“Çocuklar, her durumda ailelerinin yanında olduğunu bilmelidir”

Almanya'nın değişik eyaletlerinde karneler verilmeye başlandı. Bir milyon yurttaşımızın yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde okullar yaz tatiline giriyor. Karneler yüzünden bazı evlerde tartışmalar, suçlamalar başladı.  
Eğitimci ve Yazar Bahattin Gemici karnenin çocuğun bir dönem verdiği emeğin ve çabanın değerlendirilmesi olduğunu belirterek eve kötü not getiren çocuklara anlayışla yaklaşmanın ve onları gelecek dönem başarılı olması için teşvik etmenin gerektiğini kaydetti. Gemici “Çocukları suçlamamalı, tehdit etmemeli, başkalarıyla kıyaslamamalıyız. Bu yapılırsa çocuk ailesinden uzaklaşabilir, söylenenleri umursamaz olur, kendine olan güveni sarsılır. Çocuklar, her durumda ailelerinin yanında olduğunu bilmelidir. Çocuk, onu sevdiğimizi ve değerli bulduğumuzu hissetmelidir. Notlar önemlidir ama her şey değildir. Kötü not getiren öğrencilerin de ileride başarılı olabileceğini unutmamalıyız. Çocuğumuzun gerektiğinde sınıfı tekrarlaması, sağlam temeller üzerinde ilerlemesi onu başarıya götürecektir.” ifadelerini kullandı.  
Gemici karne notlarının sadece çocukların değil, ana babanın aldığı notlar olduğunu söyleyerek “Çocuğu ile ilgilenen, ona gerekli olanakları sağlayan, Türkçe dersine gönderen, öğretmenlerle iş birliği yapan velilerimizin çocuklarının daha başarılı olduğu görülecektir. İyi not alan öğrenciler takdir edilmeli. Ödül, mutlaka maddi bir hediye demek değildir. Çocuğumuzla ilgilenmek, onunla birlikte oyunlar oynamak, dondurmacıya, sinemaya, parklara gitmek en güzel ödüldür.” şeklinde konuştu.

“Hata ve eksiklikler birlikte değerlendirilmeli”

Karne notları kötü olan çocuklarla konuşarak başarısızlığın nedenleri üzerinde durmanın önemine işaret eden Bahattin Gemici şunları söyledi: “Çocuğun zihinsel kapasitesi, dikkat eksikliği, öğrenme veya hiperaktivite bozukluğu, görme ve işitme kayıpları ve bedensel hastalıkları olabilir. Aile içi ilişkiler; karı koca geçimsizliği, kardeşler arasındaki kıskançlık, kötü koşullarda ders çalışma başarıyı olumsuz etkileyebilir. Aile olarak çocuğu nasıl destekleyebileceğimiz üzerinde durmalı hata ve eksiklikleri birlikte değerlendirmeliyiz. Çocuklarımıza, çalışmaktan ve öğrenmekten zevk alabilecekleri bir çalışma ortamı sağlayabiliriz. Beklentilerimiz, çocuğun kapasitesi ölçüsünde olmalıdır.” 

“Çocuklar kitap okumalı”

Tatillerin dinlenmek, yılın yorgunluğunu atmak ve yeni ders yılına dinç kafayla girmek için olduğunu söyleyen Gemici “Çocukları tatilde ders çalışmak için zorlamamalı, sosyal etkinliklere katılmalarını sağlamalıyız. Türkiye’ye giden öğrencilerimiz mutlaka Türkçe konuşmalı, şiir, masal ve öykü kitapları okumalıdır, yanına çok sayıda kitap getirmelidir. Dilimizi, kültürümüzü yaşatmanın yolu kitap okumaktan geçer. Almanya’da kalan öğrencilerimiz ise kent idarelerinin düzenlediği çeşitli sosyal, kültürel etkinliklere katılarak, kütüphanelerden ödünç kitap alarak güzel vakit geçirebilir.” açıklaması yaptı.
 
 
 


Orjinal Habere Git