Tarih: 31.08.2015 23:33
“Savaşla hiç bir sorun çözümlenemez”
Nazi Almanya'sının 1 Eylül 1939'da Polonya'ya saldırmasıyla başlayan ve altı yıl içinde, neredeyse yarısı sivil olmak üzere, 60 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıç günü, 1966'dan beri Almanya'da Dünya Barış Günü olarak anılmakta. Alman Sendikalar Birliği'nin (DGB) 1 Eylül 1957'de başlayarak her yıl “Hiç bir daha savaşlar olmasın” sloganlı kampanya günü olarak organize ettiği anma günü, daha sonra toplum ve siyaset tarafından benimsenerek, başka adıyla “Savaşa Karşı Etkinlik Günü” veya da kısa şekliyle Dünya Barış Günü kabul edildi.
Başta Orta Doğu olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde milyonlarca insanın savaşlar yüzünden memleketlerini terk ediyor. Kendileri ve çocukları için sadece barış ve huzur arzusuyla güvenli ülkelere gelmeye çalışıyorlar. Bu sebeple İkinci Dünya Savaşı sonrası insanlık, tarihinin en büyük göç akını yaşanıyor.
Kökenimizin bulunduğu Türkiye'de de çözüm sürecinin darbe yemesi, neredeyse her gün gelen, o veya bu taraftan can kaybı haberleri hepimizi derin üzüntüye boğuyor.
Hiç bir sorunun şiddet ve savaşla çözümlenemeyeceğini anlamak için insanlık tarihine kaba bir göz atmak dahi yeter. Herkes barışçıl bir dünya için sesini yükseltmeli. Savaşlar ve şiddet hiç bir yerde, hiç kimse tarafından “sorun çözüm unsuru” olarak görülmemeli. Savaşlarda verilen kayıpların acıları uzun yıllar kin besleten olgu olarak halkların barış ve güven içinde yaşamasına engel olup, yine yeni savaşlara sebep veriyor. Bu kısır döngüyü ancak kararlı ve bilinçli “savaşsız çözüm” siyasetiyle yıkabileceğimize inanıyorum.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —