Nurten UYANIK


DEDİKODU NEDEN YAPILIR?

DEDİKODU NEDEN YAPILIR?



“Ayol, duydun mu ne olmuş?” İsimlerin önemi yoktur: Ayşe, Fatma, Ali, Veli… Böyle başlar lafa. Bir de sanki çok abartırsa yalanını daha güzel süslemiş olur, daha çok merak uyandırır.
Anacığım bu durumda derdi ki: “Boş ver kızım! Meyve veren ağaç taşlanırmış.”
Tam yerinde bir atasözü.
Kişi, kendine bakmadan, araştırıp, öğrenmeden doğruyu bilmek yerine kafasındaki kurguyu kurar, vurkaç yapmak için dedikodu yapar.
Yapmayın kardeşim. Ardında ne olduğunu öğrenmediğiniz, gerçeğini bilmediğiniz konular için kişilerin dedisini kodusunu yapmayın. Ola ki olmuş. Size ne? Nereniz çoğalıyor ya da eksiliyor? Anlamadım, anlamıyorum, anlamak da istemiyorum.

SAYGI ÇERÇEVESİ

İnsanlar emek harcayıp, çaba sarf edip bir yere gelmişse hak etmiş demektir. Karalama politikası yürütür gibi dedikodu yapmak size ne getiriyor?
Bence bu akıl yoksunluğu ve kişilik bozukluğu.
İnsan psikolojisinde öyle bir nokta vardır ki bazen kendini bile anlamaz insan.
“Akıllı insan yaşadığı müddetçe öğrencidir, cahil insan ise her şeyi bilen.”
Kişilerin özeline girebilecek cesareti olan varsa karşısına geçip yüzüne söylemeli. Öyle arkadan konuşarak lekelememeli diğer insanı. Bugünlerde bazı şahıslarda, maalesef nankörlük diz boyu, hatır, saygı diye bir şey kalmadı. İnsanların bazı kesimi, kendisine kimin yol veya kapı açtığını görmezden gelerek nankörce davranıyor.
Kimseyi, şahsını lekelemek, karalamak için yalan yanlış şeyler anlatmayın, zaten eğer dost iseniz o kişinin yüzüne söylersiniz.
İçinizdeki fesatlık, kıskançlık had safhada ise emin olun, psikolojik desteğe ihtiyacınız var.

HASET OLANIN BAHÇESİNDE GÜL AÇMAZ

Her insan hayatını yazsa roman olur. Her şahsın yaşadıkları, yaşanmışlıkları, acıları, tatlıları var. O insanların zor gününde yanında olmadıysanız mutlu ve iyi olduğu zaman onu karalamak yerine paylaşımcı olmayı deneyin. İnanın, size de iyi gelecek çünkü içten içe büyüyen fesatlığınız sizi yemeyecek, her şeyi karnınıza sığdırıyorsunuz iki satır, insanların mutluluğunu, başarısını sığdıramıyorsunuz.
Küçümsemek için yalan yanlış anlattığınız her konuda, evvela bilin ki kendinizi küçük düşürüyorsunuz. Diğer önemli bir konu da kul hakkına girmeniz. Tabii ki bunun bir de kanuni yönü var.
O her yere soktuğunuz burnunuzu bir tutun hele bir bakın, kendi yanlışlarınızı bir gözden geçirin. Kendinizin doğrultulması gereken o kadar çok yerinizi bulacaksınız ki başkalarının kamburuna bakmaya zamanınız olmayacak.
Yapmayın.
İnsanların ne çektiğini, bir yerlere nasıl geldiğini, nelerden ödün vermek zorunda kaldığını bilmeden başkalarıyla uğraşma hobisinden vazgeçin.
Okuyun, yazın, teknoloji çok ilerledi, kullanın ama bilgilerinizi, insanların gururunu değil.
Kıskançlık kötü bir hastalıktır, Doktor çok ama insan kendini eğitmeli bu konuda. Çene yapınızda bir mekanizma var, işletip durdurmak dedikoducuların zekâ gücüne kalmış.
Diyeceğim o ki başkalarıyla uğraşacağınıza kendinize yatırım yapın.
Bir söz var: “Yapmam dersin yaparsın, yaptığına kendinde şaşarsın.”
Kendi mutsuzluğunuzu ve başarısızlığınızı başkalarına mal etmeyin.
Var olsun, iyi niyetli, saygı ve sevgi dolu yürekler.

 

Adıyaman

29.04.2024

  • İMSAK 03:55
  • GÜNEŞ 05:26
  • ÖĞLE 12:29
  • İKİNDİ 16:15
  • AKŞAM 19:22
  • YATSI 20:47

Hamburg'da Türk Toplumu 23 Nisan Şenlikleriyle Coştu!

Türk Figüranlar Aranıyor: Ünlü Yönetmen İlker Çotak'ın Yeni Filmi İçin Başvurular Başladı

Hamburg-Jenfeld'de Silahlı Saldırı: İki Kişi Yaralandı

Münih Türk Kültür Merkezi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını Tramvay’da Kutladı

9 Haziran 2024'te Avrupa Parlamentosu ve İlçe Meclisleri Seçimleri için Online Oy Kullanma Başlıyor

Çekin Yener'den Arabesk Damarına Dokunan "Devlerin Aşkı" Yeniden Canlanıyor!