Yaşarken mutlu olmak isteriz.
Sevilmek en temel duygumuzdur. Bunun için o kadar çok şey yaparız ki bazen kendimizden bile vazgeçeriz.
Hayatımızı belirleyen davranış kalıbımızı çocukken öğreniriz. Öğrendiklerimiz ilk öğretmenimizdir ve o kalıpları yıllar sonra bile değiştirmek büyük çaba gerektirir.
Hangi cümleleri kurduğumuz, nasıl davrandığımız, kalbimizi kıran şeyler geçmişin tohumlarında saklıdır.
Hatalar yaparız ve neden aynı şeyleri yaşıyorum diye bir kez daha kendimizi suçlar, kızarız.
Değişmek için söz veririz veya kararlar alırız daha çok üzülmemek adına. Kaplumbağa hızı ile inişli çıkışlı ilerlerken yaşadığımız bir olayla ilerlediğimizi sandığımız o yolda başlangıç noktasına geri gideriz.
Peki, ne ve nasıl yapmalıyız ki bu değişim olsun?
Uzun süre boyunca paslanmış düşünce kalıplarımızı ve otomatik pilota bağladığımız hayatımızı değiştirerek bu değişimi gerçekleştirebiliriz.
Bu kolay mı? Kesinlikle zor değil.
Fakat aynı biçimde davranarak bu mümkün değil.
21 GÜNLÜK DEĞİŞİM, DÖNÜŞÜM SÜRECİ
Bugünden sonra 21 günlük değişim, dönüşümü başlatalım hep birlikte.
Zihnimizin karanlık odalarına ışık tutma ve aydınlanma zamanı…
Uzun zamandır tozlanmış, işimize yaramayan, bizi geçmişe götüren yaraları iyileştirerek yenisi ile değiştirme, uygulama ve şifalanma süreci.
Bunun için size en az 21 gün olumlu düşünmeyi seçmenizi ve bu arada kendinizi tanımayı öneriyorum.
Bunun için şunlar gerekli:
- Kendinizi iyi tanıyın tüm yanlarınızla.
- Arkadaşınızla dertleşir gibi konuşun onunla, kızmadan, küçük bir çocuğun elini tutup yeniden anlatır gibi.
- Neden, niçin sorularıyla sorgulamayın, yalnızca hiç olmadığınız kadar ona ilgi sevgi gösterin.
- Artık kendinizle barışın, aynadaki bazen bakmayı bile unuttuğunuz yansımanıza bakın, özünüze, ellerinize, kendinize.
- Ağlamak arınmaktır, arının.
- Günlük kullandığınız cümleleri düşünün: Kim için ne söylediniz? Bunlar olumlu muydu, olumsuz muydu?
LİSTE ÇIKARIN
- Günün içinde yaşadığınız duygular hangileri? Bir liste yapın ve bakın.
- Yapmayı sevdiğiniz şeylerin bir listesini çıkarın.
- Sizi günlük hayatta en çok zorlayan şeyler, neler, kimler? Bunlara duygunuzu aktarmayın. Örneğin eşiniz, çocuğunuz istediğiniz bir şeyi yapmıyor ve bu sizi üzüyorsa tepkisiz kalın. Unutmayın, ona verdiğiniz tepki sizin içinizdeki bir duyguda saklı.
-Her sabah kendinize “Bugün, son günüm olsaydı ne yapardım?” sorusunu sorun ve aldığınız cevapla hayatınızı yönlendirin. O an geldiğinde hayatla pazarlık bile yapamıyoruz ne yazık ki.
-Yapacağınız şeyleri kafanızda sıralamaya başlamadan bile çok yorulursunuz. Kendinize bunu yapmayın, zaten yapılması gereken yapılıyor ha şimdi ha biraz sonra.
-Arada kendinize minik molalar verin. Gökyüzüne bakın, hayal kurun, nefesinize odaklanın.
An, başlangıç ve bitiştir
