Tarih: 28.02.2019 23:03

Mevsiminde tüketilen bitkiler hastalıktan koruyor

Facebook Twitter Linked-in

Geçmişte insanların tüm meyve ve sebzeleri mevsiminde yediklerini belirten Beykoz Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Araştırma Görevlisi ve Diyetisyen Fatma Özsel Özcan, her mevsimin kendi güzelliğini farklı meyve ve sebzelerle sunduğunu söyledi. Ancak ticaret ağının gelişmesiyle farklı ülkelerin meyve ve sebzelerini her mevsim yemenin mümkün olduğunu anlatan Özcan, dünyanın öbür ucundan gönderilen tropikal meyve ve sebzeler ile seralarda üretilip olgunlaşmadan dağıtımı yapılanların metabolizmamıza uygun olmadığını açıkladı. Özcan, atalarımızın tanımadıkları ve alışkın olmadıkları bitkilere karşı her zaman mesafeli olduklarını söyledi.

Olgunlaşmamış meyvelere dikkat

Sızıntılı bağırsak hastalığı gibi bağışıklık hastalıklarının ve kanserin artışına bir neden de yeni dünya sebze ve meyveleriyle çok içli dışlı olmamızı işaret eden Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Olgunlaşmamış -etil ve metilbromür gazı sıkılarak yol boyunca olgunlaştırılan- sebze ve meyvelerde daha çok bulunan lektin neredeyse tüm bitkilerde bulunan bir proteindir. Gluten son zamanlarda diyetle beraber popülerliği artan bir lektin türüdür. Lektinlerin birçok türü bulunmasına karşın bitkiler olgunlaşmadan yenilmeye karşı çıktığı için tohumlarında bu sindirimi güç lektinleri üretirler. Olgunlaşan bitkilerde früktoz düzeyi artar ve lektin etkinliği azalır. Mevsiminde tüketilmeyen sebze ve meyvelerin lektin içerikleri yüksek olur. Bağırsağımızın küçük dostları probiyotikler bu durumdan hiç hoşlanmazlar.”

Yerel ürünle yerel tarımı destekleyin

Yaz meyvelerinin ferahlık verirken bir taraftan da beta karoten içeriğiyle bizi güneş ışınlarından, kış mevsimindeki portakal ve mandalinanın ise enfeksiyonlardan koruduğunu belirten Özcan, “Mevsimine uygun yemekle yerel ürünü ve bölgemizdeki yerel tarımı desteklemiş oluyoruz. Böylece daha az nakliye, daha az soğutma ve enerji kaybıyla doğanın döngüsüne zararı en aza indiriyoruz. Diğer yandan hangi yönetmeliğe göre yetiştirildiğini bilmediğimiz bir ürünü de tüketmemiş oluyoruz. Bilinmeli ki Türkiye’de yasak sayılan bazı gazların tarım alanlarına salınımı dünyanın bazı yerlerinde kabul görebiliyor” ifadelerini kullandı.          
Editöre Not: İstanbul Kavacık’ta 2016 yılında kurulan Beykoz Üniversitesi’nin temeli, 2008’de Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu’nun kurulması ile atıldı. Rektörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Durman’ın yaptığı Beykoz Üniversitesi’nde; ‘İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi’, ‘Sanat ve Tasarım Fakültesi’, ‘Sosyal Bilimler Fakültesi’, ‘Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi’ olmak üzere dört fakülte, ‘Yabancı Diller Yüksekokulu’, ‘Sivil Havacılık Yüksekokulu’ olmak üzere iki yüksekokul, Meslek Yüksekokulu, Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu olmak üzere iki meslek yüksekokulu ve yüksek lisans ve doktora programlarının sunulduğu bir Lisansüstü Programlar Enstitüsü yer almaktadır



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —