Şu son bir haftadan beri gerek TÜRGEM üyeleri gerekse WhatsApp, Messenger ve de Telegram sayfamdaki arkadaşlarımdan bazıları,
14 ve 28 Mayıs seçimlerinden sonra CHP’de köklü bir değişimin olup olmaması gerektiği konusundaki düşüncelerimi sordu.
Öncelikle şunu söyleyebilirim: 14 Mayıs Seçimi’nde CHP’nin ve 28 Mayıs günlü 2. Tur Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun aldığı oyların sandığa giren oyların olmadığına kuşku duyanlardan biriyim.
CHP tarafından sandıklara sahip çıkılamadı değil, çıkılmadı. Peki, ama neden?
Islak imzalı tutanakların, YSK tutanakları ile örtüşüp örtüşmediği kontrol edilebildi mi?
Deprem bölgelerinde hazırlanan seçmen listelerinden, yaşamını yitirmiş merhum seçmenlerin düşülüp düşülmediği kontrol edilmiş midir yoksa “Ölülerde mi kalkıp oy kullanmıştır?”
Seçim sandık güvenliğinin CHP tarafından yeterince kontrol edilmediği her gün yazılıp çiziliyor.
İnancım o ki CHP’den uzaklaştırılmış, küstürülmüş Kemalist kadroların eksikliğini bu seçimlerde hissetmemiş birinin gerçek bir CHP’li olması mümkün değildir.
CHP’DE DEĞİŞİMİN ZAMANI GELDİ
CHP’de değişim olmalı mıdır?
Evet, artık CHP’de değişim zamanının geldiğine ben de inanıyorum ama nasıl bir değişim olmalı?
Artık CHP Milletvekili olmayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun hakkında 28 fezlekenin var olduğu da gözden kaçırılmamalı ve onu kurtların önüne de atmamalı.
Sayın Ekrem İmamoğlu hakkında da gelecek İBB seçimlerinde önünün kesilmesi için üretilmiş ve her an yüksek mahkeme tarafından uygulanabilecek suni bir yargı kararı vardır.
Tüm bunların ışığında, son 13 yıldan bu yana CHP’den Kemalistlerin uzaklaştırılmış olmasını da içine bir türlü sindiremeyenlerden biri olduğumu da burada söylemeden edemem. “Ben Dersimliyim!” jargonuna da katiyen olumlu bir yaklaşımım olmadı ve olamaz.
CHP, FABRİKA AYARLARINA DÖNMELİ
Türkiye’nin aydınlık geleceği için milletimizin önünde duran en büyük tehlikelerden biri demografik yapının bozulmasıdır. Demografik yapının korunması için kıyametler koparmadan, kırıp dökmeden CHP’de yumuşak bir geçiş ile değişimin gerçekleşmesi gerekiyor.
Öne çekilip bu takvim yılı içinde olabileceği tahmin edilen yerel seçimlerden önce Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerini koruyacak gözü pek Kemalistlerin CHP’ye geri dönmesi ve üst düzey yönetiminde görev alması gerektiğine inanıyorum.
Bu nedenle ülkemizin bütünlüğü, özgürlük ve bağımsızlığının söz konusu olduğu bu geçiş döneminde, CHP’nin, yenisinden uzaklaşıp eski fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyor.
İçten saygı ve selâmlarımla esenlikler dilerim.
