Tarih: 23.09.2022 23:49

“Kemik iliği nakli, kanser tedavisinde seçeneklerden biri”

Facebook Twitter Linked-in

Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi Hematoloji ve Kemik İliği Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Uğur Ural, kemik iliği nakli ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.  
Prof. Dr. Ural “Kemik iliği nakli, ciddi bir kan hastalığı, immün sistem hastalığı, kanser veya genetik hastalığın tedavi seçeneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Kemik iliği nakli işlemi, kemik iliği nakli, kök hücre nakli, hematopoetik kök hücre nakli gibi çeşitli terimlerle tanımlanıyor. Bu terimlerin hepsi, kanı oluşturan ana hücrelerin kemik iliğini yenilemek üzere nakledilmesini veya yüksek dozda kemoterapinin etkisinden korunmak üzere saklanmasını ve yüksek doz kemoterapiden sonra kullanılmasını içeriyor.” ifadelerini kullandı.   
Hastalığın türüne ve hastanın genel durumuna göre kemik iliği naklinin farklılaştığını belirten Prof. Dr. Ural, bulaşıcı hastalığı, kan hastalığı, aktif viral hastalığı ve kronik hastalığı bulunmayan sağlıklı bireylerin yapacağı kök hücre bağışı ile lösemi, lenfoma, multiple myeloma gibi kan hastalıklarının tedavisinin sağlanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Ural, “Başka bir kişiden yapılacak (allojeneik) kök hücre naklinde verici olarak öncelikle kardeşler uygunluk açısından taranıyor. Uygun verici olmadığı takdirde akraba dışı vericilerin araştırılmasına başlanıyor. Bununla ilgili en önemli kuruluş Sağlık Bakanlığı ve Türk Kızılayı iş birliği ile yürütülen TÜRKÖK olup kan kök hücre bağışçısı olmak isteyen 18-50 yaş aralığındaki tüm sağlıklı kişilerin 5 ml kan vererek ve doku tip tayinlerinin yapılarak bu listeye dâhil olmaları mümkün oluyor. Verilerin sisteme girilmesinden sonra herhangi bir zamanda, dünyanın herhangi bir yerinden bu verilere uygun kemik iliğine ihtiyaç duyulabiliyor. Böyle bir ihtiyaç duyulduğunda vericiye haber verilerek hâlâ gönüllü olup olmadığı soruluyor ve yanıt olumlu ise nakil işlemi gerçekleştiriliyor.” şeklinde konuştu.
“Her hastalık için ideal dönem farklı”
Her hastalık için kemik iliği naklinin yapılacağı ideal dönemin farklı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ural, “Kötü risk faktörlerinin var olduğu akut lösemilerde hastalık kontrol altına alınır alınmaz birçok lenf kanserinde hastalık tekrarı sonrası sağlanan ikinci hastalık kontrolünde, multipl myelomada ise hastalık kontrolü sağlandıktan hemen sonra nakil yapılması gerekir ancak bu durumlar kök hücre vericisinin bulunması, naklin tipi, hastalık kontrolünün derecesi, risk faktörleri, hastanın genel durumu gibi faktörlerden de etkilenir. En uygun nakil zamanı ve tipi nakil ekibince kararlaştırılıp hasta ile paylaşılır, görebileceği fayda ve oluşabilecek riskler de hastaya izah edilir.” açıklaması yaptı.
Yaş faktörü
Prof. Dr. Ural, kemik iliği naklinden yaş faktörüne de değindi. Kemik iliği nakli yapılması için kabul edilen genel yaş sınırlamalarının bulunduğunu ancak hastanın genel durumunun yaştan daha önemli bir faktör olarak olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Uğur Ural şunları söyledi: “Hastanın nakil için yaşı uygun olsa da hayati organların görev bozuklukları nedeniyle nakil olamayan hastalar olduğu gibi özellikle otolog nakil adaylarında yaş önemli bir engel teşkil etmeyebilir. Nakil öncesi hazırlama kemoterapisi sonrası hastaya verilen kök hücrelerin yeşerip yeterli düzeyde kan yapabilir duruma gelmesi, nakil başarısı için şarttır. Bu dönem naklin tipine, uygulanan hazırlama rejimine, verilen kök hücrelerin kalitesine, sayısına ve hastanın durumuna göre değişiklik göstermekle birlikte genellikle 10 ile 20 gün civarındadır. Nakil ünitesinde kalma süresi ortalama iki ile dört hafta kadardır. Kemik iliği nakli için uygulanan hazırlama tedavisinin içeriğine göre nakil sonrası hastanın çocuk sahibi olma imkânı olmayabilir. Bu konu, nakilden önce nakil doktoru tarafından hasta ile paylaşılır ve sperm veya yumurta saklama gibi olasılıklar hakkında bilgi verilir.” 
“Takip süreci önemli”
Kemik iliği naklinde, nakil sonrası takibin nakil süreci kadar önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Uğur Ural, “Kök hücre nakli yapılan hastaların uzun yıllar takip edilmesi gerekir. Nakil sonrası problemler açısından özellikle enfeksiyonlar ve verilen kök hücrelerin alıcı vücudunun bazı organlarını yabancı bilip buna karşı reaksiyon geliştirmeleri ön plana geçer. Bu nedenle, bahsedilen enfeksiyonlara karşı korunmak ve doku reddi problemleri ile mücadele için taburcu olduktan sonra uygun bir yaşantı biçimi kadar, verilen ilaçların çok düzenli kullanılması ve doktorunuzun belirlediği uygun aralıklarla hastanın kontrolü çok önemlidir.” diye konuştu.
Hastalığın türüne göre nakil çeşidi değişiyor
Prof. Dr. Ural’a göre iki çeşit kemik iliği nakli bulunuyor. Nakil çeşitleri şöyle:
Allojeneik Kemik İliği Nakli: Kemik iliği hastaya uygun bir kişiden alınır. Herhangi bir hastalık kemik iliğini tuttuğu zaman, kemik iliği çalışmadığı zaman veya kemik iliği anormal hücre ürettiği zaman başka bir kişiden kemik iliği nakli etkin bir tedavi yöntemi olabilir. Kardeşler, akrabalar veya akraba dışı yabancı gönüllüler burada verici olabilirler. Alıcı ve verici arasında kan grubu uyumu gerekmez ancak doku antijenlerine moleküler düzeyde bakılarak tam uyum aranır.
Otolog Kemik İliği Nakli: Kişinin sağlam olan kendi kemik iliği kullanılır. Lenf kanseri, multiple myeloma veya bazı diğer kanser tiplerinde, daha yüksek dozda kemoterapi kullanımına imkân sağlamak üzere daha önce alınıp saklanan kemik iliğiniz, kemoterapiden sonra hastaya tekrar geri verilir. Böylece sağlam kemik iliği, yüksek dozda kemoterapinin etkisinden korunmuş olur.
 

 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —