Remzi UYSAL

Tarih: 14.05.2023 12:14

DUT…DUT

Facebook Twitter Linked-in

Bu yazımda, Almanya’da yetişmediğini bildiğim ve bir yolculukta, Almanya’da, dikildiğinde yetişebileceğini öğrendiğim dut meyve ağacıyla ilgili not defterimdeki anılarımdan birkaç satırı burada sizinle paylaşmak istedim.

Bu yolla da olsa kendime “Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimlerinde propaganda yasağı uygulayayım.” dedim. 

Zira bu seçimin, bugünkü Türkiye’miz için bir yok oluş ile var oluşunun devamı seçimi olabileceğini dilimiz döndüğünce söyledim ve de yazdım.

Dut, Almanya’da fazla tanınmayan bir meyve.

Türkiye’de, memleketimde küçük çocukların karadut yemesini seyretmeye doyum olmazdı.

Dutları avuçlarına doldurup yediğinde onların dudaklarından, burunlarına ve yanaklarına kadar siyaha boyandığını seyrettiğim olmuştu.

Dutun sözlükteki Almanca adı maulbeere’dir. 

Yaklaşık 20 yıl önceydi.

ENGELLEYEMEZSİNİZ 

İzmir’den Hamburg’a dönüşte aynı koltuk sırasında yanıma birinci kuşak bir Türk hanımefendi oturmuştu. Bu hanımefendi, aslen Kütahyalıydı. 1970’li yıllarda, aile birleşim yolu ile Hamburg’a yanında küçük iki çocuğu ile gelip yerleşmişti.

Bir Türkiye izini dönüşünde Almanya’ya beraberinde bir dut fidanı getirmişti.

Hanımefendi, Hamburg’daki bahçesine diktiği dut fidanın yerini sevip tuttuğunu ve artık büyük bir ağaç olduğunu, yazın gölgesinde oturduklarını, dut ağacı, meyvesini verdiğinde Alman komşularına her yıl karadut ikram ettiğini anlatmıştı.

Kültürler bir nevi cıvaya benzer. Avcunuzda tutup hapsedemezsiniz, kayıp gider.

Kültürler gibi ana diller de böyledir. Her gittiğiniz yere sizinle birlikte tıpkı gölgeniz gibi peşinizden veya önünüzden size bir yol gösterici, kılavuz gibi gelir. 

İsteseniz de engelleyemezsiniz.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —