Süper Lig’de, Üç Büyüklerin mihenk taşı görevi gördüğü bu yıl daha iyi anlaşılıyor. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın şampiyonluk mücadelesinde olmadığı bir sezon ne yazık ki yeterince coşku ve heyecan oluşturmuyor ligde. Bu durum, sadece taraftar sayısına bağlı değil elbette. Yüzyıllık geçmişin, geleneğin ve alışkanlığın sonucu. Şampiyonluk sanki Üç Büyüklerden birine daha çok yakışıyor gibi.
Trabzonspor bir başarı endeksi yakalayarak, şampiyonluğun en büyük favorisi konumunu sürdürürken Üç Büyükler düzenli olarak yalpalıyor. Sonuçta geçen sezon seyircisiz oynanmasına karşın son haftaya kadar uzanan yoğun tempo ve heyecan, bu yıl en alt düzeylere düşmüş durumda. Gerçekten Üç Büyüklerin herhangi birinin içinde olmadığı şampiyonluk yarışı pek de haz vermiyor. Bütün bu sözler, Trabzonspor’un çok özlediği şampiyonluğu gölgeleyemez tabii ki. İNSANDA NE VARSA FUTBOLDA DA O VARDIR
Futbol insana benzer. İnsanın çaresizliği, çatışması, öfkesi, sevinci, coşkusu, planı, emek üretmesi futbolun dinamiklerine birebir yansır. İnsanda ne varsa futbolda da o vardır. O nedenle tarihi yüz elli yıla uzanan futbol, modern insanın saklayamadığı yüzüdür. Ne zamanki coşkusu, tutkusu, sevdası azalır insanoğlunun, o zaman futbol da popülaritesini yitirir. Belki elli yüz yıl sonra futbol otantik bir spor olarak değerlendirilecek kim bilir. İşte o zaman insanlıktan da çok şey azalacak. Artık insanoğlu hangi etkinliği futbolun yerine geçirebilirse.
"Hamburg Limanı: Konteyner Gemileri Artık Kara Elektriği Alabilir"
