Zafer ÖZPOLAT
Hamburg – Alman Haber Ajansı dpa’nın bildirdiğine göre, Hamburg Eyalet Mahkemesi (Landgericht Hamburg), sağlık sektöründe özellikle ağır rüşvet ve örgütlü faturalandırma dolandırıcılığı suçlamalarıyla hazırlanan iddianameyi kabul etti. Davada, Alanta Health Group bünyesinde görev yapan iki eczacı ile dört üst düzey yönetici sanık olarak yargılanacak.
Mahkeme sözcüsünün verdiği bilgiye göre, dava bir ekonomik suçlar dairesinde görülecek ve yargılamanın 2026 yılının ikinci yarısından önce başlaması beklenmiyor.
Savcılığın iddiasına göre sanıklar, doktorlara çeşitli menfaatler sağlayarak hastalara yüksek maliyetli kanser ilaçlarını (sitostatikler) kendi eczanelerinden reçete ettirdiler. Bu yöntemle, reçetelerin yalnızca kendi şirketleri üzerinden karşılanmasını sağladıkları ileri sürülüyor.
Yetkililer, bu süreçte Hamburg Mümmelmannsberg Semt Kliniği’nin devralındığını ve birden fazla Tıbbi Bakım Merkezi (MVZ) işletmecisi olarak kullanıldığını belirtiyor. Bu yolla, yasal olarak faturalandırılamayacak 340 reçetenin, yasal sağlık sigortalarına sunulduğu ve 75 milyon eurodan fazla ödeme alındığı iddia ediliyor.
Soruşturma süreci, 2019 yılında Alanta Health Group, Zytoservice GmbH ve Mümmelmannsberg Kliniği’ne yönelik geniş çaplı polis operasyonlarıyla başlamıştı. Bu baskınlarda 6 binden fazla klasör ve yaklaşık 100 dijital veri taşıyıcısına el konulmuştu.
Alanta Health Group, davanın açılmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, sürecin iddiaların şeffaf şekilde çürütülmesine olanak sağlayacağını ifade etti. Şirket açıklamasında, suçlamaların dayanaksız olduğu savunuldu.
Hem şirket hem de mahkeme yetkilileri, yürütülen soruşturmalar sonucunda hastalara yönelik hatalı ya da tıbben uygunsuz bir tedaviye dair herhangi bir bulguya rastlanmadığını vurguladı.
Almanya’nın önde gelen onkoloji hizmet sağlayıcılarından biri olan Alanta Health Group, yılda 100 binden fazla kanser hastasına hizmet verdiğini, 850 çalışanı bulunduğunu ve ülke genelinde 32 tıbbi bakım merkezi işlettiğini belirtiyor.
Yetkililer, davanın kesinleşmiş bir karar ile sonuçlanmasına kadar masumiyet karinesinin geçerli olduğunu hatırlattı.