Mayıs 2022 yılında, Antalya Kemer Belediyesi Zabıta Müdürü Erhan Kurtoğlu’na giderek Göynük pazarına çıkmak için kendisinden izin istedim. Kitaplarımla el emeği göz nuru el örgülerimle küçük yerlerde köylülere ulaşmak ve bir yazarın da örgü örebildiğini, Avrupa geçmişi olan bir kadının pazarcı esnaflarla yan yana olabildiğini, bildiği yabancı dillerle onlara yardımcı olabileceğini göstermek istedim. Aynı zamanda birebir sohbet edip kitap okumayı sevdirmeyi hedefledim. Her ne kadar farklı görünsek de farklı düşünceye sahip olsak da birbirimizden hiçbir farkımızın olmadığını, konum ve mevki ne olursa olsun birbirimizden öğreneceğimiz çok şeyin olduğunu, çoğul renkler arasında bizzat bulunarak kültüre hizmet ettiğimi göstermek istedim.
Zabıta Müdürü Erhan Kurtoğlu bu düşünceyi uygun buldu ve “Siz Kemer’e taşının ve Beldibi, Göynük, Çamyuva ve Kemer’e yakın olan her yere gidin.” deyip gülümseyerek espri yaptı, tavrı ciddiydi, aynı zamanda eylemi enteresan buldu.
Birgün Göynük Cuma pazarındayım, tezgâha bir hanım yaklaştı, kitaplarımı, el örgülerimi özenerek inceledikten sonra “Ben, Kemer Engelliler Derneği Başkanı Nur Batıbay Yanmış. Biz Kemer’de ayda iki gün kermes düzenliyoruz, gel, bize sen de katıl.” dedi.
“Marifetli Eller Birleşiyor, Emek Kazanca Dönüşüyor” adlı Kemerli kadınlar kermesine iki kere katıldım. Bazı durumlardan dolayı devamlı katılma şansım olmadı. İki hafta önce hanımların Whatsapp grubuna dâhil edildim ve bir hafta önce de Engelliler Derneği’ne üye yapıldım. 20-21 Mayıs 2023 tarihinde etkinlik var, aynı zamanda dâhil edildiğim grupta sorunlar var. Genelde yazışmalar ve konuşmalar nedeniyle kadınların mağdur edildiğini düşünerek yetersiz bilgiyle sesli ve yazılı olarak bodoslama dalıp düşüncelerimi söyledim ve onlara konu hakkında bir makale yazma sözü verdim. Bu defa tam bilgiyle şu an sözümü yerine getiriyorum. Gruptaki bir kadın arkadaş sorununu anlattı. Kadınlar ikiye bölünmüş, iki ayrı yerde birbirinden bağımsız kermes yapmış.
Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü diğer gruba davet edilmiş. Böylece Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ile Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’yü birbirinden habersiz karşı karşıya getirmişler. Ben her iki başkanı da bizzat tanıyorum. İkisi de farklı partilerden iki ayrı değer, ikisi de halk için güzel şeyler yapan güzel insan çünkü her iki başkanın yaptığına bizzat şahidim.
Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nu Göynük pazarında tanıdım “Ulvi Görevimde Umuda Yolculuk” adlı dördüncü kitabımı imzalattı, parasını ödeyerek aldı. Her Cuma Göynük pazarına sabahın erken saatinde geliyor, esnaflarla konuşuyor, sohbet ediyor. “Bir şeye ihtiyacınız var mı?” diye herkese tek tek sorup selamlaşarak gidiyor.
Sorunu duyduktan sonra Başkan Topaloğlu’nun özel telefonunu buldum, bizzat arayıp konuyu sordum. “Kadınlar işin içerisine politika kattı. Buna rağmen ben kimseye kermesi yasaklamadım, bireysel başvurularını görevlendirdiğim Emin Gül Bey’e yapsınlar. Bu konuyla ilgilenmiyorum.” dedi ve konuyu kapattı.
BU KAVGAYA BİRLİKTE BİR SON VERELİM
20-21 Mayıs 2023 tarihlerinde, saat 19:00-23:00 arasında etkinlikteyim, telefonuma önemli bir yazı geldi. Ayrılıp ayrı etkinlik düzenleyen grup, basın demeci vermiş. Gazetecinin adını ve kaleme aldığı o yazıyı burada paylaşırsam hem kendime, inandığım bütün değerlere hem de Kemer Belediye Başkanı’na hakaret etmiş olurum ve sayfam kirlenir çünkü yazıda, hakaret boyutu, kişilik haklarına, kişilik değerlerine saldırı haddini fazlasıyla aşmıştı. Aşırı yanlı kullanılan kelimeler çirkin ve aşağılayıcıydı. Hayatınızda tanıdığınız ya da denk geldiğiniz bu türden insanlar ya lütuftur ya büyük bir derstir ve hiçbir şey tesadüf değildir. Dünya tesadüfler üzerine kurulmadı, tersine döndürmek veya cennete çevirmek biz insanların elinde. İnanmıyorsanız başkalarına gölge olmayın, bakın keyfinize. Son sözlerim, sadece o tür insanlara.
Yazıda, aynı şekilde Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün de kişilik haklarına saldırı vardı. Hakan Tütüncü de diğer başkan gibi halkla iç içedir. Eğer arkasında yatan gerçekleri bilmiş olsaydı o daveti kabul edip Kemer’e o etkinliğe asla katılmazdı. Mimar Sinan Kongre Merkezi, Kepez Kitap Fuarı katılımcısı olarak bizzat şahit oldum. Aşırı AKP karşıtı CHP’li yazarlara yer verilmişti ve on gün süren fuarda birlikteydik.
CHP ve AKP’den iki özel değeri kim veya kimler karşı karşıya getirdi? Bilmiyorum ama hiç hoş olmadı, hiç hoş durmadı. Yunus Emre demiş ki “Yüreği aşk taşıyan insanlar omuzlarında dünyayı taşır, aşksız yaşayan insanlar ölü bir beden taşır.”
Hangi partiden olursak olalım birbirimizi yermeden, hakaret etmeden bir olmamız, birlik olmamız gerekir, biz kavgamızı sandığa gidip, oy vererek, özgür irademizi sandıkta gösterelim, aramıza nifak sokanlara fırsat vererek birbirimizi zedelemeyelim. Biz birlikte güzeliz, biz birlikte özeliz. Hepimiz birbirimize benzemiş olsaydık, aynı fikirde olsaydık bu hayat çekilmez olurdu. Haydi hanımlar! Bu kavgaya birlikte bir son verelim, işte, aşta, dost ve arkadaş ortamında el emeği göz nuru hünerlerimizi özveriyle gösterelim.
“Hayatım hep berbat mı geçecek?” sorusu yerine “Hayatımı değiştirmek için neler yapabilirim?” sorusuna endekslerseniz kendinizi içinizdeki cevheri yeteneği keşfedersiniz. Keşfinizin ardından mutlu olacaksınız, mutlu edeceksiniz.
