CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kira sorununa dikkat çekerek, “Geçtiğimiz günlerde pazarda gezerken bir vatandaş geldi ve eşini akbabasının evine gönderip kendisinin de babasını evinde kalmaya başladığını söyledi. Buna benzer örnekler çok. Kira artışı çok kesimi olumsuz etkiledi. Aileler dağılma noktasına geldi. Emeklinin, dar gelirlinin, sabit gelirlinin, memurlarda düşük maaş alanların içinde bulunduğu sorunların irdelenmesi büyük bir ihtiyaçtır. Çünkü kavgalar çıkıyor, ayrılmalar oluyor. Kira artışı sorunu toplumsal soruna dönüştü. Önlem alınmalı” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’de artık kira sorunu başladığı ve kira sorunu yüzünden akrabalarında ayrı ayrı yaşayan eşler olduğunu söyledi. Niğde’de emlak danışmanı Hulusi Çankaya’yı ziyaret eden Gürer, kiracıların da sorunlarını dinledi. Emlak danışmanı Çankaya, siyasi iktidarın kira artışının önüne geçebilmek için yılık yüzde 25 oranındaki kira artışı uygulamasını gündeme getirdiğini ancak bu uygulamaya riayet eden ev sahibi sayısının yok denecek kadar az olduğunu belirtti. Ev sahiplerinin aylık kirası 2 bin lira olan evin yeni kirasını 6 bin liraya, 3 bin lira olan evin yeni kirasını ise 8 bin liraya çıkardığını anlatan Hulusi Çankaya, yüzde 25’lik artışa hiçbir ev sahibinin uymadığını ifade etti. Çankaya, “Ev sahipleri, ‘oğlum gelecek’, ‘kızım evlenecek’ gibi bahanelerde kiracıyı çıkaramazsa bile tapuya girip evi satmış gibi gösterip kiracıyı çıkarıyor ve yeni kiracıyla çok daha yüksek bir kira ücretine anlaşıyor” diye konuştu.
EV SAHİBİ 11 BİN 400 LİRA MAAŞ ALAN ÖĞRETMEN KIZIMDAN 7 BİN 500 LİRA İSTİYOR
Ev sahibinin yüksek kira talebinden mustarip olduğunu belirten bir kiracı ise “Efendibey Mahallesi TOKİ Evlerinde kirada oturuyorum. 3 üniversite bitiren ve öğretmenlik yapan kızım 11 bin 400 lira maaş alıyor. Ev sahibi 2 bin lira olan kira için 7 bin 500 lira istedi. Maaştan kalan 4 bin lira ile nasıl geçineceğiz?” diye sordu.
EMEKLİ 7 BİN LİRA KİRAYI NASIL ÖDEYECEK?
Emekli kiracı yurttaş ise 7 bin 500 lira emekli maaşı aldığını ve ev kiralarının da 7 bin -7 bin 500 lira arasında değiştiğini belirterek, “7 bin lirasını kiraya verirsem kalan 500 lira ile ne yapayım. Evde 2 kişiyiz. Birer ekmek yesek de kalan 500 lira yetmiyor, 600 lira daha lazım” dedi.
SORUNUN ÇÖZÜM ADRESİ MECLİS’TİR
Sorunun çözüm adresinin Meclis olduğuna değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Meclis su konuda çalışma yapmalı, tüm kesimleri dinleyerek ara çözüm bulmalı. TBMM Başkanlığı’na konuyla ilgili genel görüşme talebinde bulunduk. Çünkü sorun giderek büyüyor ve derinleşiyor. Ev sahibi de kiracı da haklı ancak önemli ölçüde mağdur olan kesim kiracı kesimi” diye konuştu.
EV SAHİBİ OLMAYAN DAR GELİRLİYE KİRA YARDIMI ŞART
TBMM Başkanlığı’na, ev sahibi olmayan emeklilere kira yardımı yapılması konusunda da Kanun Teklifi verdiğini hatırlatan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Devletin yapması gereken kirada olan emekliyi koruyarak önlemler almasıdır. Enflasyonun tek haleli rakama düşünceye kadar kira yardımı yapılmalı. Kira yardımı ile dar gelirli, sabit gelirli, ekonomik durumu iyi olmayan, asgari ücretle yaşamak zorunda kalan kesimlere destek verilmeli, sosyal devlet bunun için var” diye konuştu.
KİRA ARTIŞI TOPLUMSAL SORUN OLDU
Genel görüşme talebinin de Meclis’te değerlendirilmesini isteyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Emeklinin, dar gelirlinin, sabit gelirlinin, memurlarda düşük maaş alanların içinde bulunduğu sorunların irdelenmesi büyük bir ihtiyaçtır. Çünkü kavgalar çıkıyor, ayrılmalar oluyor. Kira artışı sorunu toplumsal soruna dönüştü. Önlem alınmalı” dedi.
Gürer, “Geçtiğimiz günlerde pazarda gezerken bir vatandaş geldi ve eşini akbabasının evine gönderip kendisinin de babasını evinde kalmaya başladığını söyledi. Buna benzer örnekler çok. Kira artışı çok kesimi olumsuz etkiledi. Aileler dağılma noktasına geldi” dedi.
Gürer, kira sorunuyla ilgili Meclis araştırma önergesi de vererek, önergesinde şunları kaydetti:
“Kira maliyetlerinin artmasıyla birlikte, insanlar aile bütçelerini zorlamakta ve temel gereksinimleri arasında denge kurmaya çalışmaktadır. Bu durum, ekonomik güvensizlik ve belirsizlik hissini artırarak, vatandaşların geleceğe dair kaygılarını beslemektedir. Kira fiyatlarındaki düzensiz ve önlenemeyen yükseliş, yoksulluk riskini artırmakta ve gelir eşitsizliğini derinleştirmektedir. Düşük gelirli kesimler, artan kira maliyetleri karşısında daha fazla zorluk yaşarken, yüksek gelirli kesimler bu artışlardan daha az etkilenmektedir. Bu durum, toplumsal dengesizlikleri artırmakta ve toplumun bütünlüğünü zayıflatmaktadır. Kira artışlarının bu denli yüksek olması, aynı zamanda genç nüfusu olumsuz etkilemektedir. Gençler, iş kurma ve aile kurma planlarını gerçekleştiremezken, ev sahibi olma hayallerinden de giderek uzaklaşmaktadır. Bu durum, genç kuşaklar için ekonomik güvencesizlik ve belirsizlik içinde büyümelerine yol açmaktadır” ifadelerini kullandı.
“SİYASİ İKTİDAR SÜRECİ DOĞRU YÖNETEMEDİ”
Kira sorununun daha da büyümesine yol açan bu yaklaşım, gün geçtikçe daha da karmaşık hale gelmektedir. Günümüzde kamuoyuna yansıyan kiracı-ev sahibi tartışmaları, kira meselesinin ne kadar ciddi bir hale geldiğini göstermektedir. Özellikle büyük şehirlerdeki kira fiyatlarının memur maaşlarını bile aştığı bir dönemde, asgari ücret ve emekli maaşı ile artık ev kirasını ödemek olanaksız hale gelmiştir. Geçici ve yüzeysel çözümler yerine, kalıcı ve sürdürülebilir politikaların geliştirilmesi gereklidir. Aksi halde, kiracılar ile ev sahipleri arasındaki gerilim sadece artacak ve sorunlar daha da derinleşecektir. Geçmiş dönemlerde böylesine ciddi bir kira fiyatı artışının yaşandığı ve kiracı-ev sahibi ilişkisinin bu kadar gergin bir evreye taşındığı bir dönem yaşanmamıştır. Özellikle büyük şehirlerdeki kira fiyatlarının hızla yükselmesi, asgari ücretli çalışanlar, emekliler ve kamu çalışanları gibi geniş toplumsal grupları zor durumda bırakmaktadır. Günümüzde ülke nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan bu kesimler, artık barınma sorunuyla karşı karşıyadır. Bu durum, asgari ücretli çalışanlar ve emekliler gibi toplumsal grupların barınma konusunda zorluk çektiği bir ülke konumuna düşmemize neden olmaktadır. Evden çıkarılıp çadırda kalan ya da kiralık ev tutamadığı için ayrı ayrı anne babalarının yanında yaşam sürdürüp dağılan aileler dahi mevcuttur.”
