TMMOB Şehir Plancıları Odası, Gezi Parkı davasında Tayfun Kahraman’ın 18 yıllık hapis cezasının Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onanması hakkında; "Ülke tarihine kara bir leke, bir utanç vesikası olarak geçen bu kararı kabul etmiyoruz. Şunu açık şekilde ifade ediyoruz ki Gezi'yi, Gezi'de yargılanan tüm değerlerimizi bugün hala açık yüreklilikle savunuyoruz. Meslektaşımız Tayfun Kahraman ile birlikte, hukuksuz bir biçimde cezalandırılan Can Atalay ve diğer arkadaşlarımızın suçsuz olduğunu biliyoruz. Meslek alanımızın doğruları çerçevesinde, meslek odamızda üstlendiği görevi layıkıyla yerine getirdiği için cezalandırılan sevgili Tayfun Kahraman ve diğer arkadaşlarımızla dayanışmamızı sürdürecek ve asla yalnız bırakmayacağız” açıklamasını yaptı.
Şehir Plancıları Odası, Tayfun Kahraman'ın Gezi Parkı davasında hakkında istenen 18 yıllık hapis cezasının Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onanmasına yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Açıklama şöyle:
"Odamızın İstanbul Şube Başkanlığını üstlendiği dönemde Anayasa, Yasa ve yönetmelikler ile meslek alanımızın tarihsel birikimle oluşarak ete kemiğe bürünmüş etik ilkeleri uyarınca hareket ederek, İstanbul'un en önemli kamusal yeşil alanlarından ve en merkezi, erişilebilir deprem toplanma alanlarından biri olan Gezi Parkı'nın park olarak kalmasını talep eden, bunun için mücadele eden meslektaşımız Tayfun Kahraman suç işlememiş, Anayasal ve mesleki sorumluluklarını yerine getirmiştir.
"ÜLKE TARİHİNE KARA BİR LEKE, BİR UTANÇ VESİKASI"
Ülke tarihinde, ortak kamusal alanlarının korunmasını ve kent hakkını odağına alan en görkemli halk hareketi olan Gezi'yi suçlulaştırma, Gezi'ye leke bulaştırma, maddi gerçekleri eğip bükerek tarihi yeniden yazma gayretiyle, meslektaşımız, Onur Kurulu üyemiz Tayfun Kahraman'ın 18 yıl hapis cezası, hiçbir gerekçe, hiçbir somut delil olmamasına rağmen Yargıtay tarafından onandı. Ülke tarihine kara bir leke, bir utanç vesikası olarak geçen bu kararı kabul etmiyoruz.
Şunu açık şekilde ifade ediyoruz ki Gezi'yi, Gezi'de yargılanan tüm değerlerimizi bugün hala açık yüreklilikle savunuyoruz. Meslektaşımız Tayfun Kahraman ile birlikte, hukuksuz bir biçimde cezalandırılan Can Atalay ve diğer arkadaşlarımızın suçsuz olduğunu biliyoruz. Meslek alanımızın doğruları çerçevesinde, meslek odamızda üstlendiği görevi layıkıyla yerine getirdiği için cezalandırılan sevgili Tayfun Kahraman ve diğer arkadaşlarımızla dayanışmamızı sürdürecek ve asla yalnız bırakmayacağız.
Kamu yararı doğrultusunda yürüttüğümüz faaliyetlerimize istinaden bizlere gözdağı verme amacını da taşıyan bu karar karşısında mücadelemize kararlılıkla devam edeceğimizi ve Anayasal ve yasal yetkilerimiz çerçevesinde kentlerimiz, kıyılarımız, meralarımız, ormanlarımız ve tüm kamusal değerlerimiz için yürüttüğümüz mücadelemizden bir adım dahi geri atmayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz."
