Tarih: 13.09.2022 20:54

“Türk kökenli insanlarımız Almanya’ya da aittir”

Facebook Twitter Linked-in

Haber: İlhan Baba
 

Nürnberg’de 09 Eylül 2000 senesinde, Leignitzerstrasse Caddesi’nde çiçek sattığı sırada, aracının içinde NSU terör örgütü tarafından hunharca katledilen Enver Şimşek için olay yerinde anma programı düzenlendi. Katılım son derece az olduğu anma töreninde Şimşek’in ailesinin de yer almaması dikkat çekti.  
 
Anma törenine Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, Nürnberg Metropol Türk Toplumu Başkanı Bülent Bayraktar, DİTİB Eyalet Birliği adına Fürth DİTİB Başkanı Refet Avcı ile dua okumak için de Fürth DİTİB Mevlâna Camii Hocası Seyfettin Çoban katıldı. Bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan törende konuşma yapan Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz “NSU terör örgütü tarafından hunharca katledilen Enver Şimşek cinayeti, NSU adı verilen aşırı sağcı bir terör örgütünün cinayetler serisinin ilk katliamı olarak kayıtlara geçmiştir. NSU cinayetlerinde katledilenler arasında polis olduğu için öldürülen Alman kurbanın dışında 10 kurbanın 9’u sadece ve sadece Türk oldukları ya da Türk’e benzedikleri için öldürülmüşlerdir. Bu cinayetlerin üçü Nürnberg metropol bölgesinde işlenmiştir.” ifadesini kullandı.  
 
Ailesini geçindirmek için çalışan, emeği ile Alman ekonomisine katkıda bulunan Enver Şimşek, Abdurrahim Özüdoğru ile İsmail Yaşar’ın NSU terör örgütü tarafından Nürnberg’de işyerlerinde acımasızca katledildiğini belirten Deniz “Kurban yakınları resmi makamların ağır suçlamalarına maruz bırakılmış, yıllarca yas tutmalarına bile izin verilmemiştir. NSU kurbanların anılması ve yaşananların unutulmaması ve unutturulmaması konusunda, Türk sivil toplumu kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlarımızın konuya daha duyarlı davranıp içten katılım sağlamaları önem taşımaktadır. Nürnberg’de yaşayan bizim ve Almanya’daki Türk toplumunun olduğu kadar Alman idarecilerin ve Alman dostlarımızın da özel bir sorumluluğu olduğunu düşünmekteyiz.” vurgusu yaptı.



“NSU, bazı çevrelerce korundu”
 
Almanya’daki Türk toplumunun henüz Solingen ve Möln’de yaşanan büyük acıların ve kayıpların açtığı yaraları saramamışken NSU terör örgütünün işlediği seri cinayetlerin toplumda bir kez daha derin korku ve endişe yarattığına işaret eden Deniz şunları söyledi: “10 yıl gizli şekilde faaliyetlerini sürdüren NSU terör örgütünün üyelerinin cinayet işlemeleri devam ederken yakalanamaması, daha sonra yakalanmasının akabinde Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde beş yıl boyunca devam eden davada sorumluların yetersiz cezalar  alması akıllarda büyük soru işaretleri bırakmıştır. Bu durum, NSU’nun esasen basit bir çete olmadığının ve bazı çevrelerce korunduğunun göstergesi olarak algılanmaktadır. Diğer yandan 2019 yılının son çeyreğinde yaşanan Halle saldırısı ve geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde Hanau’da meydana gelen Türkleri ve göçmenleri hedef alan kanlı katliam, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının sadece NSU ile sınırlı olmadığını da gözler önüne sermiştir.
 
Almanya’ya 1960’larda misafir işçi olarak gelenlerin çocukları ve torunları bu topraklarda yaşamaya başladığı ilk andan itibaren Almanya’nın ekonomisine anlamlı katkı vermeye başlamış. Bilahare takip eden nesiller de düz işçilikten Alman ekonomisinin değişik sektörlerinde gerek yönetici gerek işyeri sahibi insanlar olarak bu ülkenin gelişmesine katkıda bulunmayı sürdürmüştür.


“Türk toplumu güven ve huzur içinde yaşamalı”
 
Türk toplumu, Almanya’nın ekonomisine katkıda bulunurken hayatından endişe duymadan güven ve huzur içinde yaşamayı talep etmesi en doğal hakkıdır. Ne var ki Türk kökenli insanlarımızın, 21.yüzyılda Almanya’da bu endişe ve korkuyu taşıyarak hayatlarını sürdürmeye çalışması üzücüdür. Unutulmaması gerekir ki bu insanlar, Türk kökenlidir ama aynı zamanda Almanya’ya da aittir. Almanlarla iyi ve kötü günde kader birliği etmiş ve etmeye devam edecektir. Bu insanlar iki dost ve müttefik ülkenin ortak zenginliğini teşkil etmektedir. Alman yetkililerin bu topraklarda, Türk toplumunun korkusuzca yaşama hakkını temin edecek adımları atacağına inanmak istiyoruz. Enver Şimşek’in adının öldürüldüğü yere verilmesi yönünde Nürnberg Belediye Başkanı Marcus König tarafından alınan inisiyatifin ve ortaya konulan kararlı duruşun, aynı zamanda ırkçılığa ve faşizme karşıda sağlam bir duruş ve mesaj teşkil ettiğinin bir kez daha altını çizmek istiyorum.” 
 

 
 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —