“Müzik, geçmişimizle köprü kuruyor”

Metropol FM Genel Müdürü Tamer Ergün Yıkıcı: “Bizi en iyi anlatan ve geçmişimizle aramızda köprü kuran, en önemli kültürel değerimiz müziktir. Bu müzik kültürümüz olmasa topraktaki zayıf kökleri olan bir ağaç gibiyiz.”

Magazin 28.09.2022 17:11:37 0
“Müzik, geçmişimizle köprü kuruyor”

Berlin Klasik Türk Musikisi Konservatuarı (BTMK) önümüzdeki yıl 25. Kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor. Kutlama hazırlıklarıyla ilgili olarak konservatuvarda düzenlenen basın toplantısına BTMK Yetkilisi Halime Karademirli, Metropol FM Genel Müdürü Tamer Ergün Yıkıcı ve Kibele’nin Kızları-Kahraman Kadınlar Projesi Sorumlusu Arda Eşberk katıldı.
Metropol FM Genel Müdürü Tamer Ergün Yıkıcı toplantıda yaptığı konuşmada BTMK’nın Almanya’daki Türk toplumunun ortak değerlerini temsil eden bir kurum olduğunu belirtti. Bugüne kadar BTMK’nın yanında olduklarını ve destek verdiklerini belirten Yıkıcı “Son yıllarda, dışarıdan verdiğimiz bu destek, bir partnerliğe dönüştü ve birlikte çalışmaya başladık. Halime Karademirli ve ekibinin yaptığı başarılı işlere destek veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz. BTMK, kültürümüzü yaşatan bir kurumdur ve başarısı bizim için önemlidir.” diye konuştu.  
Dünyanın en zengin müzik kültürlerinden birisinin Türkiye’nin bulunduğu coğrafya olduğunu dile getiren Yıkıcı “Bize ait bu müzik kültürü, doğusuyla batısıyla Anadolu’da harmanlanmış ve bugünkü zenginliğine ulaşmıştır. Düğünlerimizde, ağıtlarımızda, yalnızlıklarımızda, dostluklarımızda, ayrılıklarımızda, gurbetteki özlemlerimizde, destanlarımızda yani hayatımızın her alanında müziğimiz vardır. Bizi en iyi anlatan ve geçmişimizle aramızda köprü kuran, en önemli kültürel değerimiz müziktir. Bu müzik kültürümüz olmasa topraktaki zayıf kökleri olan bir ağaç gibiyiz.”
şeklinde konuştu.  



Müziğin genel olarak gençlerin kimlik oluşumunu etkilediğini ifade eden Yıkıcı “Bugün Almanya’da birçok anne ve baba, çocuğunun kendi kültürüne yabancılaşmasından yakınıyor. Çocuklarımıza kendi kültürümüzü sevdirmez ve öğretemezsek onların, yaşadığı çok kültürlü toplumda, hayatın içinde güçsüz ve savunmasız kalmasına yol açarız. Çocuklarımız bu süreçte, yüreklerinin bir köşesinde kendi kültürünü yaşamalı ve saklamalı. Bu, onlar için hayatının her alanında güç kaynağı olacaktır. Ailesi ile geldiği kültür arasında bir bağ olacaktır.” vurgusu yaptı.
BTMK’nın bu konuda hassas olan ailelerin çocuklarını emanet edebileceği bir kültür kurumu olduğuna işaret eden Yıkıcı “BTMK gibi kurumları ticari kurumlar olarak görmek büyük bir yanlış. BTMK bizim ortak değerimizdir. Bizi temsil eden bir kurumdur. Bu nedenle vakıf olma ve akademik bir yapı kazanma yolunda adımlar atan BTMK’ya ve değerli müdürü Halime Karademirli’ye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da destek vereceğiz.” açıklaması yaptı.


“Almanya’nın kültürel yapısının bir parçası olmalıyız”
Alman toplumuyla ve kültürel kurumlarıyla iletişim kurmada ve iş birliği yapılma sürecinde, BTMK’nın Türk müziğini ve kültürünü temsilinde önemli bir görev üstlendiğini belirten Yıkıcı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu iletişim sayesinde Anadolu’nun ne kadar engin ve gelişmiş kültüre sahip olduğunu anlıyorlar. Büyük bir öz güven ve gururla kendi kültürel kimliğimiz ve değerlerimizin Almanya’nın çok kültürlü yapısı içinde yer almasını sağlanmasında görev üstleniyoruz. Almanya’nın kültürel yapısının bir parçası olmalıyız. Hepimiz biliyoruz ki ev veya iş ararken okulda ya da iş yerinde kültürel imajımız ya bize kapılarını açıyor ya da kapatıyor. Çoğumuz bunu yaşıyor veya yakınıyoruz. Bu kapıları açık tutmanın en önemli yolu aktif bir şekilde kültürümüzü yaşamak ve tanıtmaktır. Bunu başaran kurumların başında da BTMK geliyor.”  
Almanya’yı, özellikle de göçmenleri çok zor günler beklediğine, ekonomik kriz dönemlerinde toplumların genelde ırkçı ve saldırgan olduğuna değinen Yıkıcı “Kendimizi iyi anlatmasını, savunmasını ve yaşadığımız toplumun bir parçası olduğumuzu anlatmalıyız. Bunun da en iyi anlatma yolu kültürel çalışmalarla olur. Almanya’daki kültür kurumlarımızın hepsine bu dönemde sahip çıkmalı, maddi ve manevi açıdan yanında olmalıyız. Önümüzdeki süreçte ancak gücünü dayanışma içinde birleştiren toplumlar başarılı olacak. Tarih ve yaşadıklarımız da bunu gösteriyor. Bu nedenle BTMK’nın çalışmaları bu kadar önemli. Bu çalışmaların daha da artması için ortak hareket etmemiz lazım.” sözlerini sarf etti.



“BTMK’yı yaşatmalıyız”
Almanya’da üç milyon, Berlin’de ise 3 yüz bin civarında Türk’ün yaşadığını aktaran Yıkıcı konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizi temsil eden güçlü bir kültür kurumuna ihtiyacımız var. O nedenle bu kurumu yaşatmalıyız. Bunun için de maddi destek gerekiyor. Koronavirüs öncesi çok sağlıklı bir yapı vardı. Şimdi o yapıyı yeniden kazanmak ve çocuklarımızı bu eğitim ve kültür kurumuna daha fazla çekmek için Türkiye’den alanında uzman hocalarımız konservatuara geliyor. Bu uzmanları değerlendirmek istiyoruz. Aynı zamanda da bu kurumun yapacağı organizasyonlar var. Bu konuda, 25. yılımızda daha fazla kurumsal yapıyla eğitim seviyesini yükseltmek için Türkiye’den müzik ve kültür insanını bu kurumun içine katarak akademik bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz. Bu konuda iki hedef var: Bir tanesi vakıflaşmak. Diğeri de Türkiye ile iş birliği yaparak bir sanat üniversitesini de buraya taşımak. Hangisinin Almanya’daki Türk toplumuna daha iyi hizmet vereceğine karar vereceğiz. Bunu tek başına yapmak zor. Bu noktada, iş dünyamıza bu projeyi anlatarak ona sürdürülebilirlik kazandırmak istiyoruz. Gençlerimize burada çok iyi hizmet verecek, önümüzdeki 25-30 yılı kapsayacak bir altyapı kurmayı ve kaliteli eğitim vermeyi amaçlıyoruz. Böylece çocuklarımız ve gençlerimiz, kültürel zenginliğimizle değerlerimizi öz güvenle taşıyabilecek. Bunun için de bu kuruma ihtiyacımız var. Bu noktada, ekonomik gücü olan bu düşünceye inanan herkesi davet ediyoruz. Onlarla birlikte Berlin’de bir sanat akademisi kuralım. Diğer yandan kısa vadede öncelikle 25. yıl için bir gala düzenlemeyi planlıyoruz. Bunun dışında Kibele projesini farklı alanlarda geliştirdik. Kibele sadece bir tiyatro değil, artık bir de filmi var. Kibele projesiyle güçlü ve rol model kadının ön plana çıkarılması amaçlanıyor. Bu projeyle bizim toplumuzda sanattaki, spordaki güçlü ve başarılı ama mütevazı kadınlarımızı ön plana çıkaracak bir format geliştirdik. Böylece Almanya’nın birçok kentinde ve Türkiye’de bu projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz.”

“Türkiye ile Avrupa arasında bir kültür ve müzik köprüsü olduk”

BTMK Yetkilisi Halime Karademirli de projeler ve 25. yıl kutlamaları hakkında şu bilgileri verdi: “Eşim Nuri Karademirli ile kurmuş olduğumuz bu okul, aslında görevini bugüne kadar başarıyla yerine getirmiştir. Nuri Karademirli’nin hayatını kaybetmesinin ardından dokuz yıldır tek başıma BTMK’nı ayakta tutmaya çalışıyorum. Sizin gibi dostlarımız hep yanımda oldu. Zor zamanlarda en çok Metropol FM’den Tamer Ergün Yıkıcı duyuyor beni. Bu 25 yıl, çok iyi geçti, biz şimdiye kadar Türkiye ile Avrupa arasında bir kültür ve müzik köprüsü olduk. Şimdi bu görevi gençlere ve diğer arkadaşlarla birlikte sürdürmek istiyoruz. Onların bu kurumu alıp daha iyi ve yüksek yere getirmesi gerektiğini düşünüyorum. Son zamanlarda çok yerde söyledim, bu 25 yıldan sonra daha da akademik bir yöne gitmek istiyoruz. Bir sanat ve kültür merkezine ihtiyacımız var. Bunun da yolu vakıf olmaktan ve bir müzik yüksekokulu ya da akademi kurmaktan geçiyor. Buraya gelen üç yaşındaki bir çocuk Türkçe konuştuğu için ailesiyle daha iyi bağlantı kuruyor. Türkiye’ye bakanlığa gittim, böyle bir okulum var diye anlattım. Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı destek oldu. Şubattan itibaren her iki ayda bir konserlerimiz devam edecek ve Eylül sonunda 25. yıl balosuyla hep birlikte olmak istiyoruz. Türkiye’den buraya akışta olan akademik müzik ve sanat alanında çalışan insanları çatımız altında birleşeceği bir akademik yapı hedefliyoruz. Müzik bölümünde bir araya gelecek hocalarımızla büyük bir etkinlik planlıyoruz. Kibele’nin Kızları zaten yola çıktı. Bu noktada, fikir babası Yıkıcı’nın olduğu Türk kültürünü ortaya çıkaracak büyük bir nostaljik eğlence projesi var. Adı BTMK. Müzik, tiyatro ve filmin olduğu daha büyük organizasyonlar için çalışmalara şimdiden başladık. Nakarat isminde bir yayın organı da gündemimizde. Koronavirüs döneminde büyük mücadele verdik. Öğrenci sayımız 180’den 50’ye düştü. Onları yeniden kazanmak için büyük bir çaba harcadık. Çok sesli çocuk korosu hazırlığındayız. Ben asıl çocuklarımız yani gelecek nesillerimiz için buradayım. Biliyorsunuz konservatuar Berlin Eğitim Senatörlüğü’ne kayıtlı bir okul. Biz bunu biraz daha yukarı çıkarıp bir vakıf kurulmasını ve akademik bir yapıyı istiyoruz. Kurulacak bir konseyle Türk Kültür festivali organizasyonu ve oluşturulacak seçici kurulla Kibele ödülleri verilmesi planlamada yer alıyor.”

“Karanlık döneme karşı sanat”

Konservatuar bünyesine tiyatroyu katan ve ilk kez sahne deneyimi yaşayan kadınlarla sergilediği performansla çok ses getiren Kibele’nin Kızları-Kahraman Kadınlar Oyunu Yazarı ve Yönetmeni Arda Eşberk de dünyanın siyasi ve ekonomik açıdan zor koşullardan geçtiğine değindi. Eşberk karanlık günlerin geldiğini, bu karanlık dönemin aşılabilmesi için en önemli öğenin sanat olduğunu belirterek “Sanat evrensel bir dile sahip. Sanatın birleştirici bir tarafı var. Gerçekten sözlerini anlamasak bile yüreğimize dokunan bir melodi duyduğumuzda ya da herhangi bir savaşta çekilen fotoğraflarda bir çocuğun can verdiğini gördüğümüzde hepimiz aynı reaksiyonu gösterebiliyoruz.” diye konuştu.
Sanatın geçmişten bugüne oluşan olayları hatırlatmak gibi bir misyonu olduğunu ve duvarları aşmak, insanlara barışı, sevgiyi ve kardeşliği yeniden hatırlatmak gibi doğrudan ve dolaylı bir rolü olduğunu anımsatan Eşberk konuşmasını şöyle sürdürdü: “Almanya gibi bir ülkede konservatuvarın rolü çok önemli. Tarih tekerrürden ibarettir deniyor ama bu tekerrürün yaşanmaması için Türklerin rolü birlik bütünlük içerisinde ve kendi kültürüne sahip çıkacak, kendi değerlerini yaşatacak şekilde sanatsal bir içerik üretmesi ve bunu toplumla paylaşması çok önemli. Konservatuvar bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalarda, Türk müziğini ve Türk kültürünü ön plana çıkarırken evrensel olmayı da korumuş. Göçmenlere de kucak açmış ve ev sahipliği yapmış olan bir kurum. Halime Karademirli hem bir yönetici hem bir kadın ve anne. Biz ondan aldığımız esinle de bir Kibele’nin Kızları’nı oyununu hazırladık. Bunun gerçekleşmesinde çok insanın ve kurumun emeği ve katkısı var. 25. yılda konservatuarın rolü çok önemli. Önümüzdeki dönemde hem Türk toplumu için hem sanat için hem de Almanya ve dünyadaki geleceğimiz için yeni başlangıçlar ve yeni şeyler yapmak gerekiyor.  Biz de bunun aracı olarak sanatı seçtik. O nedenle sanatımız ve kültürümüz için dinamik, aktif ve bir bütün olmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.  

Eşberk, Tamer Ergün, Halime Karademirli, Sinem Karademirli Özyavuz ile Stuttgart BEM ekibi ve Ahmet Tosun ile birlikte Bodrum Mor Salkım’da rüya gibi bir etkinlik gerçekleştirdiklerini belirterek “Kibele’nin kutsal alanları olan özel bir coğrafyada, Türk kültürünü, Anadolu’yu, Anadolu’nun mitosunu anlatan bir etkinlik gerçekleştirdik. Ardından çok değerli insanların da katkısıyla Bodrum Belediyesi’nin Kültür Sanat Festivali’nde, Heredot Kültür Merkezi’nde etkinlik gerçekleşti. Bu filmin yerine Kale’de tiyatro olarak yeniden sahnelenmesi isteği aldık. Bunun yanı sıra İran’da yaşanan olaylar, bir ülke ve bir olayla sınırlamadan kadınlarla ilgili evrensel sorunların ortasında Kibele tekrar ön plana çıkıyor. Kibele misyonunun tekrar hayata geçirecek biz zemin oluştu. Kibele’nin Kızları’nda müzik var, dans, görsellik, sinema var. Anadolu’nun mitosları ve şarap kültürü var. Bu nedenle Stuttgart, Bremen, Frankfurt ve Münih’te gösterim için yola çıkılıyor. Fransa’nın Bordeaux kentinde böyle bir hazırlığımız var. Konservatuar olarak Kibele’nin kendisinden yola çıkarak kadınları eğitecek akademik bir yapıyla Avrupa Birliği projesi üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bodrum’u bir eğitim üssü hâline getirmeyi planlıyoruz.”
 

 

Batı Avrupa'da Yükseköğretim Fırsatı: Öğrenci Seçme Sınavı Başvuruları Başladı

Mordfall in Stade - Ermittler suchen wichtige Zeugen

Öffentlichkeitsfahndung nach Verdacht des räuberischen Diebstahls

Basketbol Dünya Şampiyonları Hamburg'da Olimpiyatlar İçin Isınıyor

Dr. Hans-Jochen Waitz, 80. Yaşını Senato Kahvaltısıyla Kutladı

Hamburg Polisi, Pastor Patrick Klein'i Onursal Komiser Olarak Atadı

Hamburg Limanı'nda Kruvaziyer Gemileri Emisyonlarına Sıkı Düzenleme Geliyor!

Bavyera Eyalet Meclisi, Çocuk ve Gençlerin Taciz İçerikli Görüntü Soruşturmacılarına Ek Ücret Vermeme Kararı Aldı

Özlem Değirmen, Fashion Week Türkiye’de Görkemli Defileyle Göz Doldurdu

Yalçın Çoban ve Hasan Arslan, Türk ve Azerbaycan Sinemasını Birleştirecek Büyük Anlaşmayı Duyurdu

Hamburg'da Dijital Matematik Eğitimiyle Öğrenci Başarısı Artıyor

Uni Mannheim'da Silahlı Saldırgan Polis Müdahalesiyle Hayatını Kaybetti

Eski Bakan Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu

Erdoğan ile Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Ankara’da buluştu

Hamburg Bağımsız Milletvekili Mehmet Yıldız: "Hamburg'da Barış ve Uluslararası Hukuk Kürsüsü Kurulmalı!"

SPD-Altona, Altona'nın Ekonomik Geleceği İçin İş Dünyasını Bir Araya Getiriyor!

10 Euro'luk "Polis" Temalı Hatıra Parası Yakında Dolaşıma Girecek!

Arne Jacobsen Evi, Hamburg-Nord Belediye Başkanlığı'nın Yeni Yerleşim Yeri Olacak!

Münih Başkonsolosluğunda 23 Nisan Coşkusu! Çocuklarımızın Şiir ve Şarkılarıyla Renklendi

(Alman Dans Ödülü) explore dance – Netzwerk Tanz für Junges Publikum projesine verildi.

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, İstanbul ziyaretinde döner kesti

Hamburg, Tarihi ve Önemli Şahsiyetleriyle Yeniden Adlandırılıyor: Hammaburg-Platz ve Karl-Lagerfeld-Promenade Geliyor

UN Üyesi Ülkeler, Plastik Kirliliği İçin Kanada'da Toplandı: OceanCare Uyarıyor

Avusturya'da Hitler'in Doğum Evinde Beyaz Güller Bırakan Dört Alman Yakalandı

Hamburg 2023'te Kreuzfahrtta Lider: 1,2 Milyondan Fazla Yolcuyla Rekor Kırdı

Hamburg, Spitzensport İçin 8 Milyon Euro Yatırımla Ruder Federal Destek Noktasının Genişletilmesine Başladı

Vermisstenfahndung nach 41-jährigem Mann

Türk Öğrencileri "alle für EINE WELT für alle" Gelişim Politikası Okul Yarışmasında Ödüle Layık Görüldü

CERRAHPAŞA’DA 23 NİSAN COŞKUSU!

İbrahim Dizlek, "Gibi" Dizisiyle Exxen'de Oyunculukta Tam Not Aldı

Yükleniyor

Batı Avrupa'da Yükseköğretim Fırsatı: Öğrenci Seçme Sınavı Başvuruları Başladı

Mordfall in Stade - Ermittler suchen wichtige Zeugen

Öffentlichkeitsfahndung nach Verdacht des räuberischen Diebstahls

Basketbol Dünya Şampiyonları Hamburg'da Olimpiyatlar İçin Isınıyor

Dr. Hans-Jochen Waitz, 80. Yaşını Senato Kahvaltısıyla Kutladı

Hamburg Polisi, Pastor Patrick Klein'i Onursal Komiser Olarak Atadı

  • Cuma 30.8 ° / 19.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 31.3 ° / 19.6 ° false
  • Cumartesi 31.3 ° / 19.6 ° false