8 Mart 1857 tarihinde, ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı.
Polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.
8 Mart, kadın emekçilerinin anısına, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak anılmaya başlandı. 8 Mart, 129 kadın işçiyi yakan kapitalist sistemin tüketim günü değildir. Kimi sosyal medyada Zübeyde Hanım’ı anıyor, Anneler Günü’nü kutlar gibi.Kimi de kadına yönelik şiddetin istatistiğini, acil telefon numaralarını vs. yayımlıyor, 25 Kasım değil ki.
SELAM OLSUN
8 Mart, çay içilecek, kadınların bir yerlerde toplanıp eğleneceği veya yemek etkinliği yapma günü değildir. 8 Mart, bir farkındalık günüdür.
Gönül isterdi ki belirlenmiş günler artık olmasın. Her şey olması gerektiği gibi normalleşsin ve biz yaşadığımız her gün doğru olanı yaşayalım.
Madem özel günleri anmak istiyoruz, öyleyse doğru anılsın değil mi?
Doğru ve saygı ile.
Kadınların eşit özgür ve adilce yaşayacağı bir dünya dileğiyle tüm emekçi kadınların günü kutlu olsun.
Selam olsun, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü yaratan Clara Zetkin ve Rosa Luxemburg’a.
Selam olsun, özgür ruhlu kadınlara.
