. Çalışmanın bu açıdan kritik önem kazandığına dikkat çeken Dr. Seda Koyuncu, Bu projede aslında temel olarak yaşlanma ile oluşan protein düzeyindeki değişimleri inceledik. Çalışmanın Nature dergisinde yayınlanması da çok önemliydi, çünkü özellikle doğa bilimleri alanında bu dergi, en prestijli dergilerinden birisi. Yaklaşık 4 senedir süren bir çalışmaydı. En önemli özelliklerinden birisi, yaşlanma alanında bir ilk oluşuydu. Özel bir protein sinyalini araştırdık. Bu sinyalin proteinlerin yaşlanma süresini nasıl etkilediğini sistematik bir şekilde göstermiş olduk dedi.

SİNDİRİM SİSTEMİ, KAS VE NÖRON HÜCRELERİNİ ETKİLİYOR

Dr. Koyuncu, bu çalışmada buldukları iki proteinin aslında yaşlanma üzerinde çok ciddi etkileri olduğunu ve bu proteinlerden birini sindirim sistemini etkileyerek yaşlanmaya yol açtığını söyleyerek Sadece bu dokuya bile etki etmemizin genel olarak bütün vücut yapısında önemli değişikliklere neden olduğunu söyleyebilirim. Diğer protein ise kas ve sinir sistemini etkileyerek yaşlanmayı artırdığını gözlemledik. Bunları genetik değişikliğe uğratarak, yaşlanmayı tersine çevirebileceğimizi, daha geciktirebileceğimizi gösterdik diye konuştu. Araştırmada bir solucan türü olarak bilinen C-elegans adlı organizmayı kullandıklarını anlatan Dr. Koyuncu, bu organizmanın genetik açıdan insana en çok benzeyen genom dizilimine sahip olduğunu ve hızlı sonuç alabilme açısından da kısa sürede önemli verileri sağlayabildiği için tercih edildiğini söyledi.

İNSAN HÜCRELERİ DE KULLANILDI

Çalışmayı C-elegans adlı organizma dışında farklı insan dokularında da yaptıklarını vurgulayan Dr. Koyuncu, Farklı dokularda nasıl etkisi olduğunu incelemiş olduk. Bunun için de hem model organizmayı hem de insanlardan alınan özel kök hücreleri (pluripotent kök hücreler) kullandık. Bu hücreler, embriyonik kök hücrelere benziyorlar. Yani mesela bu hücrelerden üç boyutlu olarak sinir sistemi hücresi ya da kas hücresi elde edebiliyorsunuz. Hem sağlıklı insanlardan hem de hastalardan bu hücreleri alıyoruz. Bunun bir diğer önemi de şu; bu hücreler hücre kültüründe sürekli bölünebilme özelliğine sahip. Yani normalde insanlarda kök hücrelerimiz hariç tüm hücreler bebekliğimizden itibaren belli bir süreden sonra bölünme özelliğini kaybeder (yaşlanır). Bu hücreler ise özel kapasiteleri sayesinde sürekli bölünmeye devam edebiliyor. Biz de bu mekanizmanın nasıl gerçekleştiğini anlamaya çalışıyoruz. Bunu anlayabilirsek bu özel kök hücreler yaşlanmadığı için bu mekanizmayı insan vücudundaki diğer hücrelere de uygulayabileceğiz şeklinde konuştu.

YAŞLANMANIN EN BÜYÜK AÇMAZI PROTEİN BİRİKİMİ

Yaşlanmadaki en büyük açmazlardan birinin, yaşlanma ile bazı proteinlerin birikmesinden kaynaklanan hücre bozulması ve hücre kaybı olduğunu belirten Dr. Koyuncu şu bilgileri vererek sözlerini noktaladı 'Bu da birçok genetik hastalık, özellikle sinir sistemi hastalıklarında, mesela Huntington gibi, ALS gibi en büyük problem. Bazı proteinler zamanla birikiyor ve bu birikim sinir hücrelerinde (nöron) kayıplara ölümlere yol açıyor. Yaşlanma tamamen engellenemese de bu çalışmalar, yaşlılığın daha sağlıklı bir şekilde geçirilecek hale getirilmesi açısından da önem kazanıyor. Özellikle sinir sistemi hastalıkları ya da şeker hastalığı, kardiyovasküler hastalıklarda önemli düzeyde protein birikimleri oluyor. Bu hastalıklarda olabilecek değişikliklere nasıl müdahale edilebileceğini anlamak açısından da çalışmamız önem taşıyor. Ayrıca yaşlanma ile ilgili dünyada yürütülen farklı çalışmalara da önayak olacağını düşünüyoruz.

Almanya'da aşırı sağcı silahlı grup kurdukları şüphesiyle 8 kişiye yönelik operasyon

Reeperbahn Festivali 20. Yılında Hamburg’da Müzik Dünyasını Buluşturuyor

Eski Klinik Yeni Okula Dönüştü: St.-Jürgen Caddesi’nde Modern Bir İlkokul

Dortmund Polisi İki Kadın Zanlıyı Fotoğraflarla Arıyor

80-jährige Frau aus Hamburg-St. Pauli vermisst – Polizei bittet um Hinweise

St. Pauli Augsburg’u Devirdi: Tarihî Başlangıç! 2-1

T.C. Mainz Başkonsolosu Mehmet Akif İnam: “Türkiye, 2024’te 62 milyon turistle rekor kırdı”

Verfassungsschutz’un 75. Yılı: Sol Parti’den Sert Eleştiri

50 Yaş Üstü Erkekler İçin Büyük Tehdit: Prostat Kanseri

Almanya'da iç istihbaratın başına bir Türk atandı

A Milli Basketbol Takımı, Avrupa ikincisi oldu

Berlin'de "Gazze'de soykırımı durdurun" çağrısıyla barış gösterisi yapıldı

Bayern Münih sahasında Hamburg'a karşı rahat kazandı

Meta’ya Almanya’da Toplu Dava: Kullanıcı Verileri Tehlikede mi?

Almanya'da Dış İstihbarat Teşkilatı Başkanlığına atanan Jaeger göreve başladı

Almanya’da AfD’li milletvekili Maximilian Krah'ın dokunulmazlığı kaldırıldı

Bremen’de 49. Görsel Sanatlar Teşvik Ödülü İçin Başvurular Başladı

Cumhurbaşkanı Steinmeier’den Menekşe Korosuna Ziyaret

Almanya’da Öldürülen Gülay U.’nun Baş Şüphelisi Gökan Eryener Her Yerde Aranıyor

Steilshoop’ta Sağlık Hizmetleri Çöküşün Eşiğinde: Sol Parti’den MVZ Talebi

Kasayı Çalamadılar, 35 Bin Euro’luk Hasar Bıraktılar

Ulrike Kloiber Yeniden Senato Koordinatörü Seçildi

Eşit Haklar, Eşit Fırsatlar: Hamburg’da Yatay Antidiskriminasyon Bürosu Açıldı

Hamburg Parlamentosu 10. Kez Toplanıyor

Hamburg’da Tekstilde Döngüsel Ekonomi İçin Yeni Adım: “A-Gain Guide” Başladı

11 Eylül’de Ulusal Uyarı Günü: Hamburg’da Sirenler Çalacak

Okullar Açılıyor: Polis Velileri ve Sürücüleri Uyardı

“Bir Asırlık Eğitim Yolculuğu: Hamburg’da Öğretmen Yetiştirmenin 100 Yılı”

Tartışmalı Başkonsolos Nihayet Gitti

Almanya'da bir grup anne, hükümete İsrail'e karşı harekete geçme çağrısı yaptı

Yükleniyor

Almanya'da aşırı sağcı silahlı grup kurdukları şüphesiyle 8 kişiye yönelik operasyon

Reeperbahn Festivali 20. Yılında Hamburg’da Müzik Dünyasını Buluşturuyor

Eski Klinik Yeni Okula Dönüştü: St.-Jürgen Caddesi’nde Modern Bir İlkokul

Dortmund Polisi İki Kadın Zanlıyı Fotoğraflarla Arıyor

80-jährige Frau aus Hamburg-St. Pauli vermisst – Polizei bittet um Hinweise

St. Pauli Augsburg’u Devirdi: Tarihî Başlangıç! 2-1

  • Çarşamba 34.2 ° / 22.4 ° Güneşli
  • Perşembe 32.6 ° / 20.7 ° Güneşli
  • Cuma 24.7 ° / 16.4 ° Güneşli