“Kemal Kılıçdaroğlu’nu tanıyınca kendimden utandım”

 “Kemal Kılıçdaroğlu’nu tanıyınca kendimden utandım”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Baş Danışmanı Dr. Sadettin Kılıç: “Muhafazakâr kanattan gelen birisiyim. Kemal Kılıçdaroğlu’nun insani değerleri gelişmiş olduğunu gördüm ve kendimden utandım.”

Zafer ÖZPOLAT/gazetehamburg

İlk önce CHP Hamburg Birliği’nin bürosunu ziyaret ederek Başkan Hulisi Işıtan ve yönetim kurulu ile  görüşen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun baş danışmanı Dr. Sadettin Kılıç , yapacağı ziyaret proğramı konusunda bilgi verdi ve  seçim öncesi stratejik etkinlik proğramı ele alındı.  Ertesi gün ise, CHP Hamburg Birliği Başkanı Hulisi Işıtan’ın Lades restoranda düzenlediği ve CHP  Hamburg Birliği önceki dönem başkanı Erol Buldak'ın da bulunduğu basın kahvaltısında  Türk medyasına açıklamalarda bulundu.
Kılıç açıklamasında şunları söyledi: “Ben 11 yıl başbakanlık müşavirliği yaptım. Avrupa Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) Almanya’da ikinci genel başkanıydım. Biz Avrupa Türk Demokratlar Birliğini kurarken tek amacımız, burada güçlü Türk lobisi oluşturmaktı. O gün bizim yönetimimizde iki tane Alman vardı. Ben o gün biz hiçbir siyasi partinin arka bahçesi değiliz, dedim. O zaman AKP, Brüksel’de ofisini kurdu. Brüksel’deki o kişi gelip UETD’in başkanı oldu. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) fikir babalarından biri olarak ‘Konsoloslukların yükünü hafifletmek için yurt dışına hitap eden bir kurum olsun. Bizim yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız var, bakanlık olması lazım.’ dedim, olmadı. Bir baktık ki bu kurumun başkanı bir bakanın yakını çıktı.
Amacımız, YTB’nin başına yurt dışından birisinin getirilmesiydi. Yarın yetki bize geçse bu ısrarımı yine sürdüreceğim. Bizim kurduğumuz UETD, YTB ve Yunus Emre Enstitüsü çok önemli kurumlardır. Siz Avrupa’nın en lüks arabasını alabilirsiniz ama onu kullanmak çok önemlidir. Acemi bir insana teslim ederseniz o arabayı doğru süremezsiniz. Liyakat çok önemlidir. Siz bu kurumlara layık olan birisini getirmezseniz olmaz. Gezi olaylarını Türkiye yaşadı. O olaylarda, üniversitelilere karşı kullanılan ayrıştırıcı dilden, 17-25 Aralık’ta bakan ve çocuklarının yargılanmamasından ve insanların kamplaştırmasından rahatsız oldum. 2017 tarihinde, bende bu kurumda çalışamayacağıma kanaat oluştu. Devlet memuruydum, köşeme çekildim. Kitap çalışmalarımı sürdürürken bir kişi geldi ‘Beni tanıyor musunuz?’ diye sordu.  ‘Tanımıyorum.’ diye yanıt verdim. ‘Kılıçdaroğlu’nun danışmanıyım. Söylemleriniz bizimle uyumlu. Akademisyenim, doğru söylemek isterim.’ dedi. Ardından ‘Genel başkanımız görüşmek isterse görüşür müsünüz?’ diye sordu. Ben de tamam, dedim. Kemal Kılıçdaroğlu sonra benimle görüşmek istemiş. O danışman ile birlikte kendisiyle görüştük. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin genel başkanını farklı düşünüyordum. Muhafazakâr kanattan gelen birisiyim. Kemal Kılıçdaroğlu’nun insani değerleri gelişmiş olduğunu gördüm ve kendimden utandım. Karşımda bu kadar mütevazı, karşısındakini dikkate alan birini görünce etkilendim. Kılıçdaroğlu’yla üç saatlik bir görüşmemiz oldu. Kendisine bildiğim tüm doğruları aktardım. Görüşmelerimiz sıklaştı. Kılıçdaroğlu bir gün bana ‘Senin merkez sağdan geldiğini biliyorum. Biz CHP olarak halkın partisiyiz. Herkesi kucaklamalıyız.’ dedi. Emekli oldum, teklif ettiği danışmanlığı kabul ettim.”


“Ülke yönetiminde birbirimizle yarışmak için varız”

Kılıçdaroğlu’nun, dini inancı ne olursa olsun demokrasiden, çağdaşlıktan yana olan herkese CHP’nin kapısını sonuna kadar açtığına işaret eden Kılıç, Avrupa’ya gelen siyasetçilerin Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızı düşünmeden ayrıştırıcı dil kullandığını, vatandaşlarımızın bu duruma müdahale etmesi gerektiğini söyleyerek “17 yıl Avrupa’da yaşamış bir insanım. Almanya’daki yurttaşıma karşı iyi bir dil kullanmalıyım. Tüm parti temsilcileri yurt dışında konuştuklarında iyi bir dil kullanmalı. Hamburg’a gelerek bir salonda ‘Ey Almanya!’, ‘Ey Avrupa!’ dersem ya da Hamburg Eyalet Başbakanı’na “Haddini bil.” dersem ertesi gün beni havalimanından Türkiye’ye gönderirsiniz. Siz burada Hamburglularla beraber yaşıyorsunuz. Toplum olarak bilinçlenmemiz lazım. Hamburg’da tüm parti mensuplarını birbirleriyle uyumlu gördüm. Sizi tebrik ederim. Keşke Hamburg’da oluşan uyumlu havayı biz de Türkiye’de teneffüs etseydik! Türkiye’den gelen bazı siyasiler kafamızı karıştırmasaydı biz Almanlarla daha çok diyalog içinde olacaktık. Dışarıdan buraya gelerek bizi ayrıştırıyorlar. Birbirimizle kavga için değil, ülke yönetiminde birbirimizle yarışmak için varız. Bizim için cumhuriyet değerleri çok önemlidir. Bizim bir olmak, halk olmak, sağcı, solcu, Alevi, Sünni ile ülkeyi beraber yönetmek gibi bir amacımız var. Bunları söylerken bile utanıyorum. Hangi asırda yaşıyoruz? Sen Sünni misin, Alevi misin?” sorularını bırakın. Bu, insanın özel durumudur. İnsansın, saygın bir yerin var. Bu, önemlidir. Alevi isen de Sünni isen de bendensin.Böyle düşünce yanlış. Bizim amacımız, birliğimizi güçlendirmek.” diye konuştu.  


“Birinci nesle devlet nişanı takılmalı”

Kılıç açıklamasını şöyle tamamladı: “Benim üç evladım var, hepsi Alman vatandaşı. Hani “Adam Türkiye’den geldi, bizim derdimizi bilmiyor ki.” diyorlar ya damdan düşmekse, sütten ağzı yanmaksa bir kardeşiniz olarak bunu yaşamış biriyim. Biz ilk gelen nesle teşekkürü çok eksik ediyoruz. Çok teşekkür etmeliyiz. İddia ediyorum, inşallah bu yetki elimize geçecek, birinci nesilden hayatta olanlara devlet nişanı takılmasını sağlayacağız çünkü onlar buraya kahraman olarak geldi. Bazıları okur yazar değildi, dil bilmiyordu ancak Alman ekonomisine katkı sundu. Çocukları, torunları büyüdü, belli mevkilere geldi, fabrika kurdu. Almanya’da 87 bin iş adamımız var. 700 bin insanımız istihdam ediliyor. Afrika’da fabrika kurabilirsiniz ama sanayinin göbeğinde şirket kurup bir Alman çalıştırıyorsanız bu takdir edilecek bir durumdur. O dil bilmeyen neslin çocuklarının kurduğu şirketlerin personelinin yüzde 13’ü Alman vatandaşı. Vatandaşlarımız Alman devletinin yönetiminde var.”



St. Pauli Hamburg Derbisi Öncesi Rostock Engelini de Aştı: 1-0

Mehmet Yıldız'ın Danışmanlık Kahvaltısı Büyük İlgi Gördü!

Berlin'de Global Goals için Bir Adım: "17 Klavye, 17 Yer, 17 Hedef" Projesi Devam Ediyor

Yenilenen Meiendorf Bürgerhaus hizmete açıldı.

Polizeieinsatz anlässlich des Fußballspiels FC St. Pauli - F.C. Hansa Rostock

Çağdaş Suseven'in Yeni Klibinde Zeki Müren İzleri!

Altona’daki Allee Tiyatrosu Bariyersiz Hale Getiriliyor: 390.000 Euro Destek

AB, Türk Dönerine Standart Getiriyor!

Almanya'da Emeklilere Yüzde 4,57 Zam Geliyor!

Avrupa Adalet Divanı'ndan Türk Göçmenlere Çifte Vatandaşlık Kararı

Araklı'da Kayıp Kız Kardeş Aranıyor: Züleyha Alemdar'ı Bulmak İçin Yardım Çağrısı

Getir ve Gorillas Almanya'dan Çekiliyor: Depolar Kapatılıyor

Öffentlichkeitsfahndung nach 12-Jährigem

Hasan Akbaş: Grafik Design ile Hamburg'da Başarıyı Yakalıyor

Batı Avrupa'da Yükseköğretim Fırsatı: Öğrenci Seçme Sınavı Başvuruları Başladı

Mordfall in Stade - Ermittler suchen wichtige Zeugen

Öffentlichkeitsfahndung nach Verdacht des räuberischen Diebstahls

Basketbol Dünya Şampiyonları Hamburg'da Olimpiyatlar İçin Isınıyor

Dr. Hans-Jochen Waitz, 80. Yaşını Senato Kahvaltısıyla Kutladı

Hamburg Polisi, Pastor Patrick Klein'i Onursal Komiser Olarak Atadı

Hamburg Limanı'nda Kruvaziyer Gemileri Emisyonlarına Sıkı Düzenleme Geliyor!

Bavyera Eyalet Meclisi, Çocuk ve Gençlerin Taciz İçerikli Görüntü Soruşturmacılarına Ek Ücret Vermeme Kararı Aldı

Özlem Değirmen, Fashion Week Türkiye’de Görkemli Defileyle Göz Doldurdu

Yalçın Çoban ve Hasan Arslan, Türk ve Azerbaycan Sinemasını Birleştirecek Büyük Anlaşmayı Duyurdu

Hamburg'da Dijital Matematik Eğitimiyle Öğrenci Başarısı Artıyor

Uni Mannheim'da Silahlı Saldırgan Polis Müdahalesiyle Hayatını Kaybetti

Eski Bakan Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu

Erdoğan ile Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Ankara’da buluştu

Hamburg Bağımsız Milletvekili Mehmet Yıldız: "Hamburg'da Barış ve Uluslararası Hukuk Kürsüsü Kurulmalı!"

SPD-Altona, Altona'nın Ekonomik Geleceği İçin İş Dünyasını Bir Araya Getiriyor!

Yükleniyor