Ağrılıyım. 13 yıldır Almanya’dayım. Almanya’ya geldiğimden bu yana ticaretin içindeyim.
Almanya’ya nasıl geldiniz?
Zafer bey bu röportaj yaptığımız bugün firmamızın 10.yılına rast geldiniz. Bu tamamen tesadüf biliyor musunuz ?
Öylemi gerçekten çok sevindim Tamamen tesadüf
Sorunuza dönecek olursam, ben Almanya’ya aile birleşimi ile geldim.
Almanya’ya gelmeden önce ne işle meşguldünüz?
Almanya’ya gelmeden önce sekiz yıl gazetecilik yaptım. Benim manşet gazetesi , İmge dergisi ve Onur FM adı ile radyom vardı.
Almanya’da ticarete nasıl başladınız?
Almanya’ya geldiğimden altı ay sonra üç beş ay Almanca kursuna gittim. Daha sonra Türkiye’den bir konteyner su getirdim. Öylelikle ticarete başladım. İçecek sektörüne girmen nasıl oldu. Aklında var mıydı?
Yok öyle bir düşüncem yoktu. Buraya geldiğimde bu saatten sonra gidip nerde çalışayım ,ticaret yapayım. Diye düşündüm. Suyu herkes içer diye düşünerek içecek işine böyle girdim.
Firmanızda ne tür içecekler satıyorsunuz?
Önce kaynak su ile başladık. Daha sonra Türkiye’den meyve suları getirmeye başladık. Burada müşterilerimizin talepleri doğrultusunda kola mamulleri satıyoruz. Şu anda 700 çeşit ürün satıyoruz. Bizim hedef kitlemiz restoranlar. Restoranların A’dan Z’ye tüm ihtiyaçlarına cevap veriyoruz.
Size göre ticaret nedir?
Helal kazançtır. Dürüst çalışmaktır.
Ticarette hedefiniz nedir?
Açık söyleyeyim çok zengin olayım diye bir düşüncem yok. Benim kendi Hedefim çalışanlarımızın maaşlarını düzgün vermek, masraflarımızı karşılamak firmamızın belli bir vizyonu var. Her şeyi en iyisini , en güzelini müşterilerimize sunmak ve müşterimizin A’dan Z’ye tüm ihtiyaçlarını karşılamak. Üç beş yıl sonra bunu bir kenara yazın ARARAT GmbH firmamız çok iyi bir yerde olacak. Bunu iddia edebilirim. Birde KÖYLÜ GmbH adlı diğer bir firmamız var. Neden Firmanızın adı ARARAT?
Ben Ağrılıyım. ARARAT Ağrı Dağı’nın eski ismidir. Genelde Almanlarda Ağrı dağını ARARAT olarak tanıyor. Firmanın adı oradan geliyor.
Şu anda firmanızda kaç eleman çalışıyor ?
15’e yakın kişi çalışıyor.
Gençlere meslek eğitimi sunuyor musunuz?
Evet sunuyoruz. İsteyen gençlerimize meslek eğitimi yeri veriyoruz. Ticaret yapmak isteyen gençlere tavsiyeniz var mı?
Benim ticarete atılırken fazla sermayem yoktu. Türkiye’den gelen hiçbir şey bilmeden Almancası olmayıp burada öğrenen olarak on yıldır bu işte bir şey yapıyorsam, buradan doğan gençler neden yapmasınlar. Cesaretli oldukları zaman her şeyi yaparlar. Ticarette paradan önce cesaret ve risk almak çok önemlidir.
Türkiye’ye yönelik bir yatırım düşünüyor musunuz?
Türkiye’de de firma kurduk. Türkiye’den başka yerlerde mal getirdiğimizde çok kalitesiz mallar geliyordu. Kurduğumuz bu firma özellikle ambalaj mallarında kalite kontrolü yaparak bize gönderiyor.
Firmanız Türkiye’de nerede hangi şehirde?
İzmit’te
Ömer Polat üç cümle ile kendisini nasıl ifade eder?
biraz risk alan olaylara cesaretle üzerine giden birisi
Ömer Polat evde nasıl iş hayatında nasıl birisidir?
Benim eşim kendisi hukuk mezunudur. İş hayatımdaki sorunları eve hiç götürmem. Evde normal bir hayatım var. İş hayatımda disiplini seven, işine odaklanan birisiyim. Eski bir gazeteci olarak Türk medyasını Almanya’da nasıl buluyorsunuz?
Almanya’da güçlü bir Türk medyası yok. Buradaki gazeteler haberden ziyade belki de maddi yönden olacak iyi bir habercilikten ziyade reklam gazeteciliği yapıyorlar. Suya sabuna dokunmuyorlar. Arada bir sen varsın bir şeyler yazıyorsun korkmadan, biz Türkiye’de gazetecilik yaptığımız zaman bizim reklam endişemiz yoktu. Bazı olaylara parmak basabiliyorduk.
İş dünyasına mesajınız var mı?
Size anlatacağım konu aslında kendi başına bir haberdir. Almanya’da en büyük nüfus Türk nüfusudur. Yani Türkiye’den gelenleri söylüyorum. Her kademede varız ve her meslekte varız. Büyük bir potansiyele sahibiz. Biz mallarımızı Türkiye’den getiriyoruz. Türkiye’de ki, firmalar buraya mal verdiklerinde kalitesiz ürün veriyorlar. Günü birlik hesaplıyorlar. Burada Ticaret Ataşesi var her yerde biz varız. Ama ekonomi bizim elimizde değil, biz şimdiye kadar Türkiye’den hangi malı almışsak hepsi kalitesiz çıktı. Eğer Türkiye bu kaliteye önem verirse Avrupa’daki kapasite Türkiye’ye yeter. Türkiye’deki mantık günü birlik hesap ,uzun vadede bir hesap değil, Çinli bir firma yada yabancı bir firma buraya en kalitelisini gönderiyor ki, uzun vadede birlikte çalışsınlar. Bizim depoda Türkiye’den aldığımız mallar var. Kalitesiz müşteriye veremiyoruz.
Sana bir örnek vereyim. En çok döner satan dükkan Almanya’da var. Dönerin folyesi nereden geliyor. Macaristan dan geliyor. Türkiye bunu yapamıyor. Dönerin içerisinde bir boru var. Döneri döndüren Türkiye’den gelen o boruyu dönerin içine koyun. Belli bir süre sonra su alıyor. Bu çöpe atılıyor. Ama Çinli bunu yapmıyor. Her şeyde biz varız. Kalitede yokuz. Bir kontrol mekanizması Türkiye’de işlemiyor mu?
Olsa kaliteli mal gelir. Bir arkadaşım Duisburg tarafından bir konteyner kağıt bardak getirmiş. Numuneyi iyi göndermiş daha sonra gönderdiğinde bardak su damlatıyor. Bir konteyner bardak vergisi ile birlikte 25 bin Euro tutar. Kazanacağı 2 bin Euro ,adam Türkiye’de mahkemeye vermiş olmamış, en son cumhurbaşkanımıza yazmış yine sonuç çıkmamış. Şimdi bu adam Türkiye’den mal alır mı?
St. Pauli Tarihi Bir Zafer Yazdı: Hoffenheim’i Penaltılarda Eledi!
Hamburg Altona’da Hizmetler Tek Çatı Altında: Yeni Hamburg Service Merkezi Aralık’ta Açılıyor
Bremen’de Genç Bilim İnsanlarına Ödül: Dr. Hans Riegel-Fachpreise Sahiplerini Buldu
.JPG)
.jpg)
