Sosyal medyada anıları paylaşmanın norm haline geldiği dijital çağda, çocuklarının fotoğraflarını internette yayınlamak birçok ebeveyn için zararsız görünüyor. İster bir okul yarışmasındaki gurur verici bir an olsun, ister eğlenceli bir aile yemeği ya da sadece tatlı bir gülümseme - bu tür resimler genellikle düşünmeden paylaşılır. Ancak, diğer konuların yanı sıra çocukların cinsel istismarı ile mücadele eden Federal Kriminal Dairesi (BKA) acil bir uyarıda bulundu: çocukların resimleri internete ait değildir.
İnternet asla unutmaz. Fotoğraflar ve videolar bir kez yüklendikten sonra kontrolümüzden çıkar. Onlara kimin erişebildiği ve hangi amaçla kullanıldıkları artık izlenemez. Bu görüntüler, mümkün olduğunu asla düşünemeyeceğimiz kötü amaçlar için kötüye kullanılabilir.
En masum görüntülerin bile pedofil suçluların eline geçebileceği endişe verici bir gerçektir. İnternetin normal arama motorları aracılığıyla erişilemeyen gizli bir bölümü olan darknet'te bu tür görüntüler toplanmakta ve dağıtılmaktadır. Grup fotoğrafları da dahil olmak üzere hiçbir görüntü bu tür istismardan korunamaz.
Çocukların çevrimiçi görüntülerinin varlığı, bilgisayar animasyonlu çocuk pornografisinin yaratılması için fırsatlar sunmaktadır. Giyinik çocuk görüntüleri, onları cinsel bir bağlamda tasvir etmek için manipüle edilmektedir. Bu gerçek, masum olduğu varsayılan görüntülerin ebeveynlerin asıl niyetinden farklı bir bağlama nasıl kullanılabileceğini vurgulamaktadır.
Çocukların internette yayınlanan görüntülerinin etkileri pedofillerin istismarıyla sınırlı değildir. Bunlar aynı zamanda akranlar arasında zorbalık kaynağı olabilir ve çocuğun yetişkinliğe uzanan utanç duygularına neden olabilir.
Görüntüler internetin sözde özel veya kısıtlı alanlarında paylaşılsa bile, ebeveynlerin bilgisi ve rızası olmadan yeniden dağıtılma riski vardır. Bir kez paylaşıldıktan sonra, kimin eline geçeceğini bilemezsiniz.
Yaşı ne olursa olsun herkes, kendi görüntüsü üzerinde hak sahibi olmak da dahil olmak üzere kişisel haklara sahiptir. Bu, ilke olarak, görüntüde yer alan kişinin bu görüntünün yayınlanıp yayınlanmayacağına karar vermesi gerektiği anlamına gelir. Özellikle 14 yaşından itibaren çocuğun rızası gereklidir. Daha küçük çocuklar için bu sorumluluk yalnızca ebeveyn veya vasiye aittir.
Çocukları internetin potansiyel tehlikelerinden korumak için basit bir kural geçerlidir: çocukların fotoğraflarını veya videolarını çevrimiçi olarak yayınlamaktan kaçının. Görüntülerin paylaşılmasına ilişkin her türlü karar, çocuğun korunması ve refahı göz önünde bulundurularak verilmelidir. Dijital ayak izlerinin silinmez olduğu bir dünyada, kişisel görüntüleri paylaşmadan önce dikkatlice düşünmek son derece önemlidir - özellikle de en değer verdiğimiz kişiler söz konusu olduğunda.
BKA'nın uyarıları kesinlikle dikkate alınmalıdır. Çocukların görüntülerinin düşüncesizce yayınlanması gerçek tehlikelere yol açabilir. Ebeveynler, veliler ve dijital toplumun üyeleri olarak bu risklerin farkında olmak ve buna göre hareket etmek bizim sorumluluğumuzdur.
Dijital dünya, iletişim kurmak ve deneyimleri paylaşmak için sayısız fırsat sunuyor. Ancak çocuklarımızın güvenliği her zaman en önemli önceliğimiz olmalıdır. Hangi görüntüleri nasıl paylaştığımız konusunda bilinçli seçimler yaparak onlar için daha güvenli bir ortam yaratılmasına yardımcı olabiliriz. En çok değer verdiklerimizi korumak için hepimizin bir adım geri atıp çevrimiçi faaliyetlerimizin uzun vadeli etkilerini düşünmemizin zamanı geldi.
