Denkfabrik Derneği Türkiye’nin sevilen yazarlarından Ayşe Kulin’i Hamburg’da okuyucularıyla buluşturdu.
Etkinlikte nasıl yazar olduğunu, yazarlığa uzanan yolu okuyucularıyla paylaşan Kulin, kitaplarının kendisinin çocukları olduğunu belirtti. Her kitabı için bir eylemden esinlendiğini aktaran Kulin,“Bir Gün” kitabını Leyla Zana’ın meclisten kelepçe ile çıkarılmasından duyduğu üzüntüyle yazdığını kaydederek “Leyla Zana’nın yıllar önce meclis binasından çıkarken tutuklanıp, kelepçelenerek götürülmesi üzerine içim o kadar taşmıştı ki mutlaka bir şey yapmak istemiştim. Zana’nın hayatını kaleme almayı denedim. Köşem yoktu, yazı yazamadım ama bir yayıncım vardı yazdıklarımı yayımlayacak. Ona ulaşamadım. Ben de ondan aldığım ilhamla kendi Leyla’mı yarattım ve Türklerle Kürtlerin kardeşliğini vurgulayacak, barışını haykıracak bir roman yazdım on yıl önce. Adı Bir Gün’dü. Romanım taraf tutmuyor hem bizim hem de onların yaptığı hatalara ayna tutuyordu. Bu yüzden ne Türkler sevdi o romanı ne de Kürtler. Ne gam çünkü roman şu satırlarla bitiyordu: ‘Biz, aynı toprağın çocukları, bulacağız bir çözüm. Belki bugün değil, yarın değil ama bir gün... Lütfen... Yakında bir gün. Artık sarılsın bu yara!’
“Adı: Aylin’ baş döndürücü bir hayatın romanı”
Aylin kitabı ile ilgili olarak da bilgi veren Ayşe Kulin şunları söyledi: ‘Bu kitap, kökleri Giritli Deli Mustafa Naili Paşa'ya kadar uzanan bir ailenin kızı olan Aylin Devrimel'in fırtınalı yaşamının öyküsüdür. Aylin Radomisli Cates, 19 Ocak 1995 Perşembe günü, evinin bahçesinde, o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafından kendi arabasının altında ölü bulundu. Üstünde ve etrafta nasıl öldüğüne dair hiçbir iz yoktu. Bir hırsızın saldırısına uğramış değildi. Bir katille boğuşmamıştı. Elbisesi yırtılmamış, tırnakları kırılmamıştı. Çorapları bile kaçmamıştı. Kaptıkaçtı tipi arabası, parke taşı döşeli dümdüz avluda, aklın alamayacağı bir nedenle kayarak, dört parmak yüksekliğindeki seti atlamış, meyil aşağı inmiş, ön tekerlekleri yolda, arka tekerlekleri duvara takılı durmuştu. Aylin, arabanın altına çaprazlamasına girmiş, sırtüstü yatıyordu. Üstünde abiye bir gri döpiyes, yakasında yarım ay biçiminde bir elmas broş, parmağında tek taş yüzük vardı. Otopsi raporuna göre iki gün önce, salı gecesi ölmüştü. Türkiye’nin tartışmasız en ünlü kitaplarından biri “Adı: Aylin”, prenseslikten Amerikan ordusuna uzanan baş döndürücü bir hayatın romanıdır.”
Kulin, diğer kitaplarıyla ilgili bilgileri de okuyucularıyla paylaştı.