Tarih: 01.04.2015 19:55
Nebahat Güçlü, Birlik 90/Yeşiller Partisi’nden istifa etti
Almanya'da Hamburg Eyalet Meclisi üyesi Nebahat Güçlü, Birlik 90/Yeşiller Partisi’nden istifa ettiğini açıkladı.
Güçlü, yazılı açıklamasında, istifa gerekçesi olarak, Hamburg Yeşiller Yönetimi'nin, bilinçli şekilde eyalet meclisi seçimleri öncesinde ve sonrasında kamuoyuna kendisi hakkında yanlış bilgi aktarmasını gösterdi.
Nebahat Güçlü yaptığı açıklamada "Bundan 11 yıl önce Hamburg Yeşiller Partisi beni bağımsız milletvekili olarak parti meclis grubuna dahil etti ve parti içindeki bir yıllık bağımsız milletvekilliğimin ardından 2005 yılında Birlik 90/Yeşiller Partisi‘ne üye oldum. Bugün ise, 10 yıldır üyesi olduğum Birlik 90/Yeşiller Partisi’nden istifa ettiğimi resmi olarak açıklıyorum "dedi
Partim kamuoyuna yanlış bilgi sundu.
Nebahat Güçlü konu ile ilgili olarak yaptığı basın açıklamasında istifa nedenleri arasında parti yönetiminin kendisi ile ilgili olarak kamuoyuna yanlış bilgi sunduğunu söyledi.
Nebahat güçlü açıklamasında şunları söyledi "Hamburg Yeşiller Yönetimi, bilinçli şekilde gerek seçimler öncesinde gerek dava sürecinde kamuoyuna yanlış bilgi aktararak toplumu yanılgıya sürüklemiştir: Yeşiller Uzlaşma Mahkemesi, 21 Mart 2015 tarihli kararıyla, Yeşiller Yönetiminin hakkımdaki partiden ihraç talebini oybirliğiyle reddetmiştir. Bu karar, olaylarla ilgili ifadem ve demokratik duruşum hakkında en ufak bir şüphe bulunmadığının en açık göstergesidir."
İfademi çarpıttılar
Nebahat Güçlü ,Türk Federasyonu gecesine katılmamın hata olduğu yönünde Yeşiller Hamburg yönetiminin açıklamasının yanlış olduğunu söyleyerek "Hamburg Yeşiller Yönetimi bu karara rağmen, 21 Mart 2015 tarihinde yaptığı basın açıklamasında, Uzlaşma Mahkemesi’nde Türk Federasyonu’na mesafeli bir duruşum olduğu ifadesini “ilk kez” dile getirdiğim bilgisine yer vermiştir, halbuki bu kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Konuya ilişkin duruşumu, 25 ve 27 Ocak 2015 tarihlerinde zaten açıkça belirtmiştim ve bunun ispatları da mevcuttur. Bunun ötesinde Yeşiller Yönetimi yine aynı basın açıklamasında 21 Mart’ta yapılan duruşmada hata yaptığımı “ilk kez” kabul ettiğimi iddia etmiştir ve bu da doğru değildir. Zira 25 Ocak 2015 tarihindeki görüşmemizde kendilerine, sadece Türk Federasyonu’nun 18 Ocak 2015 tarihindeki etkinliği için gelen daveti kendileriyle görüşmeden kabul ettiğimden ötürü hatalı olduğumu çok açık bir şekilde ifade etmiştim. Buna rağmen parti yönetimi, kasıtlı olarak bu ifademi çarpıtarak kamuoyuna sunmayı tercih etmiştir. "
"Türk federasyonu gecesine katılmamı hata görmüyorum"
Nebahat Güçlü Türk Federasyonun Hamburg’da düzenlediği toplantıya katılmasının hata olarak görmediğini belirttiği açıklamasında "Bir kez daha belirtmek isterim ki, Türk Federasyonu’nun 18 Ocak 2015 tarihinde yapılan etkinliğine katılmış olmamı şahsen kendim, hata olarak görmüyorum. Herhangi bir kurum ya da kuruluşu savunma gibi düşüncem de yok. Türk Federasyonu ve ona yakın parti, kurum ya da kuruluşlara karşı mesafeli olduğumu daha önce de birçok kez açıkça dile getirdim. Bununla birlikte, daha katılımcı ve kucaklayıcı bir demokrasiye yönelik gelişmeleri de dikkate almak önemli. Türkiye’yi tanıyan birçok insan, bilim adamları ve tarihçilerin (hepsi de Sol çevreden) yazdığı raporlar da sözkonusu kurum ve ona yakın kuruluşların artık ‘aşırı sağcı’ olarak adlandırılamayacağını açıkça ifade ediyorlar. Partiden ihraç edebilmek için böyle bir konuyu bahane eden bir parti yönetimi, benim gözümde objektif politik bir değerlendirme yapmak yerine daha çok kamuoyu algısıyla karar almak suretiyle demokrasi anlayışını tamamen yitirmiştir ve sadece imaj politikası yürütmektedir.
Hamburg Yeşiller Yönetiminin 20.03.2015 tarihli yazılı ifadesinden bir alıntıda bu husus maalesef açıkça ifade edilmiştir , S.9: “Der Antragsteller vertritt daher die Auffassung, dass es überhaupt nicht darauf ankommt, wie nun die derzeitige Ausrichtung der MHP tatsächlich ist, sondern darauf, wie diese in der Öffentlichkeit wahrgenommen wird.”
Yeşiller Hamburg yönetimi farklı düşüncede ki diyaloglara kapalı
Nebahat Güçlü,Hamburg yeşiller yönetiminin farklı düşüncedeki insanlarla diyaloğa kapalı olduğunu vurguladığı açıklamasında "Hamburg Yeşiller Yönetimi, kendisinden farklı düşünenlerle eleştirel ve geliştirici diyaloglara girmeyi reddetmektedir ve bu şekilde de birçok insanı ideolojik hesaplar içinde olan marjinal kesimlerin ellerine bırakmaktadır. Son dönemlerde burada doğup büyüyen 60’ın üzerinde genç, Hamburg’dan Suriye’ye gitti. Hamburg Yeşiller Yönetimi, niçin gençlerimizin radikal zihniyetlerin tuzağına düştüğü ve onları bu tehlikelerden, giderek artan radikalizm sorunundan en etkin şekilde nasıl koruyabileceğimiz sorularıyla maalesef ilgilenmemektedir.
Hamburg Yeşiller Yönetimi, 7.01.2015 tarihinde Hamburg 1 TV kanalının ‘Nachgefragt” başlıklı programında, insanları argümanlarla demokrasiye yeniden kazandırmaktan başka alternatifimiz olmadığını ve bu nedenle de Pegida yanlılarıyla eleştirel diyalog arayışında olmamız gerektiğini açıkladığımı biliyordu. Bu tutum, kesinlikle mantığım ve vicdanımın da kabul ettiği bir duruştur. Yeşiller Yönetimi benim bu duruşumu biliyordu ve ilginçtir ki bu hiçbir zaman tartışma konusu bile olmadı.
Bir parti yönetiminin üyelerine ve milletvekillerine karşı yardımcı olmak gibi bir sorumluluğu da vardır. Yeşiller Yönetimi bu sorumluluğunu yerine getirmek yerine kasıtlı olarak, kendimi recmedilmiş gibi hissetmemi sağlayan bir duruma getirilmemde etkin rol oynamıştır.
Yeşiller Yönetiminin 26.01.2015 tarihli protokolünden alıntı:
“Wichtig sei es, gleich am Anfang hart zu sein, um sich dann nicht von der Presse in einer Salamitaktik vor sich her treiben lassen zu müssen. Das jetzt vereinbarte Verfahren muss bis zur Wahl durchzuhalten sein. Sollte sich herausstellen, dass keine Grundlage für Parteiausschluss besteht, dann wird dies das Schiedsgericht nach der Wahl feststellen und der LaVo wird sich entschuldigen.” Protokolde, Uzlaşma Mahkemesi’nin lehimde karar vermesi durumunda yönetimin benden özür dileyeceği ifade ediliyor ama şu ana kadar partiden herhangi bir özür dileme ifadesi gelmemiştir. Bu, sadece kötü bir davranış tarzı değil, aynı zamanda erdemli olmayan ve siyasi açıdan şüphelere de mahal veren bir tutumdur. Her şeyden önce parti yönetiminin bu şekilde bir kriz idare taktiği, insani açıdan kabul edilemez bir durumdur.
İşimi kaybettim
Nebahat Güçlü açıklamasında Parti yönetiminin kendisi ile konuşma yoluna gitmeden ,araştırma yapmadan aldığı kararlar sonucunda işini kaybettiğini belirterek "Parti yönetiminden acil ricalarıma rağmen benim için çok zor olan bu durumda benimle konuşmak için zaman ayırmadılar. Tam aksine parti yönetimi, dinlemeden, siyasi bir değerlendirme ve kendi araştırmalarını yapmadan, uzun zamandır üyeleri ve milletvekilleri olan bir kişi hakkında ihraç kararı aldığı gibi, seçilirsem koltuğumu kabul etmeyeceğime dair imza isteyerek bana baskı da yaptılar. Eyalet parti yönetiminin bu davranışı, Yeşillere yakın olan Der Paritätischen Wohlfahrtsverband Hamburg’daki işimi de olumsuz yönden etkiledi. Bunun sonucu ise kurumda 4 yıldan beri başarılı çalışmalarıma rağmen, işten çıkarılmam oldu. Tamamen şeffaflık ve eleştiri kültürüne açık bir duruş sergileyen bir partinin eyalet yönetiminin, üzerinde düşünmeye bile lüzum görmeden her türlü diyalog ve iletişimi reddetmesinin, kendilerinin realiteden tamamen uzaklaştıkları gerçeğinden başka bir izahı bulunmamaktadır. Yeşiller yönetiminin bu şekilde davranmasının asıl sebebi, bu durumu uzun yıllardan beri kendilerine karşı eleştirel yaklaşan bir rakip olarak gördükleri bir adayın ortadan kaldırılması için bir fırsat olarak görmeleri olabilir.
Parti içinde çok değerli insanlar tanıma fırsatı buldum ama birçoğu zaman içinde partiden ayrıldılar. Artık parti içinde eleştiriyle yaklaşanlara da yer olduğu konusundaki ümidimi yitirmiş bulunuyorum. Demokrasi anlayışım çerçevesinde bundan sonra da demokratik ve katılımcı değerleri temel alan, şiddetten her yönüyle uzak kurum ve kuruluşlarla eleştirel diyaloglarımı sürdürerek demokratikleşme sürecini desteklemeye devam edeceğim.
Vicdanımın kabul etmediği bir şeyi yapmak yerine Yeşiller/Birlik 90 Partisi’nden istifa etmeyi daha uygun görüyorum. Artık karşılıklı güven ilişkisine dayalı ortak çalışmalar yapabileceğimize olan inancımı yitirmiş bulunuyorum. Bu nedenle, seçmenlerin bana verdiği bu görevi artık herhangi bir parti veya fraksiyona bağlı olmasızın bağımsız milletvekili olarak, , daha önce yapmış olduğum gibi kararlılıkla, inançla ve özgür vicdanıma uygun şekilde Mecliste sürdüreceğimi, başta bana güvenerek oy veren seçmenlerim olmak üzere kamuoyunun bilgisine sunarım. Dedi
Hamburg eyaletinde 15 Şubat’ta yapılan eyalet meclisi seçimlerinde Yeşiller Partisi'nden meclise girmeyi başaran Nebahat Güçlü'nün, MHP'ye yakınlığıyla bilinen Türk Federasyonu Kuzey Almanya Örgütü tarafından 18 Ocak'ta düzenlenen "Kültür ve Ülkü Şöleni"ne katılması, parti içinde tepki toplamış, partiden ihracı istenmişti.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —