Almanya'nın Mannheim kentinde cumartesi günü polisin kurşunlarıyla hayatını kaybeden Ertekin Özkan'ın ailesi, güvenlik güçlerinin tutumuna sert tepki gösterdi.
Ertekin Özkan'ın annesi Seniye Özkan, oğlunun polisler tarafından kasıtlı vurulduğunu belirterek "Dinlemediler çocuğumu, tak tak tak vurdular. Polis oğluma 'Sakin ol.' bile demedi. Sinema izler gibi izlediler. Ben de kurtarabilirdim onu. Bilerek çocuğumun canını aldılar. Üç tane yavrusu, yetimi var. Bacağına vur, ayağına ateş et. Çocuğumu bilerek öldürdüler." dedi.
Oğlu Ertekin'in olay günü sabah evde kahvesini içtikten sonra bodrum katına birkaç defa inip çıktığını anlatan acılı anne, "'Neyin var oğlum?' dedim. 'Bir şeyim yok, bana polisi çağır.' dedi. 'Oğlum şaşırdın mı, ben niye çağırayım?' dedim, sonra kendisi aradı polisi. Arkasından ben dışarıya çıktım. Üzerini çıkarmış, elinde bıçak var. 'Oğlum yapma, ne olur ver şu bıçağı, bana ver.' dedim. 'Tamam anne sen geç şöyle yan tarafa.' dedi. O sırada polisler gelince beni ellerimden tutup yan tarafa attılar." diye konuştu.
Oğlu Ertekin'in yanına gitmek istediğini ancak polislerin bırakmadığını anlatan Özkan, "Çocuğumun yanına bıraksalardı, kurtaracaktım çocuğumu. Çocuğum kimseye bir şey yapmadı." ifadelerini kullandı.
Polislerin hiçbir uyarıda bulunmadığını belirten Seniye Özkan, hakkını sonuna kadar arayacağını vurgulayarak şöyle devam etti:
"Yetimlerinin hakkı yerde kalmayacak. Kanını yere bırakmayacağım. Ertekin'in kimseye zararı yoktu. Yaşlılara yardım ederdi. Kimse Ertekin hakkında bir şey diyemez."
Oğlu Ertekin'in uyuşturucu kullandığı iddiasına değinen anne Seniye Özkan, "Oğlum 2 yıldır temizdi. Yılbaşında yeni bir işe başlayacaktı. 50 yılımı Almanya'ya verdim Göz göre göre çocuğumu öldürdüler. Almanya'ya hizmet ettik yıllarca. Bu kadar dinsizlik, imansızlık olmaz. Çocuğumdan ne istediler benim. Ertekin'in 3 kızı var. Onlar da perişan durumda. Hala ağlıyor büyük kız. O çok etkilendi." değerlendirmesinde bulundu.
Acılı anne, kendilerine bu süreçte destek verilmesini istediğini dile getirdi.
Kız kardeşi Meral Sert "ağabeyinin infaz edildiği"ni düşünüyor
Ertekin Özkan'ın kız kardeşi Meral Sert, ağabeyinin Alman polisi tarafından infaz edildiğini söyledi.
Meral Sert, ağabeyine 4 kurşun sıkılmasına anlam veremediğini dile getirerek "Çok gereksiz 4 kurşun. Bir tane atsa hadi diyelim ama 4 tane neden? Bir polis iki kez vuruyor diğerleri bir kez. Hiç kurşun sıkmaya gerek yoktu. Bunu infaz olarak görüyorum ben. Sanki öldürmek amacıyla hazırlanmışlar. Videolardan da görülüyor. Görgü şahitleri de anlatıyor." dedi.
Hukuk mücadelesi başlatacaklarını belirten acılı kardeş, "Avukatımızla bu hukuk savaşını vereceğiz. Allah rızası için konu kapanmasın, böyle ağabeyimin kanı yerde kalmasın. Sadece kendi ağabeyim için değil, buradaki herkes için (adalet) istiyoruz." diye konuştu.
Meral Sert, olay yerine geldiğinde, polislerin ağabeyinin yanına gitmesine izin vermediklerini de eleştirerek "'Ne olur bırakın ağabeyimi son kez göreyim.' dedim. Maalesef beni bırakmadılar. 40 dakikaya yakın kalp masajı yaptılar. Kötü bir görüntüydü. Üzeri çıplaktı her yer kandı. Hastane aracı köşeyi döndü ve sonra durdu. Orada ağabeyimi kaybettiğimizi anladım. Sağlık ekibi bize vurulduğu esnada öldüğünü, çaba sarf etmelerine rağmen kurtaramadıklarını bildirdiler." ifadelerini kullandı.
Olayın görgü tanıklarından Sema Umuç ise şunları kaydetti:
"Tam evimin önünde oldu. Kavga var zannettim. Dışarı baktım. Elinde bıçak olan biri, 'Vurun beni.' diye bağırıyordu. Annesini gördüm. Annesi, 'Ertekin yapma.' diyordu. O zaman anladım Meral arkadaşımın ağabeyi olduğunu. Telefonla Meral'i arayayım derken Ertekin birkaç adım ileri gidince 4 tane patlama sesi duyulmasıyla benim bağırmam bir oldu. Mannheim'da daha önce buna benzer olay olduğunda polis bu kadar orantısız davranmamıştı. Yere yığıldıktan sonra da gördüm. Sırtüstü düşmüştü, hemen üzerine çullandılar ve iki elini, kollarını arkaya aldılar."
Mannheim'da defnedilmesi bekleniyor
Ertekin Özkan'ın cenazesinin otopsi ve diğer resmi işlemlerin tamamlanmasının ardından Mannheim'daki Müslüman mezarlığına defnedilmesi bekleniyor. Ertekin Özkan'ın otopsi işlemlerinin cuma tamamlanmasının, ardından defin hazırlıklarının yapılmasının planlandığı öğrenildi.
Olaya tepkiler
Alman Sol Parti milletvekili Gökay Akbulut, Ertekin Özkan'ın kızı Yasemin'in Südwestrundfunk televizyonuna yaptığı açıklamaları, X hesabından paylaşarak polise tepki gösterdi.
Akbulut, paylaşımında "polis şiddeti" etiketini kullandı.
Birçok sosyal medya kullanıcısı, polisin Özkan'ı doğrudan ateş ederek, öldürmek yerine ölümcül olmayan bir yaralamayla durdurabileceğini belirterek doğrudan öldürme kastıyla ateş ettikleri için Alman polisini eleştirdi.
Polis şiddeti protesto edilecek
Mannheim polisi, 2 ve 10 Mayıs 2022'de de iki kişiye müdahale etmek isterken ölümlerine sebep olmuştu.
O dönem açılan soruşturma sonucunda, ölüme sebebiyet veren polislerin yargılanmalarına gelecek ay başlanacak.
"2 Mayıs inisiyatifi" adlı oluşum tarafından olayın yaşandığı mahallede bugün düzenlenecek etkinlikte, Ertekin Özkan'ın polis tarafından öldürülmesi protesto edilecek ve polis şiddetine karşı uyarı nöbeti tutulacak.
İnisiyatif, 30 Aralık'ta da yine polis şiddetine dikkati çekmek için Mannheim kent merkezinde gösteri düzenleyecek.
Karlsruhe Başkonsolosu Niyazi Sargın aileye taziye ziyaretinde bulunmuştu
Türkiye'nin Karlsruhe Başkonsolosu Mahmut Niyazi Sezgin, Özkan'ın ailesini ziyaret ederek başsağlığı dileklerini iletmiş ve olayın takipçisi olacaklarını bildirmişti.
Sezgin ayrıca, emniyet yetkililerinden olayla ilgili bilgi almıştı.
Mannheim Savcılığı ve Emniyet Müdürlüğü olay günü yaptıkları ortak açıklamada, bir kişinin polisi arayarak suç işlediğini söylediğini belirtmiş, olay yerine giden polisin, binaya vardığında elinde bıçak olan kişiyle karşılaştığını aktarmıştı.
Açıklamada, 49 yaşındaki kişinin polisin ateş etmesi sonucu yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği savunulmuştu.
Almanya'da İçişleri Bakanlığı talimatnamesine göre, bu tür olaylarda polisin silaha başvurmasına ancak son çare olması halinde izin veriliyor.
Polisin hangi durumlarda silah kullanıp kullanmayacağı, olay yerine giden polisin ya da polislerin takdirine bırakılıyor.
Bu takdir hakkının temel prensibi, "orantılılık" olarak belirtiliyor.
