‘Bu nasıl adalet ‘

Almanya’nın Lübeck kentinde oturan 57 yaşında üç çocuk babası Acil Çiçek’in 15 yaşındaki üstün zekâlı çocuğunu, ailenin kontrol altında tutamadığı gerekçesiyle Gençlik Dairesi tarafından ellerinden alınmak istediğini söyle

Almanya 14.07.2019 22:10:44 0

Zafer ÖZPOLAT/gazetehamburg.com

Almanya’nın Lübeck kentinde oturan 57 yaşında üç çocuk babası Acil Çiçek’in 15 yaşındaki üstün zekâlı çocuğunu, ailenin kontrol altında tutamadığı gerekçesiyle Gençlik Dairesi tarafından ellerinden alınmak istediğini söyledi.
Türkiye’de öğretmenlik yaparken 1988 Yılında Almanya’da siyasi iltica yaparak oturumunu alan Sonraki yıllarda evlenen 17 yıldır süren evliliğinden, tümü Almanya doğumlu (15, 11 ve 9) üç çocuğu olan Acil Çiçek 2006 yılında Melih isimli çocuğunun kreşe gitmesiyle sorunlarla karşı karşıya kaldığını belirterek yaşadıklarını gazetehamburg’a anlattı.

‘Çocuğunuz göçmen kökenli olduğundan dolayı onu özürlü gösterelim’

Schleswig-Holstein eyaletine bağlı Plön kentinde yaşarken Melih adlı oğlundan “ileri gelişim ve üstün zekâyı fark ettiklerini belirten baba Acil Çiçek ‘ 2006 yılında üç yaşında olan Melih ( Kinder Garten) kreşe başladı. Yuvadan bize çocuğun diğer çocuklardan farklı olduğunu söylediler. Çok soru sorması, yönetmeye kalkması falan. Bizim sorunumuz olmadığını ve çocuğun diğer çocuklar gibi olduğunu söyledik. Fakat çocuk bir hafta bu yuvaya gitti.
İlk haftasın da çocuğumda kreşe gitmeme isteği oldu. Gitmeyince Kreş yetkilileriyle görüştük. Onlara çocuğumuzun kreşe gitmek istemediğini söyledik. Kreş yetkilileri çıkış verdiler.
Kreş yetkilileri Gençlik Dairesine başvurmuşlar. Gençlik Dairesine giderek yetkililerle bir görüşme yaptık. Çocuğumuzun kreşe gitmek istemediğini anlattık.
Görüşmeden sonra Gençlik Dairesi bize bir mektup gönderdi. Sizin çocuğunuz göçmen kökenli olduğundan dolayı onu özürlü gösterelim. Ben şiddetle karşı çıktım. Tüm göçmen kökenliler özürlü değildir. Dedim. Çocuğum özürlü olup olmadığını belirlemek adına doktora gittim. Çocuğum zekasının yüksek olduğunu sadece davranış durumunun farklı olduğuna dahil rapor aldım.
Ancak Gençlik Dairesi bizim doktorlarında çocuğu kontrol etmesi gerektiğini söylediler. Onların doktoru’ da farklı bir şey söylemedi. Uygun bir kreşe gitmesini istedi
Biz de tüm bu sorunları arkada bırakmak ve çocuğumuzun daha iyi bir eğitim alması için 2008 yılında Lübeck’e taşındık. Fakat yuvaya kayıt yaptırınca bütün eski dosyaları çıkardılar ,davranış bozukluğu sorununu öne çıkardılar. Kreşten ayrılmak zorunda bıraktılar ve Gençlik Dairesi araya girdi. Onlarla sürekli görüştük. ‘

Sonderschuleye göndermek istediler

Sorunların Gençlik Dairesi, Eğitim Senatörlüğü ve polise kadar intikal ettiğini anlatan baba Acil Çiçek, ‘ 7 yaşında okula başlaması gerekirken, altı yaşında okula başladı. Kreş yetkilileri bana çocuğunun zeka ölçümünü uzman bir doktora yaptır. Normalde zeki çocuklarda bu tür davranışlar oluyor. Dediler
Bende Hamburg’da uzman bir doktora götürdüm. Doktorun yaptığı test sonucu çocuğun IQ testi 130-133 oranında çıktı. Buna rağmen Okul öncesi testler yaparak çocuğu ‘Sonderschule’ denen ve ‘öğrenmede sorun yaşayan çocuklar' için olan okula göndermek istediler. Biz buna karşı çıkarak diğer çocuklar gibi eşit eğitim verilmesini istedik. Sonra bizi “Okulla iyi ilişkilerde bulunmuyorsunuz, birlikte çalışmıyorsunuz, çocuğunuzu kontrol altında tutamıyorsunuz” gerekçesiyle mahkemeye verdiler. Sosyal etkinliklere çocuk katılmıyor, uyum sağlayamıyor gibi bahaneler ileri sürdüler. Oysa çocuk 6 ayrı kurum ve kuruluşa üye. Ayrıca 15 ayrı yerde spor ve eğitim etkinliklerine katılıyor. Ama burada tüm merciler ortaklaşa çalışıyor ve birbirini kolluyor, dolayısıyla istedikleri yaptırımı gerçekleştiriyorlar ‘ dedi.

Aile Mahkemesi 2017 yılında çocuğun yetkisini Gençlik Dairesi’ne verdi

Çocuğa okula düzenli gitmesi için refakatçı verildiğini belirten Acil Çiçek, “Sonuç itibariyle Aile Mahkemesi 2017 yılında çocuğun yetkisini Gençlik Dairesi’ne verdi ve ayda üç hafta sonu bizi ziyaret ediyor, bir hafta sonu da orada kalıyordu. Son aylarda çocuğa ceza vermişler ve biz daha kısıtlı sürelerde görebiliyoruz. Avukat tuttuk, çok paralar ödedik. Maddi durumumuz da ne yazık ki elverişli değil. Şu acı bir gerçek, Çocuklar göçmen kökenli, farklı kültürden diyerek eşit davranmıyorlar. Oysa çocuklar burada doğdu ve buranın kültürüyle büyüyorlar. Asıl amaç aileyi parçalamak. Ben kendim sosyal danışmanım ve olayları yakından takip edebiliyorum. Ama tüm olaylar benim mesleki hayatımı da etkiledi. Bir yıldır işsizim’

Kızım da da denediler

Birinci sınıf öğrencisi 11 yaşındaki kızını da ellerinden almayı denediklerini belirten baba Acil Çiçek ‘Lübeck küçük yer, bizi tüm resmi merciler bir nevi tanıyor. Kızımda da denediler ama kızıma diğer çocuklar gibi normal zekâlı olduğu raporu verilince sorun yaşamadık. Kızım çalışkan bir öğrenci. Ama üçüncü çocuğuma otizm teşhisi koyuldu. Okula yazdırdık ve okul dayatması kapsamında okul öncesi otizm teşhisi koyuldu. Çocuk okula başladı ve normal sınıftan aldılar ağır zihinsel sorunlu ve kendi yaşından büyüklerin olduğu sınıfa verdiler ‘ dedi

Göçmen olmamız nedeniyle çocuğuma zorluk çıkardılar

Almanya’da engelli çocuklarının da normal çocuklar gibi eşit eğitim alma haklarının olduğunu söyleyen baba Acil Çiçek , ‘Göçmen olmamız nedeniyle bu tür zorluklarla karşılaştığımıza inanıyorum. Çocuklarımızın eşit şartlarda eğitim almaları için elimizden gelen mücadeleyi sürdüreceğiz. Ancak burada bu mücadelemizde göçmen kökenli dernek ve kurumları da yanımızda görmek istiyoruz. Uyum hepimiz için geçerlidir ve her insanın eşit eğitim hakkı vardır .Bu durumlar herkesin başına gelir. Bizi çok bunalttılar. Yetkililerden yardım ve desteklerini bekliyoruz’