Avrupanın yeni yoğun bir göç dalgası ile karşı karşıya geldiği şu günlerde Hamburg’da yapılan göç ve göçmen konulu sinema günleri bir kez daha halkların dayanışmasının önemine dikkat çekerken yaşanan acıların tekrarlanmaması için göçün nedenleri ile mücadele çağrısı yapıldı.
Hamburg DİDF, Alevi Gençlik Derneği, Verdi Sendikası ve bazı Alman oyuncularının ortaklaşa düzenlediği ‘Bireysel ve Tolumsal Göç’ temalı Sinema Günleri Hamburg’un Sternschanaze semtinde bulunan 3001 sinemasında yapıldı. Söyleşi ve panellerinde olduğu 3 gün boyunca, yaklaşık 400 kişinin takip ettiği etkinlikler kapsamında 5 uzun ve 4 kısa film izleyiciler tarafından beğeni ile izlendi. Kokteyl ve Açılışın yapıldığı 8 Nisan Cuma günü hem Alman hemde Türkiyelilerin beğeni ile izlediği yanıbaşımızda sessizce ölen Suriyelileri konu alan Orman kısa filminin ardından yakın zamanda gelen göçmenlerin yerleştirildiği kasaba ve köylerdeki Almanların yaklaşımını anlatan ‘Wilkommen auf Deutsch’ isimli belgesel gösterimi yapıldı.
Yeni bir yaşam umudu ile Avusturya’ya gelen bir Türkiyeli ailenin kaybettiklerini konu alan ‘Güzelliğin On Par Etmez’ filmi salonu dolduran izleyiciler tarafından beğeni ile izlenirken, hem Cumartesi hemde Pazar günü sinemanın günlük yaşama etkisi ve göçün kökenleri ve Almanya’nın etkisi üzerine yapılan paneller ile devam etti. İşçi göçünü mizahi bir dille anlatan Frisör kısa filminin gösterimim sonrasında filmin oyuncusu Orhan Şimşek ve Yönetmeni Ayhan Salar filmlerinin gösteriminden dolayı mutluluklarını dile getirirdiler.
Müzik dinletisinin de yapıldığı Sinema Günlerinin son gününde gündüz, Türkiye’de Kürtlerin neden göç etmek zorunda bırakıldığının koşullarının yansıtıldığı ‘Sesime Gel’ filminin ardından, 100. yılında Ermeni soykırımına ışık tutan Fatih Akın’ın The Cut filmi ile kapanış yapıldı. İlgiyle izlenen filmler ve etkinliklerde yükselen ırkçılık karşısında Alman halkının kışkırtmalara inat göçmenleri sahiplendiği bu dayanışmanın büyütülmesi için daha fazla çalışmalar yapılmasına vurgu yapıldı. Etkinlik kapsamında konuşmacı olarak bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Ufuk Tambaş filmlerden örnekler vererek sinemanın dönüştürücü etkisine vurgu yaptı.
Avrupanın huzur ve zenginliğinin yerinden ve yurdundan edilen insanların yaşamlarından çalındığının hatırlatıldığı etkinlik kapsamında- Almanya’nın geleceğinin ve güvenliğinin diğer ülke emekçilerinin birlikteliği ile mümkün olduğu bilincinin yayılması için mücade edilmesinin önemine dikkat çekildi. Etkinlikler kapsamında Senarist Yazar Tonguç Baykurt tarafından ‘Oyun yazman ve Yönetme’ konulu bir de atölye çalışması yapıldı.
