NULL
Dijital marka yönetimi denilince akla ilk ne geliyor?
Mürsel Ferhat SAĞLAM: Bu sorunun üç muhatabı var. Markalar açısından bakılırsa dijital marka yönetimi olmasa da olur. Ajansların tarafından bakarsak dijital marka yönetim olmazsa olmazdır. Sorunun üçüncü muhatabı ise tüketicilerdir. Tüketici / müşteri, bir markanın dijitalde var olmasını önemsiyor. Aslında bunu bilinçli bir şekilde yapmıyor. Biraz içgüdüsel bir tavırla önemsiyor.
- Tüketicilerin olaya bakışını biraz daha açabilir misiniz?
Mürsel Ferhat SAĞLAM: Söylemek istediğim şu; tüketiciler, ürünlerini tükettikleri markayla bütünleşmek istiyorlar. Hepimiz vaktimizin büyük çoğunluğunu dijitalde geçiriyoruz. Mobilin gelişmesiyle bu durum daha da arttı. Gelecek birkaç yılda dijitale ayırdığımız vakit daha da artacak. Dolayısıyla tüketiciler vakit geçirdikleri, karar aldıkları, fikir beyan ettikleri mecralarda markalarla temas kurmak istiyor.
- O halde “bir marka dijitalde var olmalı çünkü tüketicilere karşı böyle bir sorumluluğu var” diyebilir miyiz?
Mürsel Ferhat SAĞLAM: Evet çok güzel özetlediniz. Markaların dijitalde var olması bir sorumluluk gereğidir. Sizin ürünlerinizi kullanan, paylaşan, öneren tüketiciye karşı bazı sorumluluklarınız vardır. Bunlardan en önemlisi popüler bir marka olmaktır. Bunu da ancak dijitalde iyi bir strateji belirleyerek sağlayabilirsiniz.
- Peki dijitali iyi kullanmak isteyen markalara önerileriniz nelerdir?
Mürsel Ferhat SAĞLAM: Öncelikle bu işin gelip geçici veya birkaç aylığına gereken sonrasında ihtiyaç duyulmayan bir iş olduğu fikrini kafalarından atmaları gerekiyor. Ne yazık ki birçok kurumsal markada dahi bu düşünce var. Bir markanın dijitalde yer alması bir lüks veya masraf değil bilakis mecburiyettir ve maddi getirisi vardır. İkinci olarak dijitali etkili kullanmak isteyen markalar, kullanıcılara karşı kesinlikle samimi olmalıdırlar. Samimiyetin derecesi ayarlanırken kurumsallığı zedelemeyecek şekilde olması baz alınmalıdır. Bir diğer önerim ise bu işin uzun soluklu olduğunun farkında olmaları gerekiyor. Böylece stratejik ve uzun vadeli dijital ilerleme planı yapma imkanı bulurlar. Son önerim işe aldıkları dijital pazarlama uzmanının öncelikle kendisine bir faydası var mı bunu analiz etsinler.
- Sanırım dijital pazarlama & sosyal medya uzmanlığının son zamanlarda trend bir meslek olmasından dolayı böyle söylüyorsunuz. Doğru mu?
Mürsel Ferhat SAĞLAM: Evet, ülkemizde herkes şair, herkes siyasetçi, herkes futbolcu, herkes ticaret erbabı, herkes doktor, herkes hâkim, avukat, çiftçi vs… Dolayısıyla ülkemizde herkes reklamcı, herkes dijital pazarlama uzmanı veya herkes sosyal medya yöneticisi… Özellikle geleneksel anlayışla yönetilen markalar bir dijital pazarlama uzmanıyla çalışmaya karar verdikten sonra işi bilmeyen biri tarafından dijitalde temsil edilmeye başladıklarında marka verim alamıyor. Hatta ivme aşağı iniyor. Dolayısıyla markalar bir dijital pazarlama uzmanıyla çalışmaya karar verdiklerinde uzmanın diplomasına, sertifikasına ve katıldığı seminerlere, workshoplara bakmakla kalmasınlar. Kişi kendinden bilir işi demiş atalarımız. Yani bir dijital pazarlama uzmanı mecraların dilinden anlamıyorsa, dijitali kullanmıyorsa, dijitalde yaşamıyorsa ne yazık ki markaya da pek fayda sağlamaz.
- Son olarak dijitali iyi kullanan her marka gerçekten iyi marka mıdır? Yani dijitalde başarılı olmak markanın genel başarısını etkiler mi?
Mürsel Ferhat SAĞLAM: Etkiler ancak tek kıstas olarak dijitaldeki başarı baz alınamaz. Markayı bir bütün olarak algılarız. Dijital bu bütünün sadece bir parçasıdır. Çağrı merkezi veya hızlı teslimatı olmayan popüler, çok tıklanan, çok takip edilen bir e-ticaret markası düşünebiliyor musunuz? Anlatmak istediğim bu. Dijitale yatırım yapmalılar fakat dijitali ayağa kaldırırken diğer disiplinler yerlerde sürünmemelidir… Kısacası dijitalde sınıfta kalan markalar haline dönüşmemelidir.
