Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi Paneli, AİHM tarafından 10 Aralık’ta alınan ve iş adamı Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması kararına itiraz eden Türkiye’nin başvurusunu reddetti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi Paneli, AİHM tarafından 10 Aralık’ta alınan ve iş adamı Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması kararına itiraz eden Türkiye’nin başvurusunu reddetti.
Fransa’nın Strasbourg kentinde bulunan AİHM böylece 10 Aralık 2019’da aldığı “Gezi olaylarının çıkmasında rolü olduğu iddiasıyla 18 Ekim 2017’de İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alınan, 1 Kasım 2017’de tutuklanarak cezaevine konulan işadamı Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması” yönündeki kararını kesinleştirdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, 5 yargıçtan oluşan Büyük Daire Paneli, Türkiye’nin Osman Kavala kararına olan itirazını değerlendirerek karara bağladı. Panel’den başvuruya ilişkin yapılan açıklamada, Türk hükümeti tarafından Osman Kavala kararına ilişkin Mart ayında yapılan başvurunun reddedildiği belirtilerek, “Aşağıda başvurusu reddedilen davaya ilişkin karar artık kesindir” ifadesi yer aldı.
AİHM kararı üye ülkeler için bir üst mahkeme olarak kabul ediliyor ve yargının Kavala hakkında kesinleşen bu kararı uygulaması zorunluluğu bulunuyor. Ancak Gezi Davası’ndan verilen beraat kararının ardından tutuklanan Kavala hakkıında, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması açıldı. Bu davadan da hakkında tahliye kararı verilen Kavala, halen bir başka dosyadan “casusluk” suçlamasıyla tutuklu bulunuyor.
“Osman Kavala’ya Özgürlük” Paltformu, AİHM kararının ardından iş adamının “Politik nedenlerle, haksız yere tutuklu bulunduğunu belirterek, AİHM kararının derhal uygulanmasını beklediklerini” açıkladı.
Osman Kavala, 18 Ekim 2017’de İstanbul Atatürk Havalimanı’nda göz altına alınmış, daha sonra Gezi olaylarının düzenleyicisi olmakla suçlanmıştı. Tutukluluğu sürerken de 15 Temmuz 2016 darbe girişimine de katıldığı iddiası dosyaya eklenmişti. Davayı avukatları aracılığıyla AİHM’e taşıyan Kavala hakkında Yüksek Mahkeme, 10 Aralık 2019’da “Kavala’nın tutuklanmasının politik bir karar olduğunu, dava dosyasında iddialara ilişkin makul şüphe ve sağlam kanıtlar” olmadığını belirtmişti. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5 ve 18’inci maddelerinin ihlal edildiği hükmünü vererek Kavala’nın, derhal serbest bırakılmasını istemişti.
Ancak hükümet, 3 aylık itiraz süresinin dolmasından bir gün önce 9 Mart’ta, karara itiraz ederek, davanın AİHM Büyük Dairesi’nde görülmesini istemişti. Türkiye hükümetinin talebini değerlendiren mahkeme, bu itirazı reddederek Kavala’nın serbest bırakılması yönündeki kararını kesinleştirdi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)’nin 18. maddesi, hükümetlerin “Tutuklamada açıklanan amaçların dışında bir amaç izlenmesini” suç olarak tanımlıyor. AİHM daha önce HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahhattin Demirtaş hakkında da aynı maddenin ihlal edildiğine karar vererek, “Demirtaş’ın derhal salıverilmesini” istemişti.
Büyük Daire Paneli aynı gün yayınladığı kararda, Cem Uzan ve Uzan ailesinin bazı fertleriyle Türkiye İmar Bankası’nın eski yöneticilerinin “Türkiye’de mal ve mülklerine el konulmasıyla ilgili yaptığı şikayet başvurusunu da karara bağladı. Davayı 2019’da reddeden AİHM, Uzan ailesinin davanın Büyük Daire’ye taşınması talebini de geri çevirdi.
