Koç, 'Bu yaptığınız hazımsızlık. Aziz Yıldırım artık haddini aştı. Kendini bilmez açıklamalar, dengesiz, tutarsız, intikam isteği ile bezenmiş tehditkar, çirkin üslup, kibir, parmak sallamalar. İntikamınızı benim başkanlık döne
Geçen gün Aziz Yıldırım düzenlediği basın toplantısında, Ali Koç'u ağır eleştirmişti. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Aziz Yıldırım'a genel kurulda çok sert cevap verdi.
Ali Koç'un açıklamalarından satır başları:
"Ben artık kırgın değilim, kızgınım ve Aziz Yıldırım beni kızdırmanın nelere mal olabileceğini görememiş durumda. Aziz Yıldırım'ın buraya gelmesini çok isterdim. Abdullah Bey ile her türlü lokantaya, sıra gecesine gidiyorsunuz, buraya mı gelemiyorsunuz. Hatta sizin Abdullah Bey ile ne işiniz var, birbirinizin en kutsalına küfür ettikten sonra. Çok isterdim buraya gelme nezaketini ve cesaretini göstermesini. Hep saygı gösterdim! Neden bu saygıyı gösterdim? 2015'ten sonra görüş ayrılıklarımız olmasına rağmen. Buraya 20 yıl başkanlık yapan birine saygı duyarım ama benim için artık bu geride kaldı. Benim için artık sadece Aziz Yıldırım'sınız.
Aziz Yıldırım, kendini Fenerbahçe'nin sahibi görüyor, hatta üstünde görüyor. Kendinizi böyle gösteriyorsunuz ama artık kulübe zarar veriyorsunuz. 3 yıl önceki seçim sonuçlarını artık hazmetmeniz lazım. Bu yaptığınız hazımsızlık. Aziz Yıldırım artık haddini aştı. Kendini bilmez açıklamalar, dengesiz, tutarsız, intikam isteği ile bezenmiş tehditkar, çirkin üslup, kibir, parmak sallamalar. İntikamınızı benim başkanlık dönemim bitince alın. Bana olan husumetiniz kulübe zarar vermektedir. Koskoca efsane başkan bizi SPK'ya şikayet ediyor.
Ortak bir yakınımıza 'Ölmeden intikamımı alacağım' diyormuşsunuz. Yaptığınız özel toplantılarda, benim bir FETÖ projesi olduğumu söylediniz. Yazıklar olsun size. Ben sizinle havada, karada, suda her yerde mücadele ederim ama kulübe zarar vermeyin. Keşke akil insan olsaydınız. Ama sizin ihtiraslarınız bu kulübün önüne geçmiş.
Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Birleştirici olmaya çalışırken... Görünen o ki önümüzdeki sezon her kötü sonuçtan sonra Aziz Yıldırım taraftarı kışkırtacak. İşinize geldiği zaman taraftarı kışkırt, işine geldiği zaman kombineleri iptal et.
Aklında bu kadar gitgel yaşayan kişilerin dengeli hareket etmesi mümkün değil. Mesut Özil'için para ödemedik, oynadığı maç kadar para ödedik. İrfan Can Kahveci... Belge var diyor, hepsini açıklasın, açıklasın ne varsa bekliyorum. Beni mahkemeye vermezseniz adam değilsiniz.
Size şunu söylüyorum Aziz Yıldırım, ben sizinle yüz yüze geleceğim kaçmak yok, yüz yüze geleceğiz. Ailemi çok seviyormuşsunuz, sevindim. Ben hariç bütün ailemi çok seviyorsunuz. Herhalde onların size yaptıkları, benim yaptıklarım yanında mukayese edilemez. Beni değil siz, hiç kimse tehdit edemez, bunu aklınıza yazın. Kandırılıyorsunuz. Sizden bir ricam var; Fenerbahçe ile ilgili bir şey konuşacaksanız benim ailemin adını ağzınıza almayın, rica ediyorum; rica yetmezse de şiddetle tavsiye ediyorum.
Kulübü sattırmam diyorsunuz, olmayan bir gündem oluşturup sonra da kurtarıcı rolüne giriyorsunuz. Bu kulüp nasıl satılacak? Biri bu kulübü satışa çıkarsa, 3 Temmuz'da olduğu gibi taraftar dimdik karşında durur. Müthiş bir tablo bırakmış. Kulübün hangi yöneticinize kasa kolaylığı yaptığını konuşacağız. 8.6 milyon dolar kredi alıp bir süre sonra sonra 9.6 milyon dolar olarak geri neden ödediğinizi anlatacaksınız. Bu konuyu anlatacaksınız. Bu kulüp, nasıl olur da yöneticisine kasa kolaylığı sağlar. Konuşacaklarımız var, öyle kolay değil.
Beni seyirciyle yollayacaksınız öyle mi? Bizler yolcuyuz, taraftar hancıdır, kulübün sahibi ben değilim ve zaten ben istenmediğimi hissettiğim anda giderim. Ama şunu bilin ki o taraftar, bugün sizi buraya getirmedi, konuştunuz baktınız ve daha sonra da bir otopark mazeretiyle gelmiyoruz dediniz. Fenerbahçe kimsenin tekelinde değildir, Aziz Yıldırım'ın da tekelinde değildir. Bu camianın evlatları pek çok şeye sahiptir, bu camia ne evlatlar yetiştirmiştir. 114 yıllık kulüp sizin tekelinizde olacakmış... Yok sahaya dönmüş, bizi izleyecekmiş... Fenerbahçe'yi Fenerbahçe yapan değerleri ne çabuk unutmuşsunuz. Kim düşünebilirdi ki Aziz Yıldırım ve arkadaşları varsa Fenerbahçe'de düşmana ihtiyacınız yoktur sözünü...
Yok sahaya dönmüşsünüz, her maçı seyredecekmişsiniz, gözünüz bizde olacakmış. Haydi! Aziz Yıldırım, siz hala beni tanımamışsınız, benle uğraşıyorsunuz ama tanışacağız, daha fazla tanışacağız. 3 sene iyi değildi ama kimse bizim yaptığımız fedakarlıkları, özveriyi görmezden gelemez. Zaten önümüzde dönemde de sesiniz daha cılız çıkacak. Hiçbir Fenerbahçe başkanı, Fenerbahçe'nin kötü gitmesini istemez, bu durumdan keyif alamaz. Allah bana bu günleri göstermesin.
Ben kaçmışım öyle mi? Kaçtıktan sonra ne yapmışım acaba açın bakın bakalım, nasıl katkı sağlamışım bu kulübe... Bir de sizin yanınızda oturanlara bir bakın bakalım, ne yapmışlar. Aldığımız Fenerbahçe için UEFA rapor yayınlamış, her şey ortada ama Aziz Yıldırım öyle demiyor. Futbolda şampiyon olamadık diye karamsar olmayın. Bu sene o şampiyonluk gelecek, ondan sonra bakın neler olacak.
Bizim yaptığımız transferler belli, bir kuruş zarar yok; zaten sattığımız kadar alabiliyoruz. Madem öyle; bizden önceki 6 yılda neden 100 milyon euro transfer zararı var. Borçla pek çok gayrimenkul alınmış, hepsi ipotekli ama ben bunların hepsini Aziz Yıldırım'ın gözün içine baka baka konuşmak istiyorum.
Basketbol öneriniz... Bu düşünülmüş, çat kapı aklınıza gelen bir şey mi bilemiyorum ama dinlemek isteriz. Basketbolu bize verin, 35 milyon euro bütçemiz var diyorsunuz, dinleriz ama kulübün içerisinde olmasanız da destek sağlayabilirsiniz. FenerOL projesine bir kuruş para vermediniz. Fenerbahçe Üniversitesi için 1 TL bağışta bulunmadınız, mangalda kül bırakmıyorsunuz ama katkı yok. Basketbol teklifini değerlendirmek isteriz ama bizi ikna etmeniz lazım. Bir sezon mu, iki sezon mu? Nasıl bir garanti sağlayacaksınız, bilmek istiyorum.
Biz de maçlarda ayağa kalkmayan şöyle böyle olsun diyoruz ya, beni mahkemeye vermezseniz öyle olun. Beni mahkemeye vermeyen öyle olsun. Onların, kendilerinin bile ismini duymak istemediği eski bir futbolcularından medet umuyorsunuz ya, beni küçük düşürmek istiyorsunuz ya, mahkemeye vermezseniz öyle olun.
Utanıyorum, üzülüyorum ama cevap versem bir türlü vermesem bir türlü... Cevap vermesek cevap bile veremediler dersiniz.. Bunun en güzel yanı şu; ısrar ediyorum. Bu teklifimi kabul etmezseniz maça falan da gelmeyin. TV'ye çıkacağız, aklınızdaki bütün iddiaları masaya dökün bakalım, medyada çok sevdikleriniz de var da onları da getirin ama tek bir şartım var; FB TV'de olacak.
Israr ediyorsanız benim tek bir şartım televizyona çıkalım. İstediğinizi getirin, istediğiniz gazeteciyi de yanınıza alın. Bu tartışmalar bitsin ama bitmesi için de kim yalan söylüyor, kim doğruyu söylüyor ortaya çıksın. 3 senedir yalan söylüyorsunuz diyorum, görüyorum ki bu hala değişmemiş durumda. Temmuz ayında bu işi yapalım bitirelim, daha sonra da bu konulara girmeyelim."
