Danimarka'da hastanede ölen Türk kadın

- Otopsi işlemleri tamamlanan Filiz Kılıç'ın cenazesi, bugün Türkiye'ye gönderiliyor - Eşi Çetin Kılıç: 'Eşim, hayat dolu, cıvıl cıvıl biriydi. Çok sevilen bir insandı. İnsanlara yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapardı'

Avrupa/Dünya 4.07.2014 15:10:35 0

KOPENHAG (AA) - Danimarka'da bel kemiği kırığıyla kaldırıldığı hastanede uzun süre bekletilen, ancak sevk edildiği başka hastanede iki gün sonra ameliyat edilen ve kullanılmayan kan ilacı nedeniyle hayatını kaybeden Filiz Kılıç'ın eşi Çetin Kılıç, eşinin yaşamına mal olan ihmallere tepki gösterdi.

Sjaelland Adası'ndaki Holbaek kentinde 30 Haziran günü uğradığı kazanın ardından kaldırıldığı hastanede ihmal sonucu öldüğü önü sürülen 46 yaşındaki Kılıç'ın otopsi işlemleri tamamlandı. Odense'deki hastaneden alınan cenaze, bugün Türkiye'ye gönderilerek yarın Gaziantep'te defnedilecek.

Çetin Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, grup olarak gittikleri karting eğlencesi sırasında eşinin kullandığı aracın pisten çıkarak kenardaki tümseğe çarptığını söyledi.

Emniyet kemeri olmayan araçtan fırlayan eşinin bel kemiğinin kırıldığını anlatan Kılıç, "Eşim, aslında çok yavaş gidiyordu, biz başka arabadaydık. Son tura doğru virajın tepesinde olduğunu gördüm. Yanına koştuğumda başında görevliler vardı. Eşim bana 'Çetin belim gitti' diye cevap verdi. Ambulansla Holbaek Hastanesi'ne kaldırıldı" dedi.

Röntgen çekiminden sonra bel kemiğinin kırıldığı anlaşılan eşinin Kopenhag'a sevk edilmesini beklerken saatler geçtiğini ve doktorların kendilerini bırakıp gittiklerini belirten Kılıç, saatlerce sedyede bekletilen eşinin koridordan geçenler sedyeye çarptığında acı içinde bağırdığını söyledi.

Gece yarısı kontrole gelen doktora eşini niçin hala ameliyata almadıklarını sorduğunda "ya yarına kadar bekleyin ya da hastanızı alın götürün" yanıtını aldığını ifade eden Kılıç, hastane görevlileriyle tartışmalar sonucu eşinin boş oda olmadığı için fizyoterapi bölümüne gönderildiğini kaydetti. Kılıç, "Holbaek Hastanesi'nde bizi dışladılar. Bel kemiği kırık bir insan sedyede bekletilir mi? Sonra da oda bulamıyoruz diye fizyoterapi bölümüne yatırılır mı? İnsanın değeri bu kadar ucuz mu?" diye tepkisini dile getirdi.

Eşinin ertesi gün akşama doğru Odense Hastanesi'ne sevk edildiğine ve ancak sonraki gün ameliyata alındığına işaret eden Kılıç, "Ameliyat sorunsuz geçmişti. Eşim de iyi durumdaydı. Sonra birden kalp krizi geçirdi. Hemşireler gelip tuvalete götüreceklerini söylediler. Ben odada telefonla görüşüyordum, sesleri duyunca koştum. Eşim, yerde sedyedeydi. Mosmor olmuştu. Ne olduğunu sorduğumda kalp krizi geçirdiğini söylediler. Ben orada bir şok daha yaşadım. Acil müdahale odasına götürdüler. Seslendiğimde eşimin bana baktığını gördüm. Sonra kapı kapandı. Tekrar açıldığında eşime kalp masajı yaptıklarını gördüm. Bana 4-5 doktorun eşimi hayata döndürmeye çalıştıklarını söylediler. Sonra ameliyata götürdüler. Ameliyata girecek doktor, bana durumun kritik olduğunu, eşimin ailesine haber vermemi söyledi. Ben o sırada zaten bitmiştim. 10-15 saatlik ameliyattan sonra komaya girdi. Kan kaybı durmadığından tekrar ameliyata almak için izin istediler. O ameliyat da sekiz saat sürdü. Zaten pek bir şey kalmamıştı yapacak" dedi.

-"Hayat kurtaran iğne ve çorap kullanılmamış"-

Eşinin gerekli ilaçlar kullanılmadığı için öldüğünü savunan Kılıç, Odense'deki doktor bana ne ambulansta ne de Holbaek Hastanesi'inde kan inceltici iğnenin yapılmadığını söyledi dedi. Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

"Doktor, vücutta kırık olduğu zaman kan inceltici ilaç kullanılması gerekir aksi takdirde pıhtılaşmaya yol açar dedi. Eşime kan inceltici iğne yapılmamış. Kan dolaşımını hızlandıran bir çorap var onu giydirmiyorlar. Bu 50 kronluk bir çoraptır, yapacakları iğne de 10 kronluk 20 kronluk bir iğnedir. 60 kron için hayatımızı çaldılar."

-"Hayat dolu bir insandı"-

Tercümanlık yapan eşinin çok sevilen bir kişi olduğunu anlatan Kılıç, "İnsanlara yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapardı. Ev hayatımızı ikinci plana atardı, tek istediği yardım ettiği insanların Allah razı olsun demesiydi. Karşılıksız yapardı her şeyi, hiç kalp kırmazdı. Hayat dolu cıvıl cıvıl bir insandı" diye konuştu.

Hem koruma bariyerleri olmayan karting pistine hem de hastaneye dava açacaklarını belirten Kılıç, "Avrupa’nın göbeğinde böyle bir hata yapılıyor. Hem de ülkemizi beğenmeyen bir ülke, bunu yapıyor. Eşim Danimarka vatandaşıydı, Danimarka vatandaşı olduğu halde bu muameleyi gördü" dedi. Kılıç, hastane yetkililerinin kendilerinden özür bile dilemediğini, dosyayı vermemek için uğraştıklarını da sözlerine ekledi.