Gülten ABACI


ÇARESİZSENİZ ÇARE SİZSİNİZ

Hayatımızın belirli dönemlerinde mutlaka hepimizin çaresizlikleri, acıları, belirsizlikleri, değersizlikleri beklentileri, hayal kırıklıkları, stresleri ve öfkeleri olmuştur. Bazen kendimizi öyle çaresiz hissederiz ki dermanı hep başkalarında ararız.


 

Hayatımızın belirli dönemlerinde mutlaka hepimizin çaresizlikleri, acıları, belirsizlikleri, değersizlikleri beklentileri, hayal kırıklıkları, stresleri ve öfkeleri olmuştur. Bazen kendimizi öyle çaresiz hissederiz ki dermanı hep başkalarında ararız. Dünyaya gelirken hepimiz bir yetenekle doğarız. Bu potansiyelimizin açığa çıkması için başkalarından onay bekleriz, çoğu zaman bu yeteneklerimizin farkında olmayız ve kendi değerlerimizle tanışabilmemiz için bazen bir ustanın rehberliğine ihtiyaç duyarız. Oysaki ihtiyacımız olan tek şey rehberliktir. Güzel bir örnek olarak okuduğum bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Zamanın birinde bir hoca, yıllarca yanında yetiştirdiği öğrencisini sınava çekmek ister. Öğrencisinin eline altın renkli parlak bir taş verir, “Oğlum, bunu al, sağda solda esnafa veya terziye göster, kaç para edeceğini sor, sonra da bir kuyumcuya götür fakat bu taşı kimseye satma. Sadece bu taşa kimin ne kadar fiyat biçtiğini öğren ve bana geri gel.” der. Öğrencisi çarşıya iner ve bir bakkal dükkânına girer, “Bu taşa ne fiyat biçersin Bakkal Efendi? diye sorar. Bakkalın cevabı “Buna 1 lira veririm.” olur. Daha sonra öğrenci, elindeki taşla birlikte terzi dükkânına gider. Terzi de “Bu taşı diktiğim kadın kıyafetlerinde süs olarak kullanabilirim, sana 20 lira verebilirim.” der. 

Bakkalın 1lira fiyat biçtiği taşa terzinin 20 lira vermesi üzerine çok şaşırır ve oradan bir kuyumcu dükkânına gider. Kuyumcu öğrencinin elindeki taşı görünce “Bu, çok değerli bir mücevher. Sen bunu nereden buldun? Bu taşa kaç lira istiyorsun?” diye sorar. Öğrenci de “Siz ne fiyat biçersiniz? diye cevap verir. Kuyumcunun cevabı “Ben buna 100 bin lira veririm hatta sen bunun için ne istiyorsan onu da veririm.” diye cevap verir. Öğrenci ben bunu satmayı düşünmüyorum.” deyince kuyumcu ısrar eder, “Bu taşı bana sat. Dükkânımı, evimi, arabamı her şeyimi vermeye hazırım.” deyince öğrenci bu taşın bir emanet olduğunu söyler, satmadan oradan ayrılır ve hemen hocasının yanına döner. 

Yaşadıklarını olduğu gibi anlatır ve hocası “Bunlardan ne ders çıkardın?” diye sorar. Öğrencisi “Çok şaşkınım, ne diyeceğini bilemiyorum.” cevabını verir. 

Hoca ise “Bak oğlum, her şeyin değerini ancak işin ehli anlar, her şey, değer bilenin yanında hakkının karşılığını alır. Bu yüzden hayatın boyunca hiçbir zaman başkalarının senin hakkında karar vermesine izin verme, biri sana değersiz dedi diye kendini değersiz hissetme çünkü değerli taştan ancak kuyumcular anlar oysaki insan kendi yaratılışını, değerini, gücünü ve gayesini bilse bütün problemlerini çözmüş olur.” der. 

HER ÇARE İNSANIN KENDİSİNDEDİR

İnsan, fıtratında, yaradılışında o kadar çok güzellik barındırıyor ki sevmek, sevilmek, takdir edilmek, mutlu olmak istiyor. Bu güzel duyguların bilincinde olan insanlar çareyi kendinde arar, her çaresizlik içerisinde mutlaka bir derman olduğunu bilir. Her çaresizliği ve zorluğu kendisini olgunlaştıran bir sınav olarak görür ve yaşadığı her zorlukta hayattan çıkaracağı dersler ve olanaklar olduğunu bilir. Hayal kırıklığı ve öfke yoksa stres yoktur. Stres yoksa sakinlik vardır. Sakinlik varsa bilgelik, huzur ve özgürlük vardır. İnsanları çaresizliğe, strese, öfkeye, hayal kırıklığına yönelten nedenler birbirine uymaz. Herkesin hamuru aynı fakat piştiği fırın farklıdır, bakış açısı başkadır. Her çare insanın kendindedir. Her şeyin kendi elinde olduğunu bilen insan kararlı ve azimli olur. İnsan isteyince hiçbir engel karşısında çaresiz kalmaz. Şair Behçet Necatigil’in dediği gibi “Çaresizseniz, Çare “sizsiniz”. 

Alman Filozof Nietzsche de şöyle demiş: "Düşün, kim üzebilir seni senden başka? Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen? Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen? Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen? Kim sever seni, sen kendini sevmezsen? Her şey sende başlar, sende biter." 

Yeter ki tükenme, tüketme, tükettirme içindeki yaşama sevincini ve her daim hatırla. 

Çaresizseniz, Çare “sizsiniz” 

Sevgilerimle.

Adıyaman

28.04.2024

  • İMSAK 03:57
  • GÜNEŞ 05:28
  • ÖĞLE 12:29
  • İKİNDİ 16:15
  • AKŞAM 19:21
  • YATSI 20:46

Hamburger Yeşiller, Yerel ve Avrupa Seçim Kampanyasına Başladı

Fatih Akın'ın Yeni Filmi "Amrum"un Çekimleri Hamburg'da Başladı

SOL Parti: Hamburg"da Geçen Yıl 1000'den Fazla Ev Zorla Boşaltıldı

Hamburg, Sanayisini Kutluyor! Uzun Müze Gecesi'nde Sanayi Temalı Kutlama

St. Pauli Hamburg Derbisi Öncesi Rostock Engelini de Aştı: 1-0

Mehmet Yıldız'ın Danışmanlık Kahvaltısı Büyük İlgi Gördü!